1020
demokrasiye ilk adım ingiltere'de 1215 yılında magna carta belgesiyle atılmıştır. ingiltere kral'ı john'un(yurtsuz kral john), sınırsız yetkilerinden feragat ettiği, hukukun kendi arzularından daha üstün olduğunu kabul ettiği antlaşmadır. bizde ise ilk kez padişahın yetkilerinin kısıtlanması senedi ittifak(24 eylül 1808) ile olmuştur ki bu da zayıflayan merkezi otorite ile ortaya çıkan yerel güçler olan ayanlarla yapılan antlaşmadır. 1876'da kanun-u esasi ile padişah ilk defa anayasal olarak kısıtlanmıştır ama bu anayasa sadece 2 yıl sonra 2. abdülhamit tarafından askıya alınmıştır.
şimdi bu bilgileri neden sizinle paylaşmak istedim sözlük, avrupa ile bizim demokrasi için ilk adım atma yıllarımız arasında uçurum var. zamanında avrupalıların yüzyıllarca monarşik sistemle ve kilise ile mücadele ettiğini göz ardı etmemek lazım. bizim de bu durumu aşmamız için sanırım daha çok yolumuz var. maalesef ki biz demokrasi kavramına çok uzağız. hala ortalıkta ben osmanlı torunuyum diye gezen milyonlar var, sokaklarda heykellere saldıran, şortlu kadınlara tekme atan insanlar var.(ne alaka diyenler olabilir ama kişisel özgürlük alanları demokrasini vazgeçilmez unsurlarından birisidir.)
mustafa kemal atatürk'ün demokrasi kavramına bu kadar uzak, bu kadar yabancı bir topluma kendi kaderini tayin etme hakkını vermesi bence sonsuz saygı duyulması gerekilen bir devrim.(ki yıllarca devrim kelimesinin de kullanılmasının yasaklanılması da ayrı bir utanç verici durum.) sadece bir devlet kurmakla yetinmeyip kalkınma adına eğitim reformlarından ekonomik reformlara kadar her konuyu el atmış liderdir.
son olarak neden bu halde olduğumuzu kendi fikrimce açıklamak isterim sözlük. devrim yapmayı bilmiyoruz. hep başımızda bir liderin olmasını bekliyoruz. birisinin bizi yönlendirmesini bekliyoruz. şimdi fransız ihtilaline(1789) baktığımız zaman kimin adını verebiliriz.(tabi birilerini söyleyebiliriz ama o olmasaydı bu ihtilal gerçekleştirilemezdi diyeceğimiz bir isimden bahsediyorum.) nedeni halkın yaptığı bir devrimdi. halk kendi bünyesinde devrimi benimsemişti. yanlış anlaşılmalar olmaması için belirtmek isterim tarihe meraklı bir insan olarak açıp baktığım zaman hala nasıl oldu, nasıl başarıldı dediğim olaylardandır devletimizin kurulması ama işte arada çok ince bir çizgi var sözlük. biz devrimi benimseyebilseydik ve nesillerimize aktarabilseydik atatürk'ün vefatından sonra da bir şekilde yükselebilir ve ülkenin başına geçireceğimiz devlet adamlarını çok daha dikkatli ve doğru bir şekilde tayin edebilirdik.
şimdi bu bilgileri neden sizinle paylaşmak istedim sözlük, avrupa ile bizim demokrasi için ilk adım atma yıllarımız arasında uçurum var. zamanında avrupalıların yüzyıllarca monarşik sistemle ve kilise ile mücadele ettiğini göz ardı etmemek lazım. bizim de bu durumu aşmamız için sanırım daha çok yolumuz var. maalesef ki biz demokrasi kavramına çok uzağız. hala ortalıkta ben osmanlı torunuyum diye gezen milyonlar var, sokaklarda heykellere saldıran, şortlu kadınlara tekme atan insanlar var.(ne alaka diyenler olabilir ama kişisel özgürlük alanları demokrasini vazgeçilmez unsurlarından birisidir.)
mustafa kemal atatürk'ün demokrasi kavramına bu kadar uzak, bu kadar yabancı bir topluma kendi kaderini tayin etme hakkını vermesi bence sonsuz saygı duyulması gerekilen bir devrim.(ki yıllarca devrim kelimesinin de kullanılmasının yasaklanılması da ayrı bir utanç verici durum.) sadece bir devlet kurmakla yetinmeyip kalkınma adına eğitim reformlarından ekonomik reformlara kadar her konuyu el atmış liderdir.
son olarak neden bu halde olduğumuzu kendi fikrimce açıklamak isterim sözlük. devrim yapmayı bilmiyoruz. hep başımızda bir liderin olmasını bekliyoruz. birisinin bizi yönlendirmesini bekliyoruz. şimdi fransız ihtilaline(1789) baktığımız zaman kimin adını verebiliriz.(tabi birilerini söyleyebiliriz ama o olmasaydı bu ihtilal gerçekleştirilemezdi diyeceğimiz bir isimden bahsediyorum.) nedeni halkın yaptığı bir devrimdi. halk kendi bünyesinde devrimi benimsemişti. yanlış anlaşılmalar olmaması için belirtmek isterim tarihe meraklı bir insan olarak açıp baktığım zaman hala nasıl oldu, nasıl başarıldı dediğim olaylardandır devletimizin kurulması ama işte arada çok ince bir çizgi var sözlük. biz devrimi benimseyebilseydik ve nesillerimize aktarabilseydik atatürk'ün vefatından sonra da bir şekilde yükselebilir ve ülkenin başına geçireceğimiz devlet adamlarını çok daha dikkatli ve doğru bir şekilde tayin edebilirdik.