• 108
    sevdiğini gerçekten mutluyken izlemek güzel şeymiş be sözlük.

    dünyada 29 seneyi doldurmama ramak kaldı sayılır. ergenliğe giriş sayılan 2002 yazındaki o andan bu yana 16 sene falan oldu işte... o günden bu yana dönem dönem "damga vuran" kadınları*(!) şöyle bir gözden geçiriyorum da, hangisiyle ne yaşayabildin diye. şimdi sen 7 misin 8 misin, yoksa daha önceden mi numarayı almıştın ya da arada numarası dahi silinmesi gerekenler var mı o bile belli değil...

    bütün bunca yıl, o kadar insan, elde avuçta kalan sadece yaşanamamışlıklardan ibaret bir hayal dünyası. belki ender gelişen ossasuna atakları misali birkaç saçma sapan anektod... hayatımın yarısından çoğunu böyle saçma sapan şeylere üzülerek, dertlenerek falan geçirmişim. tedavi sonrası son birkaç yıldır istesem de takamayacak hale gelsem de refleksif olarak gelişen melankoli haline karşı modern tıp bile çare bulamadı.

    yıllar önce, hatta zaman vereyim mustafa keçeli'nin golü sonrası ali sami yen bayram yerine dönmeden 2 ay falan önce * bir dershane köşesinde artık yanındaki ne anlatıyorsa yüzünde kocaman bir pırıltıyla görmüştüm bu bahsi geçen 7,8 yada kaç ise işte onlardan birini. bu da ikincisi oldu... üstelik aynı anda aynı şeye sevinirken oldu... o gün merdivenlerden çıkmaya çalışırken ayağım kayıp geri düşmüştüm, bu sefer yine merdivenimsi birşeyin üzerinde olduğum yerde mutluluktan uçalım biz oldum...

    en azından bu seferki acısız bol ortak paydalı bişey oldu. bizim kaderimiz de böyle uzaktan bakmak sanırım...

    anlatacak o kadar çok hikayem var ki gaassaray!
    anam avradım olsun hiç bilemeyeceksin!

    önemli uyarı: bu hikayede bahsi geçen, tasvir edilen, sembolize edilen* kişi kurum ve hikayelerin gerçekle alakası ola da bilir olamaya da bilir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın