• 19555
    tudor'un yaratmak istediği galatasaray, 4-1-4-1 ile baskıya dayalı, yırtıcı bir takımdı. topa hükmetmeden sadece ileriyi düşünen bir anlayış yerleştirdi. fakat burada büyük bir sorun vardı, zira anadolu takımları, topu rakibe veren, defansif bir yapıyla kontra bekleyen takımlardı.

    buna çözüm olarak bloklar arasında büyük kopukluk oluşturdu. defansı daha geride tutarken, orta sahayı ileride tutuyordu. bu şekilde rakibe daha çok alan bırakarak, tabiri caizse yem atarak oynadık. bu anadolu takımları için, inanılmaz bir hamleydi. yemlediğimiz topa baskı yapıyor, istediğimiz alanı sürekli şekilde buluyorduk. bu yöntem, takımın 65 de bitmesini sağlıyor olsa bile, gerekli farkı çoktan yakalamış oluşumuz rakibi söndürüyordu.

    açık olmak gerekirse galatasaray tarihinde izlediğim en keyifli 2 aydı. ardından rakipler son çare olarak fernando'yu kapatmayı denediler. yeterli miydi? bence hayır. ama doğru atıştı. bu tudor'a öyle bir panik yaptırdı ki, kendi ayağına sıkarak tüm sistemi olabilecek en yanlış şekilde dağıttı.

    şimdi aradan neredeyse bir sene geçti.

    başımızda fatih terim. son hazırlık maçına çıkıyoruz fakat ne oynuyor olduğumuz, ne oynayacağımıza dair zerre emare yok. belli olan tek şey geçen seneki tek düze futbolun devam ettiği. zevkli mi? hayır. doğru mu? evet, fakat sadece büyük takımlara karşı.

    en kritik maçlarımız, beşiktaş, trabzon, başakşehir ne kadar rahat geçtiyse, gençlerbirliği, alanya, konya maçlarımız bir o kadar zor geçti. fakat mevcut fixtürümüzde o kadar zor maçlar vardı ki, asıl zor geçenlerden habersiz bir şekilde rahat geçen derbi üstünlüğümüze odaklandık. acaba fatih terimle başlayan bu büyük maç karnemiz, aynı futbolun küçük takımlara olan etkisine dair yanlış bir düşünceye mi sürükledi diye düşünmüyor değilim.

    tudor gibi tek tercihli. işlevini kaybettiği ilk anda boşluğa düşecek bir takım kurmak ne kadar mantıklı bilemiyorum.

    denayer'in gelip gelmeyeceğinin henüz belli olmadığını düşünürsek, defans tandemimizin oynayabileceği tek bir oyun stili var.

    ortasahamız direkt olarak tek yönlü. beklenen ndiaye transferi gelse dahi, diğer oyuncuların hepsi aynı profilte olduğu için, tek sakatlıkta aynı yavan futbola geri dönecek.

    sadece tek bir santraforumuz oluşuna hiç değinmiyorum zaten. o ne oynayabiliyorsa onu oynatmak zorundayız.

    taktiksel anlamda elimiz kolumuz ligdeki diğer rakiplerimize oranla bile daha bağlıyken, şampiyonlar liginde mücadele edecek olmamız kafamı karıştırıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın