5345
hala daha "kazanamadıkları için...", "tepesinde fatih terim kılıcı...", "futbolcular sabote ediyor..." gibi esas nedenden bağımsız şekilde savunulması acıdır.
tudor bu takıma katkı sağlayamamayı geçtim gün geçtikçe zarar vermektedir. bunu yaparken de kariyeri ve yeteneğine bakmadan şımarıkça kimsenin rahatsızlıklarını gözetmemektedir.
tudor, sabredilecek bir teknik direktör değildir. asla da olamayacaktır. zira adam gelmiş 40'ına. bu saatten sonra karakteri değişmez. 10 aylık çocuk bile karakteriyle doğuyor. değişmiyor. bu şekilde yapabildiklerinin fersah fersah üstünde havası sürecek ve her zaman kaybeden olacak. bu da burada dursun.
hamza, denizli ve riekerink nasıl sabredilecek teknik direktörler değildiyse tudor da değil. özbek kardeşler sağolsun her seferinde daha kötü bir teknik direktör getirmeyi başarıyorlar. ama artık buradan geri dönüş yok bence.
bu arada "kendi kurduğu takım..." deniyor da tudor'un bu takımdaki oyuncularda herhangi bir payı yok. hiçbirini de bilen bir teknik direktör değil. buna ihtiyaç duyan birisi de değil. kafasında bir kalıp var ve bu kalıba uygun futbolcu istiyor. öyle bir futbolcusu yoksa da o kalıba sokuşturmaya çalışıyor.
sezon başında alınan futbolcuların hesabı büyük ağırlıkla cenk ergün'e aittir. iyisiyle, kötüsüyle. tudor'a da "al bunları oynat aga" dendi. oynatamadı. bütün oyuncular mutsuz. bunun nedeni tudor'un kendisinin yanı sıra beceremedikleri. takımdaki oyuncuların hemen hepsi belirli bir seviyede oynamış adamlar. daha dünkü çocuklar değiller. işlerin nasıl yürümesi gerektiğini gören, bilen adamlar. mutsuzlukları da sahaya ve performansa etki ediyor.
tudor ne mental olarak, ne motivasyon olarak ne de taktiksel olarak bu takımın çok çok altında kalmıştır. futbolcular da bunun farkında. taraftar da farkında. herkes farkında. zorlamanın manası yok.
tudor bu takıma katkı sağlayamamayı geçtim gün geçtikçe zarar vermektedir. bunu yaparken de kariyeri ve yeteneğine bakmadan şımarıkça kimsenin rahatsızlıklarını gözetmemektedir.
tudor, sabredilecek bir teknik direktör değildir. asla da olamayacaktır. zira adam gelmiş 40'ına. bu saatten sonra karakteri değişmez. 10 aylık çocuk bile karakteriyle doğuyor. değişmiyor. bu şekilde yapabildiklerinin fersah fersah üstünde havası sürecek ve her zaman kaybeden olacak. bu da burada dursun.
hamza, denizli ve riekerink nasıl sabredilecek teknik direktörler değildiyse tudor da değil. özbek kardeşler sağolsun her seferinde daha kötü bir teknik direktör getirmeyi başarıyorlar. ama artık buradan geri dönüş yok bence.
bu arada "kendi kurduğu takım..." deniyor da tudor'un bu takımdaki oyuncularda herhangi bir payı yok. hiçbirini de bilen bir teknik direktör değil. buna ihtiyaç duyan birisi de değil. kafasında bir kalıp var ve bu kalıba uygun futbolcu istiyor. öyle bir futbolcusu yoksa da o kalıba sokuşturmaya çalışıyor.
sezon başında alınan futbolcuların hesabı büyük ağırlıkla cenk ergün'e aittir. iyisiyle, kötüsüyle. tudor'a da "al bunları oynat aga" dendi. oynatamadı. bütün oyuncular mutsuz. bunun nedeni tudor'un kendisinin yanı sıra beceremedikleri. takımdaki oyuncuların hemen hepsi belirli bir seviyede oynamış adamlar. daha dünkü çocuklar değiller. işlerin nasıl yürümesi gerektiğini gören, bilen adamlar. mutsuzlukları da sahaya ve performansa etki ediyor.
tudor ne mental olarak, ne motivasyon olarak ne de taktiksel olarak bu takımın çok çok altında kalmıştır. futbolcular da bunun farkında. taraftar da farkında. herkes farkında. zorlamanın manası yok.
