5580
https://twitter.com/...s/954034078801694720
ilgili twite bakıyorum. bu adamın bunun gibi kaç tane videosu vardır bakarsanız. sonra kendi kendime düşünüyorum. bu adam ülkenin en önemli liselerinden, galatasaray lisesinden mezun olmuş. itü makine mühendisliğini bitirmiş. tabi, itü de yine sayılı üniversitelerden biri ülkemizde. kaldı ki makine mühendisliği; iyi bir üniversitede, bitirmesi en zor olan bölümlerden biridir.
eğer; yakın zamanda ateşli bir hastalık geçirmediyse, biri kafasına sert bir cisimle vurmadıysa, yani beynine zarar gelecek bir şey olmadıysa, kimse bana bu adam gerizekalıdır diyemez.
peki niye bu adam böyle salak salak hareketler yapıyor; kulübün simgeleşmiş tezahüratlarını bilmiyor desem, 3.5 senede kulübe eşşek bağlasan yanlışlıkla anırır. bu seçeneği geç. gerizekalı olduğuna da inanmadığımı söyledim. geriye tek seçenek kalıyor...
fenerbahçe başkanına bakıyorum; yaptığı şikeden dolayı iyice siyasetin pençesine düşmüş, kıpırdayamıyor. zaten kulübüde tapulamış. istediğini yaptır. beşiktaş başkanına bakıyorum; " sayın cumhurbaşkanım " sözünü ülkede en çok söyleyen adamdır kendisi. tapelerde milletvekilleri piç diye hitap ediyordu buna. yine kendisi de kısmen diktatör oldu. istediğini yaptır. geriye kaldı galatasaray başkanlığı...
sürekli seçim döngüsü üzerinden gidilmesi, farklı görüşlerin hakim olması, bir grubun ciddi gücü bulunan ve sıklıkla başkanın değiştiği, yarı demokratik bir kurumdur galatasaray ve bu sebepten dolayı diğer kulüplerden farklıdır.
eskiden ne kadar etkiliydi bilemem ama son zamanlarda siyaset ülkenin her yerinde ciddi egemenlik kurdu. hatırlarsanız yakın yıllarda, eskiden ülkenin en önemli iki kurumundan biri olan, şimdilerde kimsenin umursamadığı kuruma; salağa yattığı belli olan, herşeye eyvallah eden, in dersen inip, bin dersen binen bir tip, tepeden inme emirle başa getirildi. başarı, o bu şu hikaye.
kabul etmesemde, yavaş yavaş siyaset galatasaray'ın da içine işlemiş durumda. riva projesiyle de iyice ayyuka çıktı zaten. şimdi bizim dursun kendi kendine; benim o koltuğa gelmem için siyasetin bana destek çıkması lazım diye düşünüyordur. siyasetin kimlere destek çıktığı da malum. bizim dursun bu sebepten salağa yatıyordur bence; bu yüzden üçlük çektirirken, 1 2 3 ten sonra 4 diyor, boş kadehi kafasına dikiyor, cumhurbaşkanın önünde ezik takliti yapıyor, kendi kendine divan üyeleri karşısında cimbom bom diye bağırıyor. yani gizliden demek istediği; bakın ben gerizekalının tekiyim, bana ne derseniz yaptırırsınız, her şeye eyvallah çekerim, göz yumarım, en iyi salağa da ben yatarım, benden iyisini mi bulacaksınız diyor aklınca. aklıma başka birşey gelmiyor. diğer seçenekleri aklıma getirmek bile istemiyorum. çünkü; bu adam maalesef, başkanlık seçiminde bir adım önde görünüyor.
ilgili twite bakıyorum. bu adamın bunun gibi kaç tane videosu vardır bakarsanız. sonra kendi kendime düşünüyorum. bu adam ülkenin en önemli liselerinden, galatasaray lisesinden mezun olmuş. itü makine mühendisliğini bitirmiş. tabi, itü de yine sayılı üniversitelerden biri ülkemizde. kaldı ki makine mühendisliği; iyi bir üniversitede, bitirmesi en zor olan bölümlerden biridir.
eğer; yakın zamanda ateşli bir hastalık geçirmediyse, biri kafasına sert bir cisimle vurmadıysa, yani beynine zarar gelecek bir şey olmadıysa, kimse bana bu adam gerizekalıdır diyemez.
peki niye bu adam böyle salak salak hareketler yapıyor; kulübün simgeleşmiş tezahüratlarını bilmiyor desem, 3.5 senede kulübe eşşek bağlasan yanlışlıkla anırır. bu seçeneği geç. gerizekalı olduğuna da inanmadığımı söyledim. geriye tek seçenek kalıyor...
fenerbahçe başkanına bakıyorum; yaptığı şikeden dolayı iyice siyasetin pençesine düşmüş, kıpırdayamıyor. zaten kulübüde tapulamış. istediğini yaptır. beşiktaş başkanına bakıyorum; " sayın cumhurbaşkanım " sözünü ülkede en çok söyleyen adamdır kendisi. tapelerde milletvekilleri piç diye hitap ediyordu buna. yine kendisi de kısmen diktatör oldu. istediğini yaptır. geriye kaldı galatasaray başkanlığı...
sürekli seçim döngüsü üzerinden gidilmesi, farklı görüşlerin hakim olması, bir grubun ciddi gücü bulunan ve sıklıkla başkanın değiştiği, yarı demokratik bir kurumdur galatasaray ve bu sebepten dolayı diğer kulüplerden farklıdır.
eskiden ne kadar etkiliydi bilemem ama son zamanlarda siyaset ülkenin her yerinde ciddi egemenlik kurdu. hatırlarsanız yakın yıllarda, eskiden ülkenin en önemli iki kurumundan biri olan, şimdilerde kimsenin umursamadığı kuruma; salağa yattığı belli olan, herşeye eyvallah eden, in dersen inip, bin dersen binen bir tip, tepeden inme emirle başa getirildi. başarı, o bu şu hikaye.
kabul etmesemde, yavaş yavaş siyaset galatasaray'ın da içine işlemiş durumda. riva projesiyle de iyice ayyuka çıktı zaten. şimdi bizim dursun kendi kendine; benim o koltuğa gelmem için siyasetin bana destek çıkması lazım diye düşünüyordur. siyasetin kimlere destek çıktığı da malum. bizim dursun bu sebepten salağa yatıyordur bence; bu yüzden üçlük çektirirken, 1 2 3 ten sonra 4 diyor, boş kadehi kafasına dikiyor, cumhurbaşkanın önünde ezik takliti yapıyor, kendi kendine divan üyeleri karşısında cimbom bom diye bağırıyor. yani gizliden demek istediği; bakın ben gerizekalının tekiyim, bana ne derseniz yaptırırsınız, her şeye eyvallah çekerim, göz yumarım, en iyi salağa da ben yatarım, benden iyisini mi bulacaksınız diyor aklınca. aklıma başka birşey gelmiyor. diğer seçenekleri aklıma getirmek bile istemiyorum. çünkü; bu adam maalesef, başkanlık seçiminde bir adım önde görünüyor.
