17
medyanın özellikle uefa kupasını alan kadro üzerinden sorgulatmaya çalıştığı konudur.çok klişe olacak ama bir metin oktay örneği bile bu camiada vefanın ne düzeyde olduğunun göstergesi. o vefasız denilen galatasaray ki metin oktay ı koskoca camianın simgesi yapmış, nesilden nesile galatasaray sevgisini onun aracılığıyla anlatmış bu sevdaya gönlünü kaptıranlara. yetmemiş adını tesislerine vermiş. gün gelmiş bu takımın başkanı parcalisına özenip galatasaraylı olduğu metin i unutmamış, ölümünün yıldönümünde atkısını açmış şeref tribününde diğer ucunu beşiktaş başkanına tutturarak.* hangi takım, hangi yönetici, hangi taraftar bu kadar sahiplenmiş bir futbolcusunu. belki metin çok uç bir örnek.ama kimse bir metin oktay olmalarını beklemedi o galatasaray ı vefasızlıkla suçlayanlardan, zaten olamazlar da. ama bu takıma faydalı olan ve ayrıldıktan sonra da galatasaraylı duruşundan ödün vermeyen adamı en azından taraftar el üstünde tutmaya devam etti. yöneticilerin futbolcularla aralarındaki anlaşmazlıklar bizim sevgimizden birşey eksiltmedi.
son olarak hakan şükür ayrıldığı dönemde düşünmüştüm çokca bu vefa konusunu.hacettepe maçıyla* kariyerini şampiyonlukla noktalamak varken devam etmek istedi inatla.kalmam takım için zararlı olacak diye düşünmedi. kulübün içinde çeşitli görevler verildi birçok şey teklif edildi ancak o galatasaray a hizmet etmeye devam etmek varken yorumculuk yapmayı seçti. burdan bakınca da hakan şükür vefasızlık yapmış gibi duruyor.ona da yapılan yanlışlar olmuştur tercihini bu yönde kullanmasının sebepleri vardır elbette, bu şekilde yolların ayrılması üzücü; ancak galatasaray ın da yeni bir ruha ihtiyacı vardı.
sözün özü metin oktay, hakan şükür belki ilerde arda turan.. isimler değişiyor ancak galatasarayda vefa konusu süregelip duracak anlaşılan.diğer takımlar için konuşulmamasının sebebini ise çok fazla efsaneleşen futbolcularının olmamasına bağlıyorum.ya da medyanın işgüzarlığı denilebilir belki.
hatırlatmak istediğim şey ise futbolcuların gelip geçici, galatasaray ın her daim kalıcı olduğudur.ve galatasaray galatarasaraylılığını salt hiçbir futbolcuya borçlu değildir. ancak hakan şükür, bülent korkmaz, ergün penbe* isimlerini ve oldukları konumu galatasaray a borçludur.
son olarak hakan şükür ayrıldığı dönemde düşünmüştüm çokca bu vefa konusunu.hacettepe maçıyla* kariyerini şampiyonlukla noktalamak varken devam etmek istedi inatla.kalmam takım için zararlı olacak diye düşünmedi. kulübün içinde çeşitli görevler verildi birçok şey teklif edildi ancak o galatasaray a hizmet etmeye devam etmek varken yorumculuk yapmayı seçti. burdan bakınca da hakan şükür vefasızlık yapmış gibi duruyor.ona da yapılan yanlışlar olmuştur tercihini bu yönde kullanmasının sebepleri vardır elbette, bu şekilde yolların ayrılması üzücü; ancak galatasaray ın da yeni bir ruha ihtiyacı vardı.
sözün özü metin oktay, hakan şükür belki ilerde arda turan.. isimler değişiyor ancak galatasarayda vefa konusu süregelip duracak anlaşılan.diğer takımlar için konuşulmamasının sebebini ise çok fazla efsaneleşen futbolcularının olmamasına bağlıyorum.ya da medyanın işgüzarlığı denilebilir belki.
hatırlatmak istediğim şey ise futbolcuların gelip geçici, galatasaray ın her daim kalıcı olduğudur.ve galatasaray galatarasaraylılığını salt hiçbir futbolcuya borçlu değildir. ancak hakan şükür, bülent korkmaz, ergün penbe* isimlerini ve oldukları konumu galatasaray a borçludur.