903
şampiyonluğa oynayan takımımızın kilit taşlarından birisi.
garry'nin ilk 11'de başlamadığı maçlarda aldığımız sonuçlar, bazı şeyleri ortaya koyar nitelikte. onun oynamadığı maçlarda takımımız fazlasıyla durgun, hücum atraksiyonları sınırlı ve kısır bir görüntü ortaya koydu.
bu arkadaş öyle değişik bir oyuncu ki, hiçbir şey yapmıyorsa bile takıma fazlasıyla faydalı oluyor. adam geçerek kilit açıyor, birden hızlanıp son çizgiye iniyor, savunmaya olan desteğini bir hücumda bile eksik etmiyor ve kesinlikle bencilce davranmıyor. hatta o kadar bencillikten uzak ki bazen vursa gol atacağı pozisyonları pas tercihi yaparak hiç etti. son anlarda hala kendine güveni yok ama kazanacaktır.
günümüz futbol piyasasında süratli, atletik, birebirde etkili ve pozisyon bitiriciliği olan kanatların maliyetini hepimiz görüyoruz. ilk geldiği günden beri ne kadar çok çabaladığını ben saha içindeki oyununda görüyorum. tek eksiği özgüven. özgüven kazanıp taraftarı arkasına aldığında gerçekten içindeki gerçek garry'i göreceğimize inanıyorum.
başakşehir faciasında belki de skor 2-1'ken tudor'dan garry hamlesi gelseydi bugün çok başka şeyleri konuşuyor olabilirdik. skor 4-1'ken bile oyuna girdiği o kısa zamanda rakip ceza alanını ve çevresini öyle hareketlendirdi ki, 3 defa kendisinin ayağından tehlikeli geldik.
dediğim gibi tek eksiği özgüven. ayağını yere sağlam basmalı ve kendisine güvenmeli. bize geldiği devre arasına kadar paok'da çok üst düzey istatistikler yakalamıştı. aynı istatistikleri yakalamasını beklemek kendisine çok büyük yüklenmektir ama o düzeye çıkabileceğini hepimiz biliyoruz.
mariano ile ikisinin sağ kanattaki uyumuna feghouli'nin de katılmasıyla sağlı sollu çok tehlikeli kanat organizasyonlarımız olacaktır. devre arasında sol arkamıza nokta atışı yaparsak çok başka bir galatasaray ve nerede oynarsa oynasın çok başka bir garry rodriguez görürüz.
güveniyoruz...
garry'nin ilk 11'de başlamadığı maçlarda aldığımız sonuçlar, bazı şeyleri ortaya koyar nitelikte. onun oynamadığı maçlarda takımımız fazlasıyla durgun, hücum atraksiyonları sınırlı ve kısır bir görüntü ortaya koydu.
bu arkadaş öyle değişik bir oyuncu ki, hiçbir şey yapmıyorsa bile takıma fazlasıyla faydalı oluyor. adam geçerek kilit açıyor, birden hızlanıp son çizgiye iniyor, savunmaya olan desteğini bir hücumda bile eksik etmiyor ve kesinlikle bencilce davranmıyor. hatta o kadar bencillikten uzak ki bazen vursa gol atacağı pozisyonları pas tercihi yaparak hiç etti. son anlarda hala kendine güveni yok ama kazanacaktır.
günümüz futbol piyasasında süratli, atletik, birebirde etkili ve pozisyon bitiriciliği olan kanatların maliyetini hepimiz görüyoruz. ilk geldiği günden beri ne kadar çok çabaladığını ben saha içindeki oyununda görüyorum. tek eksiği özgüven. özgüven kazanıp taraftarı arkasına aldığında gerçekten içindeki gerçek garry'i göreceğimize inanıyorum.
başakşehir faciasında belki de skor 2-1'ken tudor'dan garry hamlesi gelseydi bugün çok başka şeyleri konuşuyor olabilirdik. skor 4-1'ken bile oyuna girdiği o kısa zamanda rakip ceza alanını ve çevresini öyle hareketlendirdi ki, 3 defa kendisinin ayağından tehlikeli geldik.
dediğim gibi tek eksiği özgüven. ayağını yere sağlam basmalı ve kendisine güvenmeli. bize geldiği devre arasına kadar paok'da çok üst düzey istatistikler yakalamıştı. aynı istatistikleri yakalamasını beklemek kendisine çok büyük yüklenmektir ama o düzeye çıkabileceğini hepimiz biliyoruz.
mariano ile ikisinin sağ kanattaki uyumuna feghouli'nin de katılmasıyla sağlı sollu çok tehlikeli kanat organizasyonlarımız olacaktır. devre arasında sol arkamıza nokta atışı yaparsak çok başka bir galatasaray ve nerede oynarsa oynasın çok başka bir garry rodriguez görürüz.
güveniyoruz...
