839
kurtuluş haritasını buraya çizip bırakıyorum. kapsamlı şeyler gibi gözükseler de, inanın bir insanın iki dudağının arasından çıkan kelimelere bakarlar; bu da bizim ayıbımız olsun. 5 kanattan yapılacak düzenlemeler ile, bu ülke futbolu da kurtulur, devlet de daha fazla vergi toplar.
a) devlet kademesi: vergi borcunu %70 indir, ya 3 sene kulüpleri vergiden ya muaf tut, ya da anlık verginin %30’u oranında vergi uygula. kulüplerin vergi borçları astronomik seviyelerde.
b) banka kademesi: kulüplerin mevcut borç yapılanması 36-48 ay gibi traktör kullanan ramazan amca konseptinden çıkacak. kulüpler götüne don almaya çalışan asgari ücretli gibi gıdım gıdım hesap yaparken, dünyanın en fazla borcu olan manchester united kulübü, borçlarını 30 yıla yaymış her sene transfer yapıyor. marka değeri mi kardeşim? ben senede 20 milyon euro faiz ödüyorum. bunu 8 ödersem, kara da geçerim, adam da alırım. aldığım her adam ligin marka değerine doğrudan katkı, ligin marka değerinin artması da gelirlerin artması demek. bu krediler, 36-48 ay sarmalından çıkacak, 120 aya ya yı la cak. başka yolu yok.
c) transfer kademesi: ülkenin durumu malum. dolar euro paritesi almış başını giderken, kulüplerin senede 100 milyon euro civarında transfer yapması (her süper lig kulübü 5 milyon euro harcasa demek bu) bunun da 30-40 milyon eurosunun kulüpler arası harcanmasının ülke ekonomisine zerre faydası yok. "türk kulüpleri arasındaki bonservis bedelleri tl cinsinden ödenir" diyeceksin, "20 milyon tl üstü bonservis ödenmez" diyeceksin iş bitecek. böylece hem kulüpler birbirini sikemeyecek, hem de türkiye yerine yurt dışına oyuncu satmayı tercih edecek; zira yabancı takımlara bu kural işlemiyor. hem milli takım kalkınır, hem ülke futbolu yurt dışına açılır, insanlar için cazip bir ülke olur, ligi izlenir. izlenen lig yayın gelirinin artması demek.
d) oyuncu kademesi: bu ülke sadece fakirlerin ve orta gelirlilerin fedakarlık yapmak zorunda olduğu bir ülke mi değil mi bunu net bir şekilde belirleyeceksin. diyorsan ki "biz bu gemide beraberiz", o zaman türk futbolcular, tl cinsinden maaş alacak. mevcut euro kurunu da 4.5 - 5 tl'den 3 sene sabitleyeceksin. benim piyasam bu birader kulüpler futbolculardan daha değerlidir diyeceksin. istemeyen futbolu bırakır veya yurt dışına gider.
e) takımında 5 maç ilk 11'e giremeyen oyuncunun takımına fesih hakkı tanınması: benim milli takımım içler acısı halde. oyuncu çıkmıyor. neden? herif istanbula gelip yatıyor amk. işte eray işcan, işte tarık çamdal, işte mehmet topuz, işte, işte, işte... benim potansiyel gördüğüm her oyuncunun maksimumuna ulaşmasına ülke olarak ihtiyacım var güzel kardeşim. sen güzel para cukkalayıp yatarsan, milli takım, bok attığımız almanya'nın yetiştirdiği topçular üzerine kurulur. benim, topçunun oynamasına ihtiyacım var. galatasaray olmaz elazığspor olur, göztepe olur, adana olur. eğer sen, takımında 5 maç kadroya giremiyorsan, kulüp sana tazminat ödemeden seni salabilmeli. bunu yabancı topçuya yapamazsın, ayrımcılık da olabilir doğru ama benim futbol oynayan adamlara ihtiyacım var. ülke halinde milli takımı kalkındırmak için bu seferberlik yapılacaksa, topçu da oynamak için götünü yırtacak. linnes mariano'dan forma alabiliyorsa, eljif fener 11'inde oynuyorsa demek ki çalışan yapıyor. çalışıyorsan helal-i hoş olsun, yatıyorsan yallah oynayabileceğin yere.
bu düzenlemeler yapılsın, 3. sene sonunda ülke futbolu yeniden yapılanır; kulüp bazında ülke puanı artarken, milli takım bazında oyuncu havuzu 2-3 kat genişler.
a) devlet kademesi: vergi borcunu %70 indir, ya 3 sene kulüpleri vergiden ya muaf tut, ya da anlık verginin %30’u oranında vergi uygula. kulüplerin vergi borçları astronomik seviyelerde.
b) banka kademesi: kulüplerin mevcut borç yapılanması 36-48 ay gibi traktör kullanan ramazan amca konseptinden çıkacak. kulüpler götüne don almaya çalışan asgari ücretli gibi gıdım gıdım hesap yaparken, dünyanın en fazla borcu olan manchester united kulübü, borçlarını 30 yıla yaymış her sene transfer yapıyor. marka değeri mi kardeşim? ben senede 20 milyon euro faiz ödüyorum. bunu 8 ödersem, kara da geçerim, adam da alırım. aldığım her adam ligin marka değerine doğrudan katkı, ligin marka değerinin artması da gelirlerin artması demek. bu krediler, 36-48 ay sarmalından çıkacak, 120 aya ya yı la cak. başka yolu yok.
c) transfer kademesi: ülkenin durumu malum. dolar euro paritesi almış başını giderken, kulüplerin senede 100 milyon euro civarında transfer yapması (her süper lig kulübü 5 milyon euro harcasa demek bu) bunun da 30-40 milyon eurosunun kulüpler arası harcanmasının ülke ekonomisine zerre faydası yok. "türk kulüpleri arasındaki bonservis bedelleri tl cinsinden ödenir" diyeceksin, "20 milyon tl üstü bonservis ödenmez" diyeceksin iş bitecek. böylece hem kulüpler birbirini sikemeyecek, hem de türkiye yerine yurt dışına oyuncu satmayı tercih edecek; zira yabancı takımlara bu kural işlemiyor. hem milli takım kalkınır, hem ülke futbolu yurt dışına açılır, insanlar için cazip bir ülke olur, ligi izlenir. izlenen lig yayın gelirinin artması demek.
d) oyuncu kademesi: bu ülke sadece fakirlerin ve orta gelirlilerin fedakarlık yapmak zorunda olduğu bir ülke mi değil mi bunu net bir şekilde belirleyeceksin. diyorsan ki "biz bu gemide beraberiz", o zaman türk futbolcular, tl cinsinden maaş alacak. mevcut euro kurunu da 4.5 - 5 tl'den 3 sene sabitleyeceksin. benim piyasam bu birader kulüpler futbolculardan daha değerlidir diyeceksin. istemeyen futbolu bırakır veya yurt dışına gider.
e) takımında 5 maç ilk 11'e giremeyen oyuncunun takımına fesih hakkı tanınması: benim milli takımım içler acısı halde. oyuncu çıkmıyor. neden? herif istanbula gelip yatıyor amk. işte eray işcan, işte tarık çamdal, işte mehmet topuz, işte, işte, işte... benim potansiyel gördüğüm her oyuncunun maksimumuna ulaşmasına ülke olarak ihtiyacım var güzel kardeşim. sen güzel para cukkalayıp yatarsan, milli takım, bok attığımız almanya'nın yetiştirdiği topçular üzerine kurulur. benim, topçunun oynamasına ihtiyacım var. galatasaray olmaz elazığspor olur, göztepe olur, adana olur. eğer sen, takımında 5 maç kadroya giremiyorsan, kulüp sana tazminat ödemeden seni salabilmeli. bunu yabancı topçuya yapamazsın, ayrımcılık da olabilir doğru ama benim futbol oynayan adamlara ihtiyacım var. ülke halinde milli takımı kalkındırmak için bu seferberlik yapılacaksa, topçu da oynamak için götünü yırtacak. linnes mariano'dan forma alabiliyorsa, eljif fener 11'inde oynuyorsa demek ki çalışan yapıyor. çalışıyorsan helal-i hoş olsun, yatıyorsan yallah oynayabileceğin yere.
bu düzenlemeler yapılsın, 3. sene sonunda ülke futbolu yeniden yapılanır; kulüp bazında ülke puanı artarken, milli takım bazında oyuncu havuzu 2-3 kat genişler.