11
11 mart 2018 galatasaray konyaspor maçını malum ortamlardan ve dolayısıyla 30 saniye gecikmeli izledik. babam, kardeşim ve ben. kendisi ise çok önemli maçlar hariç genelde biz maç izlerken diğer odada dizisini izler. maçın hemen başında moralimizin bozuk olduğunu görünce çok üzüldü. ikinci yarıda yanımıza geldi. "nasıl gidiyor?" diye sordu. "1-0" dedik. o da eliyle 1-1 işareti yaptı gülerek. ekranın sağ üstünde görmüş. 15 saniye sonra gol oldu ama sağlam bağıramadık gole, çünkü öğrenmiştik. son dakikalara girerken maçın stresiyle dudaklarımızı yerken birden kapıyı açtı ve gülerek "2-1" oldu dedi. bizim bi anda gözlerimiz parladı ve yine 15 saniye sonra sinan'ın golü geldi. bu sefer babam ve ben "goooool!" diye bağırdık ama yine de hiç bilmiyormuş gibi boşaltamıyorsunuz sinirinizi. neyse 2-1 yendik ama o yaşadığımız stresi yıkan nidayı atamadığım için sanki yenilmişçesine omuzlarımdaki ağırlık bir süre daha gitmedi. anneme dedim ki "bir daha böyle yapma, doluyoruz doluyoruz ama bi anda çığlık atarak boşaltamıyoruz stresimizi." o da dedi ki "yeseydik zaten gelmezdim oğlum, o sevincinizi görmek istedim." ne diyeyim ben sana kadın... :)