18041
son 2 haftadaki performans ile, kamuoyunda oluşan 'kolay fikstür' dalgasını haklı çıkarmış görünen takımımız. açıkçası ligimizde uefa sebebiyle sezonu erken açan takımların, eylül ekim aylarında ligde iyi sıralarda olması sık rastlanan bir durum. aklıma son yıllarda karabükspor ve osmanlıspor örnekleri geliyor, herkes imrenmişti bu takımlara. lakin bu 2 takım da ilerleyen haftalarda ve özellikle sezon sonunda düşüş yaşamıştı. sanıyorum benzer etkiyi yaşıyoruz ve ligde her takımın adaptasyon sürecini tamamlaması sebebiyle de sıkıntılarımız başlamış oldu. açıkçası bu haftaki gençler maçı da belirleyici olacak, yani bu 2 maçta fener ve trabzon yerine anadolu takımlarıyla da oynasak puan kayıpları gelebilirdi gibi duruyor. zaten 34 haftayı kimse yüksek götüremez, hakikaten zor bir ligimiz var, nice büyük topçular bile yapamıyor burada, dinamikler yüzünden. biz o düşüş periyoduna girmiş de olabiliriz, kolay fikstür bitmiş de olabilir.
ama net olan bir şey var malesef ve o da benim kişisel beklentilerimin boşa çıkması. 28 yaşındayım, ilk defa ''evlat, adam gibi adam, gs'nin çocuğu'' olmadan bir kadro kurabildik. bu kadronun herhangi bir hakemden, rakipten, deplasmandan etkilenmeden, pısmadan işini yapacağını umuyordum. evet, bu galatasaray'ın his takımı olma özelliğinden uzak, ama futbol bu kadar değişmişken artık yeri kalmadı bu tarz duygusallığın diye düşünüyordum. zira getirisinden fazla götürüsü olmaya başlamıştı bizim için. malesef beklediğim takım bu takım da değil, bunu gösterdiler son 2 hafta performansıyla. yine de şampiyonluk mücadelesi verecektir bu takım. sakin kalmakta fayda olacak yani bu bakımdan da. sadece burada yine kişisel bi beklentim var, ''üzerimize oynanıyor, hakemler bizi doğruyor, operasyon'' geyiklerini ne takımın ne taraftarın yapmasını istemiyorum. yanlış anlaşılmasın, ülkemizde iğrençlikler çok dallı budaklı bunu yalanlıyor değilim, sadece bunun mücadelesini sahada bir tık daha mücadele ederek, işimizi yaparak vermeye çalışalım. aksi takdirde biz o kaostan zarar görüyoruz hep, enejimizi federasyona, cüneyte halise falan harcamayalım allah aşkına. oyuncularımız örneğin sosyal medyadan hakeme yükleniyorlarmış şimdi, yapmayın etmeyin kardeşler, haklısınız eyvallah ama sahada bir bok top oynamadınız, bir baş kaldırmadınız be. madem dokundu kanınıza hakemin rakibin yaptıkları, oyununuza yansıtabilseydiniz bunu keşke...
ama net olan bir şey var malesef ve o da benim kişisel beklentilerimin boşa çıkması. 28 yaşındayım, ilk defa ''evlat, adam gibi adam, gs'nin çocuğu'' olmadan bir kadro kurabildik. bu kadronun herhangi bir hakemden, rakipten, deplasmandan etkilenmeden, pısmadan işini yapacağını umuyordum. evet, bu galatasaray'ın his takımı olma özelliğinden uzak, ama futbol bu kadar değişmişken artık yeri kalmadı bu tarz duygusallığın diye düşünüyordum. zira getirisinden fazla götürüsü olmaya başlamıştı bizim için. malesef beklediğim takım bu takım da değil, bunu gösterdiler son 2 hafta performansıyla. yine de şampiyonluk mücadelesi verecektir bu takım. sakin kalmakta fayda olacak yani bu bakımdan da. sadece burada yine kişisel bi beklentim var, ''üzerimize oynanıyor, hakemler bizi doğruyor, operasyon'' geyiklerini ne takımın ne taraftarın yapmasını istemiyorum. yanlış anlaşılmasın, ülkemizde iğrençlikler çok dallı budaklı bunu yalanlıyor değilim, sadece bunun mücadelesini sahada bir tık daha mücadele ederek, işimizi yaparak vermeye çalışalım. aksi takdirde biz o kaostan zarar görüyoruz hep, enejimizi federasyona, cüneyte halise falan harcamayalım allah aşkına. oyuncularımız örneğin sosyal medyadan hakeme yükleniyorlarmış şimdi, yapmayın etmeyin kardeşler, haklısınız eyvallah ama sahada bir bok top oynamadınız, bir baş kaldırmadınız be. madem dokundu kanınıza hakemin rakibin yaptıkları, oyununuza yansıtabilseydiniz bunu keşke...