• 22
    hakkında çok değil 1 hafta önce şunu yazdım(bkz: #2465447). gecenin bir vakti evde ses olsun diye açtığım televizyonda 5 dakika içinde hala aynı deli saçması fikrini savunduğunu görmek inanılmaz sinir bozucu bir şey.

    uğur hala arada bir sözlüğe bakıyor diye biliyorum. eğer tanıyan varsa rica ediyorum kendisini uyarsın.

    sevgili didem.

    sen bir televizyon programında fikirlerini türk spor kamuoyuna sunma fırsatı bulan sayılı şanslı insanlardan birisin. bir kadın olarak, hem de erkek egemenliğinin dibine kadar sömürüldüğü spor basınında sesini duyurabiliyor olmanı son derece saygıyla karşılıyor ve takdir ediyorum.

    ancak... senin kitlelere etki edebiliyor olman sana bir sorumluluk da yüklüyor. eğer bu kitlelere saçma sapan, hakkında araştırma yapmadan ürettiğin bilgileri sunarsan, bu sorumluluğun gerektirdiklerini de yerine getirmiyorsun demektir.

    şurada anlaşabiliyor ve bunu gönül rahatlığıyla dile getirebiliyor olmamız lazım. türkiye'deki bütün takımlar fakir. net. ffp işin ayrıntısı. tarihsel olarak köklü takımlara sahip olabiliriz ama maddi olarak tüm takımlar fakir. bunu televizyonda hiç bir yorumcunun dile getiremiyor olması başka bir konu. bu fakirliğin 2 nedeninden biri takımların akıllara zarar kötü yönetilmesi, abuk transferler falan. o konuda anlaşırız herhal.

    2. neden ise... avrupa'da olduğu gibi türkiye'de de takımların asıl geliri yayın hakkı gelirleridir. premier ligin sonuncusunun bile para içinde yüzmesinin nedeni bu. bein sports bu ihaleyi 5 yıllığına, yıllığı kdv dahil 600 milyon dolar karşılığında kazandı. gel gelelim... bein sports kuru her sene ödeme tarihinde sabitliyor. yani sallıyorum geçen sene haziran'da dolar kuru 3.52 imiş. şu anda ise dolar 4,85!!! sen bünyesinde çalıştığın kanal nedeniyle kurun artışına çok fazla giydiremiyor olabilirsin ama takımlarımız bu kur farkı nedeniyle eşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşek gibi zarar ettiler. (kur sabitlemeye itiraz eden tek başkanın aziz yıldırım olması çok ironik değil mi?)

    peki neden avrupa ligi'nde ilerlemek değil de şampiyonlar ligi daha önemli? yani sen neden 2'dir yanlış bildiğin şeyi doğruymuş gibi anlatıyorsun? madde madde anlatayım.

    uefa takımlara ülkelerinin para birimi üzerinden değil, euro üzerinden ödeme yapıyor. kurdan etkilenmesi gibi bir durum söz konusu değil.

    avrupa ligi'nde takımlarımız ilerleseler dahi kazanacakları gelirler şampiyonlar ligi ile kıyaslandığı zaman komik seviyelerde. sadece başarıya dayalı olarak gelen paradan bahsetmiyorum. biz ülke olarak market pool'da çok büyük bir yer kaplamıyoruz. market pool sayesinde şampiyonlar liginde erken elenen premier lig takımları, kupayı kazanan ispanya/italya takımları kadar para kazanabiliyorlar. mesela man city şampiyonlar ligi'ni bir türlü kazanamıyor olmasına rağmen diğer büyük liglerin takımlarından daha fazla parayı götürüyor. yanılmıyorsam 2 sene önce market pool'dan kupayı kazanan real madrid'in 2 katı para kazandı.

    avrupa ligi'ndeki paranın azlığı yetmezmiş gibi market pool geliri de o kupaya katılan takımlar arasında paylaşılıyor. yani sallıyorum avrupa ligi'nde türkiye'ye düşen market pool geliri 10 milyonsa takım başına 2 milyon falan düşecek. (şampiyonlar ligi'nde geçen sene beşiktaş 22 milyon euro pool geliri kazandı)

    bildiğin üzere yeni sistemde artık ülke puanının pek de bir esprisi kalmadı. şu anda ülke olarak 10. sıradayız. ülke puanımızın artıp şampiyonlar ligi'ne +1 takım gönderebilmemiz için 6. sıraya çıkmamız gerekiyor. birbirimizi kandırmayalım. bundan sonra her takım kendi bacağından asılacak.

    avrupa ligi'ndeki maçlar tek bir güne sıkıştırılmış ve aşırı katılımlı olduğundan insanlar lokal liglerindeki tuttukları takımların maçını izlemekten fazlasını yapmıyorlar. yeni sistemde her hafta 4 şampiyonlar ligi maçı izleme şansı bulabileceğiz. ancak avrupa ligi 24 maçın aynı güne sıkıştığı formatıyla devam ediyor. 2'den fazlasını izlemek yalan. zaten austria wien - astra giurgio maçını kimseye izletemezsin (astra girgio gruptan çıktı bu arada)

    velhasılıkelam..

    artık amaç şampiyonlar ligi'ne gidip orada kalıcı olmaya çalışmak olmak zorunda. artık amaç "türkiye'nin şampiyonlar ligi'ndeki market poolunu artırabilmek olmak" zorunda. insanlara avrupa ligi'nde ilerlemenin değil, şampiyonlar ligi'nde nispeten az da olsa başarılı olmanın önemini açıklamalısınız. ben bunu işsiz bir gazeteci olarak dile getiremem. ama senin gibi, uğur gibi 85 milyonun izlediği gazetecilere bu görev düşüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın