732
hatırlarsanız bir video çıkmıştı, mustafa cengiz şöyle diyordu: ''transfer yapmazsak folofoş olurmuşuz, ee o zaman bırak.''
kimsenin günahını almayayım ama bugün geldiğimiz nokta bu sözü doğruluyor. ünal aysalcılık oynamaya kalkan, taraftar nasıl olsa beni seviyor, tüm başarıları üzerime alayım isteğine giren başkan fatih hocayı yarı yolda bıraktı. bakmayın siz fatih hoca öyle büyük ki yine de ses etmeyecektir duruma. ama tekrar söylüyorum, altını çizerek söylüyorum ki fatih hocayı sırtından hançerlemişlerdir.
gomis'in bodoslama satmaya çalışmak zaten başlı başına hataydı ancak asıl hata koca üç ay boyunca gomis'in alternatifini belirlememeleri hatta zaten alınması elzem yedek forvet işi için bile uğraşmamaları oldu. bir buçuk ay boyunca emre akbaba'nın peşinden koşuldu, biz düşündük ki aynı anda başka görüşmeler de yapılıyordur. yok. ne zaman emre akbaba transferi bitti, orta saha arayışına girdiler, daha doğrusu oraya yöneldiler. ndiaye için bile bir ay uğraşıldı. o bitti, en son da forvet transferi akıllarına geldi. ee ağam, senin aklın neredeydi?
ve en kritik noktaya daha gelmedik. en kritik nokta, emre akbaba imza töreninde mustafa cengiz'in çıkıp taraftarı azarlamasıydı. onlar gerçek taraftar değil, deme cesaretini bulacak kadar şımardığını ve o naif, kibar insanın başarıyla beraber nereden nereye geldiğini görmüş olduk. peki taraftarını satan son başkana neler olduğunu hatırlayan var mı? adnan polat. rezil rüsva edilerek bu camiadan yollandı. mantıklı olan da budur, bir galatasaray başkanı taraftarına ahkam kesecek kadar kontrolünü kaybetmemeli, kibir kulesi haline gelmemelidir. sen başkan olarak taraftarı dinlemeyebilirsin, ki taraftarın desteklediği çoğu şey yanlış ama kalkıp onların aklıyla dalga geçemezsin.
nasıl ki emre akbaba transferinde, bir başarının ardından taraftara sallayabiliyorsan günü geldiğinde sen işi beceremediğinde de o taraftar sana sallayacaktır. ve ayrıca, transfer budalası olmakla forvetsiz sezona başlamayı eleştirmek aynı şey değildir.
bundan sonra kendilerine zerre kadar güvenmiyorum. tez zamanda da işini bilen, anadolu takımlarının bile kalitelisini getirmeyi becerdiği forveti transfer edebilecek çapta bir başkanın, yönetimin gelmesini diliyorum. kendilerine destek çıkan herkesi yüzüstü bıraktılar. iki üç hafta öncesine kadar iyi giden düzene parmak attılar. tüm sinerjiyi yerle bir ettiler. forvetsiz sezona başlayarak rakip takımlara psikolojik üstünlük verdiler...
hepinize yazıklar olsun.
kimsenin günahını almayayım ama bugün geldiğimiz nokta bu sözü doğruluyor. ünal aysalcılık oynamaya kalkan, taraftar nasıl olsa beni seviyor, tüm başarıları üzerime alayım isteğine giren başkan fatih hocayı yarı yolda bıraktı. bakmayın siz fatih hoca öyle büyük ki yine de ses etmeyecektir duruma. ama tekrar söylüyorum, altını çizerek söylüyorum ki fatih hocayı sırtından hançerlemişlerdir.
gomis'in bodoslama satmaya çalışmak zaten başlı başına hataydı ancak asıl hata koca üç ay boyunca gomis'in alternatifini belirlememeleri hatta zaten alınması elzem yedek forvet işi için bile uğraşmamaları oldu. bir buçuk ay boyunca emre akbaba'nın peşinden koşuldu, biz düşündük ki aynı anda başka görüşmeler de yapılıyordur. yok. ne zaman emre akbaba transferi bitti, orta saha arayışına girdiler, daha doğrusu oraya yöneldiler. ndiaye için bile bir ay uğraşıldı. o bitti, en son da forvet transferi akıllarına geldi. ee ağam, senin aklın neredeydi?
ve en kritik noktaya daha gelmedik. en kritik nokta, emre akbaba imza töreninde mustafa cengiz'in çıkıp taraftarı azarlamasıydı. onlar gerçek taraftar değil, deme cesaretini bulacak kadar şımardığını ve o naif, kibar insanın başarıyla beraber nereden nereye geldiğini görmüş olduk. peki taraftarını satan son başkana neler olduğunu hatırlayan var mı? adnan polat. rezil rüsva edilerek bu camiadan yollandı. mantıklı olan da budur, bir galatasaray başkanı taraftarına ahkam kesecek kadar kontrolünü kaybetmemeli, kibir kulesi haline gelmemelidir. sen başkan olarak taraftarı dinlemeyebilirsin, ki taraftarın desteklediği çoğu şey yanlış ama kalkıp onların aklıyla dalga geçemezsin.
nasıl ki emre akbaba transferinde, bir başarının ardından taraftara sallayabiliyorsan günü geldiğinde sen işi beceremediğinde de o taraftar sana sallayacaktır. ve ayrıca, transfer budalası olmakla forvetsiz sezona başlamayı eleştirmek aynı şey değildir.
bundan sonra kendilerine zerre kadar güvenmiyorum. tez zamanda da işini bilen, anadolu takımlarının bile kalitelisini getirmeyi becerdiği forveti transfer edebilecek çapta bir başkanın, yönetimin gelmesini diliyorum. kendilerine destek çıkan herkesi yüzüstü bıraktılar. iki üç hafta öncesine kadar iyi giden düzene parmak attılar. tüm sinerjiyi yerle bir ettiler. forvetsiz sezona başlayarak rakip takımlara psikolojik üstünlük verdiler...
hepinize yazıklar olsun.