• 55
    fazıl say'ın arabesk yavşaklığından utandığı gibi, ben de bu sözlükteki beşiktaş yavşaklığından utanmaya başladım sanırım.

    cansiperane savunanlar falan var, eleştirdiğimiz için sözlük içindeki hem yazar arkadaşlarına hem de ''güya'' aynı takımı destekleyen insanlara hakaret edeni var. paragraf halinde yazı yazmayı işsizlik olarak gören tembel ya da fikri olmayan, bunu aktaramayanlara da selamlar.

    reklam, markalaşma, tanınma olayı baya yanlış anlaşılıyor galiba. biraz mantığa davet ettiğimizde teşrif ederseniz daha iyi anlayacağınızı umuyorum. bu piyasanın içindeki biri olaraktan, kahvehanedeki dedeme anlatır gibi örneklerle anlatacağım.

    -eğer sen 115 yıl içerisinde açılamamış, kabul görmemiş bir markaysan işin epey zordur ve gerçekten de 115 yıl içinde marka haline gelemediysen efektif bir başarıdan da söz edemeyiz. verdiğin hizmet kalitesizdir ve kabul görmemiş, tercih edilmemiştir.

    -eğer sen kabul gördüysen reklama ihtiyacın olmayabilir. nefret etsem de turkcell gibi firmalar gelir senin adından markandan faydalanarak kendi markasının reklamını yapar. yani reklamı sen yaptırmazsın reklamını yaparlar.

    -3. dünya ülkesi zihniyeti, oryantalizm ile de dünyaya açılman pek mümkün değildir. zaten adamların aklında böyle bir noktadasın ve adamların bildiği, aşina olduğu müzik, tutum, davranış ile globalleşemezsin. bunlar anca eurovision da tutar ki son denemelerde artık baydığı ve sertab erener kadar ilgi çekmediğini gözle görmek mümkündür.

    -marlboro, efes pilsen, tuborg gibi ismin, cismin kabul gördüyse sansürlendiğinde bile senin sen olduğunu anlarız. reklama ihtiyaç duymazsın yani. kocaman tuborg yazmazsın. bu da yaptığın başarılı reklamlarla değil, senin verdiğin hizmetin kabul görmesiyle=başarınla alakalıdır. başarı ''yıllarca'' devam eder ve artık eskisi kadar reklama ihtiyaç duymazsın, insanların algısına yerleşirsin.

    -biraz sportif tarafa dönecek olursam; eğer reklam dünyaca tanınmış futbolcuları takımda barındırmak olsaydı katar, arap, amerikan, çin takımlarının adını takır takır sayıyorduk şuan. renklerini, kadroyu bülbül gibi şakıyorduk. ama sadece 1-2 tanesini sayabiliyoruz. ya da hangi takımda kim var karıştırıyoruz. avrupa liglerinde isim yapmış futbolcular, saydığım ülkelerin ligine katıldığında avrupada isimlerinin anılma sayısı, hafızaların üst kısmını zorlama sınırı aşağıya çekilmiştir. kaldı ki antalyaspor'da eto'o isim olarak da, ikonik olarak da beşiktaş'ın en isim yapmış oyuncusundan daha üst seviyededir. eğer antalya zaten eto'o gelmeden önce dünyada ün yapabildiyse bu ''başarılı turistik hizmeti'' sayesindedir. bir daha vurgulayalım ki iyice anlaşılsın ''devamlılığı olan uzun süreli başarı''. bu yüzdendir ki beşiktaş'ın barcelona ve chelsea maçlarındaki başarılı sonuçları uefa ve bu sene ki şampiyonlar liginde yaptıklarından daha büyük bir reklam potansiyeli barındırır. çünkü bir kedinin bir fareyi veya kendiyle denk gücündeki bir kediyi dövmesi şaşırılacak, reklam ve haber niteliği taşımayan bir durumken, bir farenin kediyi çaresiz bırakması global bir reklam potansiyeli barındırır. yani senin 2 sene içinde oynadığın en büyük ünü olan takım porto veya monaco iken başarıyı abartmaya gerek olmamalıdır. östersund galatasaray'ı elediğinde ilgi çekti ve sonra başarısını kendisinden daha kaliteli ve alışkanlığı olan takımlara karşı devam ettirerek reklamın en duru ve etkili halini gerçekleştirdi. sarışın hatunlarını, ikea'yı, coğrafyasını, gelenek göreneklerinden vikingleri oynatıp ya da arkadan şaman müziği verip reklam yapmadı. kaldı ki küçük bir kulüpsen reklama daha fazla ihtiyaç duyarsın. ucuz yaklaşımlar olarak görülen ''reklamla beşiktaş büyük olmazmışmış'' gibi eleştiri noktalarında gezinen yazar arkadaşlarımız için altını tekrar ısrarla çiziyorum bu son cümlenin.

    mali açıdan başarılı olarak lanse edilen beşiktaş'ın rakamlarının da incelenmesi gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. neredeyse 18 yıldır sürekli ''battı, bitti, kayyum, borç, kredi'' sözcüklerini galatasaray üzerine yapıştıran algı medyasının oyunlarına kanmamanızı öneririm. 2017 nin son dönemlerinde açıklanan borç durumuna göre;

    - galatasaray: 2 milyar 585 milyon lira
    - beşiktaş : 1 milyar 885 milyon lira

    cebinden milyonlar dolar akıtan yıldırım demirören'e hala haklarını ödeyemiyorlarken buna rağmen yıllarca başarısız yönetimler, hükumet tarafından soyulan galatasaray ile aradaki borç farkının az olduğunu söyleyebiliriz herhalde.

    toplayacak olursam; yiğidi öldürüp hakkını yediğimiz bir nokta olduğunu düşünmüyorum bu reklam konusunda. fenerbahçe'nin yandex reklamından daha başarılı fakat aynı klansmandadır. galatasaray hariç her takımı eleştiren, bok atan, haksızlık yapan bir yazar olmadığım için içim rahat. siz beğenmiş olabilirsiniz fakat boş yere abartılırsa doğal olarak tepkimi gösteririm. çünkü sözlükte yazar olmanın gerektirdiği sorumlulukların uygulanması kadar doğal bir durum yok. benim reklamı başarısız bulma nedenimi hem mesleğimle, sektörel bilgime yani bir bakıma uzmanlık alanıma dayanarak, hem bir futbol seyircisi olarak açıkladım. bu reklamı galatasaray yapsa da rahat olabilirsiniz ki aynı şekilde eleştirecektim. taraftarlık yapıyorsun derseniz de turkcell'in bize çektiği reklama dair bir entry girmedim. çünkü bu yazının içinde biraz değindiğim gibi reklamı biz değil, turkcell yapmıştır. eleştirecek olursam onları eleştiririm. ''adamım deme bırak sana adam desinler'' sanırım bu reklamlara verdiğim tepki ve anlatmak istediğim şeye dair en sokak ağzıyla söylenebilecek fakat tam olarak da verilmesi gereken mesajı veren bir söz ve yaklaşım olacaktır. anlatmak istediğim kısaca budur. bir takım elbet kendi halinde reklam filmi çekebilir. fakat reklam çalışması dikkat çekecek, merak uyandıracak, algılara hitap edecek bir çalışma olmamıştır. çalışma; dünyaya açılan değil en fazla türkiye'de yaşayan insanlara ve gurbetçilere dokunacak bir hatıra işi olmuştur.

    ben, siz burada sizin gibi düşünmeyen yazarlara, insanlara hakaret ettiğiniz ve ufkunuzu genişletmeyip, algı operasyonlarına kandığınız ve ''kandırıldığınız'' sürece paragraf paragraf döşeyeceğim.

    ayrıca da (bkz: #2327326) (bkz: cuney tarkin) ve (bkz: come to beşiktaş/@canus1905) saygılarımı iletiyor, cila niyetine tekrardan bunları buraya bırakıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın