• 19667
    2012-13 ve 2015-16 sezonları arası olduğu gibi yine 4 yıl üstüste şampiyonlar ligine katılıp, mustafa cengiz ve yönetiminin mali disipliniyle devam edersek 2022-2023 yıllarına kadar borcun büyük kısmını eritebilecek takım.

    kritik nokta 2012-2016 arasında olduğu gibi saçma sapan transferler ve çok başarısız sezonlar geçirmemek. olur da fatih hocamız ve yönetim 4 5 yıl devam ederse bu süre içinde ilk 2 dışında kalacağımızı düşünmüyorum. uefa'nın verdiği faydalı ceza sağolsun transferde zarar etme ihtimalimiz de yok.

    örneğin bu yıl şampiyonlar ligi'ne tek başımıza katılacağımız için 25+ milyon euro kasaya girmiş oluyor. türk takımlarının ön elemedeki başarısızlığı göz önüne alınırsa önümüzdeki 4 yılın 3'ünde şampiyon olmak demek yayın gelirlerinin de 4 yılda biraz artacağını düşünerek bu sezonla birlikte 120+ milyon euro gelir demek. borç-alacak farkının şu anda 200 milyon euro seviyesinde olduğunu düşünürsek, sadece şampiyonlar ligi geliriyle 4 yılda borcun yüzde 60'ını kapatmış oluyor.

    tabi bu hesaba göre, takımın maaş gideri gibi diğer masrafların hepsini süper lig geliri, bilet geliri, reklam geliri, forma satışı gibi kanallardan karşılayabilmek gerekiyor.

    takımda 10-15 yerli oyuncu olacak, 14 yabancı olacağını düşünerek. bu 10-15 yerliden en kaliteli 2-3 tanesi hariç hepsinin sözleşmesi tl üzerinden olmak zorunda. yabancıların da en azından 4-5 tanesinin maaşı 1 milyon euro'nun altında olmak zorunda. yani uzun vadede maaş giderlerini 10 milyon lira + 30 milyon euro (ortalama 2 milyon euro) seviyesine çekmeliyiz.

    özellikle galatasaray hakkında planlama yapmak çok güzel, ama bu dönemde bu planlamaların ayrı bir anlamı var. mesela dursun özbek yönetimindeki rezalet sezonlarda bazen kafamdan düşünürdüm şunu alsak maaşı bu olsa genç alsak 30 yaş üstü alacaksak çok kaliteli olsa vs. sonra dursun özbek çat diye benim kafamda max 1 milyon lira maaş verilecek tolga ciğerci gibi 3. sınıf adamlara 2 milyon euro'yu basıp her şeyi çöp ederdi.

    ancak şimdi biliyoruz ki başımızda bizim gibi düşünen bir başkan ve teknik direktör var. biliyoruz ki fatih hoca bir oyuncuya gerçekten kafayı takmadığı sürece kulübe çok para harcatmaktan yana değildir. çok transfer de yaptırır, ancak yaşım sebebiyle 3. ve 4. dönemlerini görmüş bir taraftar olarak, amrabat'ın bonservis bedelini bir kenara bırakırsak, chedjou hariç sevmediğimiz bir oyuncu hatırlamıyorum. adam verimsiz riera'dan bile real'e karşı bek oynayabilen bir canavar çıkardı.

    mali konuya dönelim. euro'nun yükselişi ülke ve kulüp için geniş açıdan olumsuz olsa da, düzenli şampiyonlar ligi geliri kazanacak bir takım için olağanüstü bir makas açma fırsatı yaratıyor. yani sadece bizim borcumuz 50-60 milyonlara inmiyor, rakiplerimizin borcu her daim 300-400 milyon eurolarda sabitlenmiş oluyor.

    ben önümüzü açık görüyorum. 14 ağustos 2018 fenerbahçe benfica maçı edilgen de olsa, bu yolda atılmış ilk adım oldu. yolun sonu için fatih hoca'dan gelsin ;

    --- alıntı ---

    "benim bir hayalim var. kafamın, aklımın, yüreğimin bir yerinde bir eksik var, bir rüyam var. neden olmasın diyorum o. neden olmasın... "

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın