35
şu aralar sık sık ne için yaşadığımı sorguluyorum. olay nedir mesela? iyi bir iş. daha sonra eş. çocuklar, çocukların okulları vs. ya da varsa hedefinde bir araba, ev, gezmek tozmak ya da buna benzer şeyler.
her gün birbirinin aynısı. sabah kalk, işe git, akşam gel, yat, sabah kalk, işe git ya da diğerleri...
böyle böyle 50-60 yaşına kadar gel daha sonra yaşadım de bu yaşamak mı sonra hayatta kalmak mı? hayat yaşamak için çok mu güzel?
sonuçta bunlar güzel şeyler aslında çoğu insana bunlar yaşama enerjisi veriyor ya da bunları gerçekleştirmek için yaşıyorlar. ancak şöyle zihnimi boşaltıp bunları düşününce bana çok anlamsız geliyor. arada çıkıyorum böyle sağıma soluma bakıyorum zamanında biraz da içinde bulundum sosyal ortamların insanların çoğu dış görünüşe vb. bu tarz şeylere bakıyor. sanki onlara baktığımda cehennemi burada yaşıyor gibi oluyorum. boğuluyor gibi oluyorum.
sonra aklıma din meselesi geliyor. düşünüyorum dinin olmadığı bir toplum ne olurdu, nasıl olurdu acaba? çoğu kez intiharı düşünüyorum ancak işte din durumu kafamı kurcalıyor. düşünsenize geri dönüşü yok ve sonsuz azap...
ancak bu durumu da düşünüyorum belki de din insanları bu tarz şeylerden uzak tutmak için mi var? ihtiyaç sonrası mı ortaya çıktı?
işin siyaset kısmı var, yansak da ölsek de gondiklensekte oyum x'e ya da y'ye gibi bu durumlar canımı çokça sıkıyor. yine dışarıya çıktığımda okulların durumunu görüyorum, gençleri görüyorum. ne biliyim benzini, doları, doldurulan suriyelileri, afganı vb. tamam şimdilik sıkıntı yok da ya 20 sene sonrası?
kafam çok karışık amk yerinde beyler. yemin ediyorum hayatta en rahat olduğum zaman askerde geçirdiğim geçen sene diyebilirim. geleli 3 ay oldu ancak kafayı yemek üzereyim. hayat zor, geçinmek zor, niye bu kadar geçinme gayretine girdiğimizi ve yaşamaya tutunmayı anlamak zor.
bir de böyle düşüne düşüne kafayı yediğimi düşünmeye başladım. geçen yolda yürürken kendi kendime gülmeye başladığımı fark ettim. acaba sıyırdım mı? diye hissetmeye başladım.
bilemiyorum altan bilemiyorum...
her gün birbirinin aynısı. sabah kalk, işe git, akşam gel, yat, sabah kalk, işe git ya da diğerleri...
böyle böyle 50-60 yaşına kadar gel daha sonra yaşadım de bu yaşamak mı sonra hayatta kalmak mı? hayat yaşamak için çok mu güzel?
sonuçta bunlar güzel şeyler aslında çoğu insana bunlar yaşama enerjisi veriyor ya da bunları gerçekleştirmek için yaşıyorlar. ancak şöyle zihnimi boşaltıp bunları düşününce bana çok anlamsız geliyor. arada çıkıyorum böyle sağıma soluma bakıyorum zamanında biraz da içinde bulundum sosyal ortamların insanların çoğu dış görünüşe vb. bu tarz şeylere bakıyor. sanki onlara baktığımda cehennemi burada yaşıyor gibi oluyorum. boğuluyor gibi oluyorum.
sonra aklıma din meselesi geliyor. düşünüyorum dinin olmadığı bir toplum ne olurdu, nasıl olurdu acaba? çoğu kez intiharı düşünüyorum ancak işte din durumu kafamı kurcalıyor. düşünsenize geri dönüşü yok ve sonsuz azap...
ancak bu durumu da düşünüyorum belki de din insanları bu tarz şeylerden uzak tutmak için mi var? ihtiyaç sonrası mı ortaya çıktı?
işin siyaset kısmı var, yansak da ölsek de gondiklensekte oyum x'e ya da y'ye gibi bu durumlar canımı çokça sıkıyor. yine dışarıya çıktığımda okulların durumunu görüyorum, gençleri görüyorum. ne biliyim benzini, doları, doldurulan suriyelileri, afganı vb. tamam şimdilik sıkıntı yok da ya 20 sene sonrası?
kafam çok karışık amk yerinde beyler. yemin ediyorum hayatta en rahat olduğum zaman askerde geçirdiğim geçen sene diyebilirim. geleli 3 ay oldu ancak kafayı yemek üzereyim. hayat zor, geçinmek zor, niye bu kadar geçinme gayretine girdiğimizi ve yaşamaya tutunmayı anlamak zor.
bir de böyle düşüne düşüne kafayı yediğimi düşünmeye başladım. geçen yolda yürürken kendi kendime gülmeye başladığımı fark ettim. acaba sıyırdım mı? diye hissetmeye başladım.
bilemiyorum altan bilemiyorum...