11
futbol, futbol, futbol olarak geçen çocukluğumu basketbol ile tanıştıran turnuva. hani öyle ki ege'de turgutluspor altyapısında sinisa mihajlovic tarzı ayağı düzgün, frikik, penaltı atabilen stoper olarak başladığım spor kariyerim, lise zamanı keskin şutör bir 3 numaraya döndü. iyi şut atardım ama içeri girmezdim amk. üşengeçtim çünkü. babam hala "iş olduğunu bilsen dünyaya gelmezdin." der. bence abartıyor ama annem de çalıştığım daireye televizyonun karşısında yayıldığım üçlü koltuğu göndermeyi teklif ediyor... klasik ana, baba tepkileri işte... neyse konu dağılmasın. final maçı günü suratıma ketçap sıkıp suratımda kırmızı-beyaz uyumunu yakalamaya çalıştığım bir turnuvaydı. tabi bodirogalı, tomasevicli yugoslavya* bize acımayıp şampiyon olmuştu... neyse 9 sene sonra dünya şampiyonasında intikamımızı iyi almıştık...
fakat eurobasket 2001 verdiği zevk olarak çoğu turnuvadan önde gelir bende.*
fakat eurobasket 2001 verdiği zevk olarak çoğu turnuvadan önde gelir bende.*