82
o gün babamla izledim maçı. babam izler, takip eder ama ne bir golde ayağa kalkmışlığı vardır ne de bir gool diye haykırmışlığı. o derece fanatizmden uzak* hani böyle takım kötü gitse beyaz mendil sallıyacak falan sanırsınız o derece bir taraftar da değil tam bir futbol izleyicisi. ama o gün popescu o penaltıyı attı ya ben kendimden geçip balkona koştuğum sırada bir de ne görim babam haykırıyor goooool diye. bir an napacağımı bilemedim çünkü hali hazırda delirmenin eşiğindeki ben babamdan beni tutmasını bekliyorum ki balkondan falan düşmiyeyim diye bir de baktım ki o da benle beraber coşmuş. gülemedim onun o haline sadece aklımdan vay be babam bile bağırdı lan cümlesi geçti onu izlerken. ha bir de ertesi gün okulda sıraya girdik toplanma alanında okulun en katı hocalarından biri çıktı kürsüye, bizim coşkumuz dizginlenemezken üçlü çekmek için, sarııııı kırmızııııı diye haykırmayı beklerken iki bina arasında nerden çıktı lan bu mırıldanmaları eşliğinde. o katı heriften sıkıcı sabah nutku beklerken adamın ağzından "biliyorsunuz dün gece galatasaray..." * sözcüklerini duyar duymaz atkılar formalar çıkıverdi çantalardan inanılmaz bir görüntüydü sanki sami yendeydik. bir babamın bağırması bir de o despot hocadan bu kelimeleri duymak beni acayip gururlandırmıştı ve işte o anlarda iyice idrak etmiştim ne kadar büyük bir iş yaptığımızı. emeği geçenler sağolsun, aynı sahneleri bir kez daha yaşatacaklara da selam olsun.