• 18164
    balık baştan kokar edasıyla;
    1-tudor: kendisinde son haftalarda aşırı bir kendini beğenmişlik seziyorum. seziyorum değil, hep birlikte görüyoruz. klas ve alçakgönüllü hareket etmesi lazım. her hafta rakip teknik direktör ile maç içerisinde ağız dalaşına girmesine gerek yok. maç sonu açıklamaları da bir facia.
    2-muslera: herifin çocuğu oldu. benim yaşadığım abd eyaletinde babalık izni 6 hafta. bence kafası ne maçlarda, ne de takımda. bariz bir şekilde formsuz. çok iyi bir yedek kaleci getirdik. neden kullanmıyoruz?
    3-mariano: sağ bek görevlerini ofans uğruna ihmal ediyor. hücuma çıkıp da topu alamadığında geri dönmek istemiyor, bozuluyor. bu böyle olmaz.
    4-maicon: kendisi stoper. oyun kurucu değil. görevi oyun kurmak olmaması lazım. mariano'nun ileri çıkması kendisini çok zor durumda bırakıyor.
    5-denayer: bütün maç konsantrasyonunu markaj'a odaklamamız lazım. ekstra işler yapamıyor.
    4-sol bek: rezalet.
    6-fernando: her maç savunmaya gömülüp, komutanlık yapması bekleniyor. yapıyor da. ama ne gerek var? maicon ne güne orada duruyor? takım ne ileride çoğalıyor, ne de ortadan katedebiliyor. melo'nun sahip olduğu ''oyun kurayım, kısa paslarla takımı çıkarayım'' bakış açısının olmaması çok büyük eksiklik.
    7-n'diaye: sezon başından beri ısınamadım. bir engin baytar değil.
    8-tolga: asıl fernando'nun yerine rölanti oynaması gereken adam bu. hareketli top kontrolü zayıf olduğu halde soldan bindirme yapmasını bekleyip hem ona hem takıma haksızlık ediyoruz.
    9-gomis: çift forvet oynadığımızda etrafına bakması lazım. iyi, hoş, golleri sıralıyor ama bazen 'biraz bencilleşti mi ne?' diye sormadan edemiyorum. kendi oyun görüşünü taktiksel varyasyonlara uydurmakta zorluk çekiyor. 3 pozisyonda daha rahat olan eren'in topa sahip olmasını engelledi.
    10-belhanda: çabalamasına çabalıyor ama hala istenilen ciddiyet seviyesinde değil. kulağının çekilmesi lazım. kaleye çok uzak oynuyor. bu kadar rahat adam geçebilen bir oyuncunun topla kaleye 25-30 değil, 10-15 metre mesafede buluşturulması lazım. tekrar ediyorum, -buluşturulması- lazım.
    11-eren: konsantrasyon ve heyecan eksikliği yaşıyor. uzun dönem askerlikten dönmüş er gibi topu zımbalaması lazım ama, gel gör ki kendisi lincoln'den hallice sertlikte şutlar çekiyor.

    forvet forvetliğini yapıyor. o tarafta sıkıntı yok.
    ama takımda ne orta sahalar orta sahalık, ne de stoperler stoperlik yapıyorlar.
    tudor iş tanımlamada sene başından beri fanteziye kaçmış durumda.
    oyuncular pozisyonlarına marjinal kalan, dolayısı ile eğitimlerini almadıkları görevlere konuşlandırılıyor. bu böyle olmaz.

    neden fernando duruyorken, maicon pas trafiğini sağlamaya çalışıyor?
    neden fernando ve n'diaye kısa paslar ile orta sahayı katetmiyorlar?
    neden belhanda orta saha ile rakip ceza sahası arasında sıkışmış durumda?

    tudor'un daha takımın temellerini sağlam oturtmadan bu kadar geniş spektrumlu denemeler yapmasından açıkcası hoşnut değilim. neden mi yapıyor? çünkü galatasaray'ı bir basamak olarak görüyor. bakın bunu eleştirmiyorum; hatta saygı duyuyorum. belki kendisine juventus teknik direktörlüğünü hedef koymuştur, kim bilir. hatası juventus'da ve bilimum avrupa devlerinde yapabileceği varyasyonları galatasaray'da denemesi. bu oyuncu topluluğu elit oyunculardan ve 1'den fazla görevi kaliteli yapacak oyunculardan kurulu değil. ama kendisi ileride *olur da* juventus teknik direktörlüğünde bu varyasyonlar ile değerlendirileceğini bildiği için, galatasaray'da da bunu yapması gerektiğini düşünüyor.

    galatasaray, düşünülenin ve gerçeğin aksine, tam bir deplasman canavarı olmalı. nasıl mı?
    iç sahada rakipleri gole boğ, dış sahada çekinsinler.
    iç sahada topa sahip olup rakibe top gösterme, ama dış sahada kontralardan 2-3 tane sallayıp otobüsü çek.

    sözün özü; fanteziyi bırakıp, herkesin kendi işine odaklanması gerekiyor.
    tudor'un oyuncularımızın yetenek yelpazelerinin o kadar geniş olmadığını idrak etmesi lazım. ne mariano lahm, ne maicon javi martinez, ne de tolga iniesta.
App Store'dan indirin Google Play'den alın