215
ocak 2018'de yapılacak seçim düşünüldüğünde galatasaray'da iki başkan adayı var. biri dursun aydın özbek, diğeri mustafa cengiz. bu iki adaydan birini destekleyeni alkışlayıp diğerini cadı ilan edemeyiz.
benim nefret seviyesinde duygular beslediğim dursun aydın özbek'i destekleseydi de bunu samimi düşüncesiyle yaptığına inanırdım. o zaman yazarın kendisine değil de fikirlerine yönelik itirazlarım olurdu. sözlükte bu ayrımı iyi yapmak lazım...
ve fakat kendisi hakkında gördüğüm şu. dursun aydın özbek ile ilgili bildiklerini söylüyor. olumlu gördüklerini de söylüyor, olumsuz gördüklerini de. son tahlilde mustafa cengiz'e desteğinin daha fazla olduğunu hissettim. ama öyle olmasaydı ve dursun özbek'e %100 inancını ifade etseydi bile, bu kendisine yönelik negatif bir tavır takınmamı, onu etiketlememi gerektirmezdi.
bu gün sözlüğe uyum sağlamaya çalışan, ileride de çok değerli bir yazar olacağına inandığım galatasaraylı bir arkadaşımız. sözlük yazarları hedef haline getirmektense ona yardımcı olmalı.
bir insanı özbekçi, terimci, aysalcı diye etiketleyince rasyonel sonuçlar almaktan uzaklaşıyoruz. akılcı tartışmalar yapamıyoruz.
aysalcıların ve terimcilerin iki ismi çarpıştırması yerine aysal'ın seçim ile ilglii söylediklerini konuşmaya ihtiyacımız var.
mustafa cengiz ve dursun aydın özbek'in icraatlerini, düşüncelerini ve vaadlerini konuşmaya ihtiyacımız var. bu konuşmaların sağlıklı yapılabilmesi için de tezlere ve antitezlere gereksinim duymaktayız. ikisi de olmazsa senteze ulaşamayız. hal böyleyken dursun aydın özbek veya mustafa cengiz hakkında olumlu konuşanları başta dediğim gibi cadı ilan edip üzerine hücum edersek özgür düşüne ortamını yok ederiz.
bu nedenle kendisine yönelik saldırıları doğru bulmuyorum.
benim nefret seviyesinde duygular beslediğim dursun aydın özbek'i destekleseydi de bunu samimi düşüncesiyle yaptığına inanırdım. o zaman yazarın kendisine değil de fikirlerine yönelik itirazlarım olurdu. sözlükte bu ayrımı iyi yapmak lazım...
ve fakat kendisi hakkında gördüğüm şu. dursun aydın özbek ile ilgili bildiklerini söylüyor. olumlu gördüklerini de söylüyor, olumsuz gördüklerini de. son tahlilde mustafa cengiz'e desteğinin daha fazla olduğunu hissettim. ama öyle olmasaydı ve dursun özbek'e %100 inancını ifade etseydi bile, bu kendisine yönelik negatif bir tavır takınmamı, onu etiketlememi gerektirmezdi.
bu gün sözlüğe uyum sağlamaya çalışan, ileride de çok değerli bir yazar olacağına inandığım galatasaraylı bir arkadaşımız. sözlük yazarları hedef haline getirmektense ona yardımcı olmalı.
bir insanı özbekçi, terimci, aysalcı diye etiketleyince rasyonel sonuçlar almaktan uzaklaşıyoruz. akılcı tartışmalar yapamıyoruz.
aysalcıların ve terimcilerin iki ismi çarpıştırması yerine aysal'ın seçim ile ilglii söylediklerini konuşmaya ihtiyacımız var.
mustafa cengiz ve dursun aydın özbek'in icraatlerini, düşüncelerini ve vaadlerini konuşmaya ihtiyacımız var. bu konuşmaların sağlıklı yapılabilmesi için de tezlere ve antitezlere gereksinim duymaktayız. ikisi de olmazsa senteze ulaşamayız. hal böyleyken dursun aydın özbek veya mustafa cengiz hakkında olumlu konuşanları başta dediğim gibi cadı ilan edip üzerine hücum edersek özgür düşüne ortamını yok ederiz.
bu nedenle kendisine yönelik saldırıları doğru bulmuyorum.