77
oynandığı zeminler hakkında bilgi vermek istediğim spor.
bilindiği üzere roland garros toprak zeminde, wimbledon çim zeminde, us open ve aus open sert zeminlerde oynanıyor.
öncelikle toprak zemin ile başlayayım. kiremit tozundan oluşturulan bu zemin hepsinin içinde en yavaş olanı, bu yüzden de ofansif ve hızlı oyuncuların kabusu olan bir zemin. karşıdan gelen top zemine vurduğu zaman hem hız kaybeder hem de normalde olduğundan daha fızla sıçrar ki çoğu zaman bel seviyesinin üstüne kadar yükselir. o yüzden kort içerisinde topu karşılamak zor olur ve oyuncular genelde baseline denilen çizgi gerisinden karşılarlar. burada yükselerek gelen topa gerilerden iyi ve güçlü bir vuruş yapabilen, (ki bunlar iyi savunmacı diye bilinen tenisçilerdir) ve özellikle de güçlü bir backhand'i olan tenisçiler çok avantajlıdır. rafael nadal zaten bu yüzden bu zeminin kralıdır. oyun tarzı için yaratılmış bir zemindir adeta. dominic thiem, stanislas wawrinka, alexander zverev ve genel olarak kökten yetişme ispanyol ve italyan tenisçiler bu kortlarda daha iyidir.
çim zemin ise en hızlı tenisin oynandığı zemindir. bu kortta iyi servis atanlar çok avantajlıdır çünkü top özellikle zemine de çarptıktan sonra çok hızlanır ve return yapacak oyuncunun çok hızlı hamlede bulunması gerekir. bu yüzden de toprak kortta çok uzun ralliler görünürken bu zeminde çok kısa oyunlarla sayılar gelir. karşıdan gelen top ise toprak zemindeki durumun tam tersine çok sıçrayıp yükselmez bu da her ne kadar servis için avantaj yaratsa da uzun boylu tenisçileri çok zorlayan bir durumdur. bu zeminde en önemli noktalardan birisi iyi bir bir önseziye sahip olup erken hareket etmek ve rakibin hareket alanını kısıtlayıcı olduğu için teknik bir oyun her zaman avantajlıdır. bu yüzden bu zeminde roger federer veya grigor dimitrov gibi oyuncular daha etkilidir.
sert zemin ise daha önce yazdığım gibi hem amerika açık'ta hem de avustralya açık turnuvalarında kullanılmaktadır fakat iki zemin birebir aynı değil. kullanılan malzemeye bağlı olarak (temeli akrilik bazlı olması) avustralya'da topun sıçraması amerika'dakine göre biraz daha fazla. sert kort özellikle hücumcu ve topa sert vuran oyuncular için çok iyi olmakla beraber topun biraz daha sıçraması hücumcu özelliğin yanında atletik yapısı üst düzeyde olan oyuncuları bir adım öne çıkarır. bu da direkt olarak akıllara novak djokovic'i getiriyor.
amerika'daki sert zemin ise yine kullanılan malzemeden dolayı (akrilik malzemeye ek olarak kauçuk karışımı da olması) hem sert vuruşların yapılmasına hem de topun sıçraması ortalama olarak bel çevresine geldiği için güçlü vuruşları olan hücumcu oyuncuları ön plana çıkarır. bu konuda en iyi iki örnek burada şampiyonluk yaşamış juan martin del potro ve marin cilic 'tir.
bilindiği üzere roland garros toprak zeminde, wimbledon çim zeminde, us open ve aus open sert zeminlerde oynanıyor.
öncelikle toprak zemin ile başlayayım. kiremit tozundan oluşturulan bu zemin hepsinin içinde en yavaş olanı, bu yüzden de ofansif ve hızlı oyuncuların kabusu olan bir zemin. karşıdan gelen top zemine vurduğu zaman hem hız kaybeder hem de normalde olduğundan daha fızla sıçrar ki çoğu zaman bel seviyesinin üstüne kadar yükselir. o yüzden kort içerisinde topu karşılamak zor olur ve oyuncular genelde baseline denilen çizgi gerisinden karşılarlar. burada yükselerek gelen topa gerilerden iyi ve güçlü bir vuruş yapabilen, (ki bunlar iyi savunmacı diye bilinen tenisçilerdir) ve özellikle de güçlü bir backhand'i olan tenisçiler çok avantajlıdır. rafael nadal zaten bu yüzden bu zeminin kralıdır. oyun tarzı için yaratılmış bir zemindir adeta. dominic thiem, stanislas wawrinka, alexander zverev ve genel olarak kökten yetişme ispanyol ve italyan tenisçiler bu kortlarda daha iyidir.
çim zemin ise en hızlı tenisin oynandığı zemindir. bu kortta iyi servis atanlar çok avantajlıdır çünkü top özellikle zemine de çarptıktan sonra çok hızlanır ve return yapacak oyuncunun çok hızlı hamlede bulunması gerekir. bu yüzden de toprak kortta çok uzun ralliler görünürken bu zeminde çok kısa oyunlarla sayılar gelir. karşıdan gelen top ise toprak zemindeki durumun tam tersine çok sıçrayıp yükselmez bu da her ne kadar servis için avantaj yaratsa da uzun boylu tenisçileri çok zorlayan bir durumdur. bu zeminde en önemli noktalardan birisi iyi bir bir önseziye sahip olup erken hareket etmek ve rakibin hareket alanını kısıtlayıcı olduğu için teknik bir oyun her zaman avantajlıdır. bu yüzden bu zeminde roger federer veya grigor dimitrov gibi oyuncular daha etkilidir.
sert zemin ise daha önce yazdığım gibi hem amerika açık'ta hem de avustralya açık turnuvalarında kullanılmaktadır fakat iki zemin birebir aynı değil. kullanılan malzemeye bağlı olarak (temeli akrilik bazlı olması) avustralya'da topun sıçraması amerika'dakine göre biraz daha fazla. sert kort özellikle hücumcu ve topa sert vuran oyuncular için çok iyi olmakla beraber topun biraz daha sıçraması hücumcu özelliğin yanında atletik yapısı üst düzeyde olan oyuncuları bir adım öne çıkarır. bu da direkt olarak akıllara novak djokovic'i getiriyor.
amerika'daki sert zemin ise yine kullanılan malzemeden dolayı (akrilik malzemeye ek olarak kauçuk karışımı da olması) hem sert vuruşların yapılmasına hem de topun sıçraması ortalama olarak bel çevresine geldiği için güçlü vuruşları olan hücumcu oyuncuları ön plana çıkarır. bu konuda en iyi iki örnek burada şampiyonluk yaşamış juan martin del potro ve marin cilic 'tir.