8215
sadece verilen sayı bazında maaşa bakanların maaşını çok bulduğu oyuncu. kazandırdığı sayılara da bakın.
fernando muslera bizde 11 kupa kazanmış ve iddaa edebilirim ki o olmasa kazandığımız kupa yarı yarıya düşerdi. sırf bu ekstra katkısı sayesinde kasamıza kim bilir ne kadar para girmiştir. şu ana kadar ödediğimiz bonservis bedelini de maaşları da sonuna kadar çıkarıp kar bile ettiğimizi düşünüyorum ki bu sezon da aldığı maaşı hak etmiştir.
asıl fazla maaşı olan kimler peki? tüm sezonlar gibi bu sezon da sıfır katkı veren tarık çamdal, artık aldığı maaşa göre iyi performans veremeyen selçuk inan, gereksiz transfer olarak gördüğüm ve boşa maaş ödediğimiz cedric carrasso, hakeza eray işcan. yedeklere hiç mi para vermeyelim? verelim vermesine de eray ne şimdi, ne geçmişte, ne de gelecekte galatasaray seviyesinde yedek bile olamayacak /olmamış / olmayan bir oyuncu. ona vermeyelim bir zahmet. tarık çamdal'ı konuşmaya gerek yok. yedek kaleci olarak yabancı bir kaleciye de gerek yok ki en az 750.000 euro kazanmıştır vs. vs. hepsinin parasını az vermek gerektiğini düşünme nedenim farklı yani.
sözün kısası, iş muslera'ya gelene kadar temizlenmesi gereken ve maaşını düşürmesi gereken eleman çok.
ha, dersiniz bundan sonra böyle; düşük maaş verelim. o zaman da 'neden sürekli başarısızız' deme hakkımız yok taraftar olarak. çünkü türkiye'ye kaliteli futbolcu getirmek için yüksek maaş verirsin. yoksa kimse gelmez. hep verdiğim örnektir; herhangi bir işte çalıştığınızı düşünelim. türkiye'de 2500 tl maaş alıyorsunuz. 2500 tl'ye gidip afrika'dan iş önerseler gider misiniz? kimse gitmez. 2500 dolar verirseler de gitmeyi düşünürsünüz anca. futbolcularda da aynı kafa var. avrupa'daki maaş skalası bizim lige uyarlanamaz o yüzden. adam avrupa dururken türkiye'ye gelmek için elbetteki çok daha fazla kazanmak isteyecektir. haliyle maaşları artık az verelim derseniz kaliteli oyuncu getiremezsiniz. rakipleriniz getirirken de siz geride kalır ve başarısız olursunuz.
bunu çözmenin yolu da kendi adamlarını ya ülke içinden ya da ülke dışından daha çok maaş isteyemeyecekken bulup yetiştirmektir. böylece çok maaş isteyene kadar verim alır sonra da birine satarsınız. tabii bizim gibi futbol eğitiminin de verilmediği bir ülkede bu da imkansız.
fernando muslera bizde 11 kupa kazanmış ve iddaa edebilirim ki o olmasa kazandığımız kupa yarı yarıya düşerdi. sırf bu ekstra katkısı sayesinde kasamıza kim bilir ne kadar para girmiştir. şu ana kadar ödediğimiz bonservis bedelini de maaşları da sonuna kadar çıkarıp kar bile ettiğimizi düşünüyorum ki bu sezon da aldığı maaşı hak etmiştir.
asıl fazla maaşı olan kimler peki? tüm sezonlar gibi bu sezon da sıfır katkı veren tarık çamdal, artık aldığı maaşa göre iyi performans veremeyen selçuk inan, gereksiz transfer olarak gördüğüm ve boşa maaş ödediğimiz cedric carrasso, hakeza eray işcan. yedeklere hiç mi para vermeyelim? verelim vermesine de eray ne şimdi, ne geçmişte, ne de gelecekte galatasaray seviyesinde yedek bile olamayacak /olmamış / olmayan bir oyuncu. ona vermeyelim bir zahmet. tarık çamdal'ı konuşmaya gerek yok. yedek kaleci olarak yabancı bir kaleciye de gerek yok ki en az 750.000 euro kazanmıştır vs. vs. hepsinin parasını az vermek gerektiğini düşünme nedenim farklı yani.
sözün kısası, iş muslera'ya gelene kadar temizlenmesi gereken ve maaşını düşürmesi gereken eleman çok.
ha, dersiniz bundan sonra böyle; düşük maaş verelim. o zaman da 'neden sürekli başarısızız' deme hakkımız yok taraftar olarak. çünkü türkiye'ye kaliteli futbolcu getirmek için yüksek maaş verirsin. yoksa kimse gelmez. hep verdiğim örnektir; herhangi bir işte çalıştığınızı düşünelim. türkiye'de 2500 tl maaş alıyorsunuz. 2500 tl'ye gidip afrika'dan iş önerseler gider misiniz? kimse gitmez. 2500 dolar verirseler de gitmeyi düşünürsünüz anca. futbolcularda da aynı kafa var. avrupa'daki maaş skalası bizim lige uyarlanamaz o yüzden. adam avrupa dururken türkiye'ye gelmek için elbetteki çok daha fazla kazanmak isteyecektir. haliyle maaşları artık az verelim derseniz kaliteli oyuncu getiremezsiniz. rakipleriniz getirirken de siz geride kalır ve başarısız olursunuz.
bunu çözmenin yolu da kendi adamlarını ya ülke içinden ya da ülke dışından daha çok maaş isteyemeyecekken bulup yetiştirmektir. böylece çok maaş isteyene kadar verim alır sonra da birine satarsınız. tabii bizim gibi futbol eğitiminin de verilmediği bir ülkede bu da imkansız.
