420
altyapıya yapılan transferler var, hani mesele ille de transferse diye diyorum. yarın öbür gün bir adamın ağzından dökülecek cümlelere göre yabancı sınırlaması değişebilir. ihtimali biliyorsunuz.
önümüzdeki sezon 6+ bilmem kaç geldiği zaman ne yapacağız? öyle denayer, ndiaye bilmem ne peşinde koşamayacağız. yerli piyasası da alıp başını gidecek. işte o zaman bugünkü yatırımlarımızın semerelerini alacağız. 15 yaşında 16 yaşında sakalı çıkmayan gencecik çocuklar alındı altyapıya. bunların üzerine düşmek lazım diye düşünüyorum.
ayrıca euro ve dolar kuru da hepinizin malumu. borç gırtlağa kadar dayanmış. uefa da tepemizde, bir falso yapsalar da tepelerine atlasak diye bekliyorlar pusuda. böyle bir ortamda nedir bu transfer çılgınlığı?
yönetime getirilebilecek tek önemli husus, eldeki oyuncuların en azından makul bedellerle elden çıkartılması. burada da menajerlerin eskisi kadar cirit atamamaları durumundan dolayı olmadığını düşünüyorum. geçtiğimiz günlerde bir menajer* kulübe karşı tehditvari cümlelerde bulundu. bunun da sebebi belli, artık bu çakallara yem yok. ne güzel dayadılar tolga'yı, tarık'ı, ndiaye'yi, şunu bunu. yemleri kesilince bize karşı cephe alındı. biliyorsunuz ki oyuncu satışı da menajerler tekelinde artık ülkemizde. eğer bariz şekilde iyi oynayan ve göze giren bir oyuncu varsa sorun yok, ancak bizdeki ki hem yağlı kontratlar, hem de bunları bırakmak istemeyen oyuncular olmasından ötürü oyuncu satışımız zor gözüküyor. bizim işimizi görecek menajerleri dehlediğimiz için de bize engel oluyorlar.
biraz komplo gibi gözüküyor, ancak bu dediğimi anlamanız için geçmiş yönetimi örnek verebilirim. dursun tarafından beslenen adamlar, artık mamaları kesilince, yapmaları gereken şeyleri bile yapmaz oldular. şimdi de yine asli vazifeleri olan şeyleri yapmak için çorba paralarını alamayınca oyuncular elde kaldı.
fiko birsürü oyuncuyu satarken hiç mi menajerler yoktu sanıyorsunuz? o kadar iyi paralara oyuncular satıldı, iki sene üst üste şampiyonluk geldi, şampiyonlar liginde gruptan çıkıldı. ama ilk tökezlemede borçlarının ne düzeyde olduğu da belli. adamlar 1'e alıp, 5'e mi satıyor sanıyordunuz ? biraz şeffaflık olsa o gelirlerin kimlerin ceplerine dağıldığını öğrensek, sonra zaten o borçların niye böyle patladığı da ortaya çıkar.
hasılı, zor dönemden geçen, ancak kararlı duruşları ile bu çakallara yem vermeyen yönetimdir. fatih hocayı anlıyorum, her teknik direktör takviye ister, takımının daha başarılı olmasını arzular. ancak o sıradan bir teknik direktör değil, bizlerden daha fazla hakimdir olaya.
kaldı ki şu önümüzdeki 1 hafta içerisinde, takriben bayram sonu birkaç somut hamle de gelecektir.
önümüzdeki sezon 6+ bilmem kaç geldiği zaman ne yapacağız? öyle denayer, ndiaye bilmem ne peşinde koşamayacağız. yerli piyasası da alıp başını gidecek. işte o zaman bugünkü yatırımlarımızın semerelerini alacağız. 15 yaşında 16 yaşında sakalı çıkmayan gencecik çocuklar alındı altyapıya. bunların üzerine düşmek lazım diye düşünüyorum.
ayrıca euro ve dolar kuru da hepinizin malumu. borç gırtlağa kadar dayanmış. uefa da tepemizde, bir falso yapsalar da tepelerine atlasak diye bekliyorlar pusuda. böyle bir ortamda nedir bu transfer çılgınlığı?
yönetime getirilebilecek tek önemli husus, eldeki oyuncuların en azından makul bedellerle elden çıkartılması. burada da menajerlerin eskisi kadar cirit atamamaları durumundan dolayı olmadığını düşünüyorum. geçtiğimiz günlerde bir menajer* kulübe karşı tehditvari cümlelerde bulundu. bunun da sebebi belli, artık bu çakallara yem yok. ne güzel dayadılar tolga'yı, tarık'ı, ndiaye'yi, şunu bunu. yemleri kesilince bize karşı cephe alındı. biliyorsunuz ki oyuncu satışı da menajerler tekelinde artık ülkemizde. eğer bariz şekilde iyi oynayan ve göze giren bir oyuncu varsa sorun yok, ancak bizdeki ki hem yağlı kontratlar, hem de bunları bırakmak istemeyen oyuncular olmasından ötürü oyuncu satışımız zor gözüküyor. bizim işimizi görecek menajerleri dehlediğimiz için de bize engel oluyorlar.
biraz komplo gibi gözüküyor, ancak bu dediğimi anlamanız için geçmiş yönetimi örnek verebilirim. dursun tarafından beslenen adamlar, artık mamaları kesilince, yapmaları gereken şeyleri bile yapmaz oldular. şimdi de yine asli vazifeleri olan şeyleri yapmak için çorba paralarını alamayınca oyuncular elde kaldı.
fiko birsürü oyuncuyu satarken hiç mi menajerler yoktu sanıyorsunuz? o kadar iyi paralara oyuncular satıldı, iki sene üst üste şampiyonluk geldi, şampiyonlar liginde gruptan çıkıldı. ama ilk tökezlemede borçlarının ne düzeyde olduğu da belli. adamlar 1'e alıp, 5'e mi satıyor sanıyordunuz ? biraz şeffaflık olsa o gelirlerin kimlerin ceplerine dağıldığını öğrensek, sonra zaten o borçların niye böyle patladığı da ortaya çıkar.
hasılı, zor dönemden geçen, ancak kararlı duruşları ile bu çakallara yem vermeyen yönetimdir. fatih hocayı anlıyorum, her teknik direktör takviye ister, takımının daha başarılı olmasını arzular. ancak o sıradan bir teknik direktör değil, bizlerden daha fazla hakimdir olaya.
kaldı ki şu önümüzdeki 1 hafta içerisinde, takriben bayram sonu birkaç somut hamle de gelecektir.