• 273
    fernando muslera'yı kaleci olduğu için hariç tutarsak milli takımlarına giden oyuncularımızın tamamından sıkışık fikstür sebebiyle teknik direktörleri en etkin şekilde faydalanma amacı taşımışlar. mircea lucescu da birkaç gün arayla oynanan milli maçlara neredeyse tamamen farklı ilk on birlerle başlayınca bir benzerini düşünmüştüm ama sanırım diğer takımlarda da varmış bu durum. bu açıdan ve de maç içi performansları ile değerlendirecek olursak;

    muslera: gayet iyi bir maç çıkardı ve iki mutlak golü önledi. yan toplardaki zaafımızı sadece kendisine mal edemem ama belki golü önleyebilirdi.
    serdar aziz: fedakarlık yaptı ama önceye göre daha durgundu, zaten sakatlanıp oyundan çıktı. tedirgin oynadı, kafa toplarında fena değildi ama birkaç önemli pas hatası oldu. lüzumsuz yere ayağına bastığı eto'o'yla gereksiz bir sürtüşme yaşadı.
    denayer: serdar'a göre çok daha diri ve hareketli göründü, birkaç tane sert ve yerinde müdahalesi oldu ama kafa toplarında iki kez zamanlama hatası yaşadı.
    maicon: müthiş oynadı, hiçbir hatasını görmedim. kafa toplarında ekstra iyiydi.
    mariano: her zamanki gibiydi.
    linnes: birkaç tane akıl almaz hatası olsa da maç boyunca çok mücadele etti. sonlara doğru yorulduğu hissedildi. mücadelesine sözüm yok ama oraya takviye arıyoruz.
    fernando: tek bir hatası dışında muazzam oynadı. o hatasında da rakibe şut izni vermeyerek saniyesinde telafi etti. orta sahanın patronu resmen.
    ndiaye: 2 ve 5 eylül tarihlerinde burkina faso'ya karşı sırayla 16 ve 90 dk görev yapmış. vallahi maçta sanki iyi gibiydi ama 60. dk'da çıkacak kadar da bir düşüşünü görmedim. koruma amaçlı çıkmıştır diye düşünüyorum ama yerine başkası girmeliydi. bir saatlik performansı benim için gayet tatmin ediciydi.
    selçuk: bok gibiydi.
    tolga ciğerci: sadece 2 eylül'de ukrayna'ya karşı 90 dk oynadı. o yüzden bu maçtaki etkisizliğini milli maç arasına pek bağlayamıyorum. iyi mücadele etmedi ve takım oyunundan kopuktu. kafası başka yerde gibi oynadı.
    belhanda: 1 eylül'de mali'ye karşı 90 dk yapmış ve farklı skor alındığı için ikinci maçta oynamamış. çok aşırı iyi değildi ama mücadele ediyor yani bir şeyler yapmaya çalışıyor. hadi milli takım kampından döndü de yol yorgunuydu diyelim.
    garry rodrigues: 5 eylül'de güney afrika'ya karşı 90 dk oynayıp 2 gol attı. bu maçta bana şahsen saç baş yoldurdu. asisti güzeldi ama önceki haftalara nazaran mental ve fiziksel açıdan kesinlikle hazır değildi. birçok pozisyonda önündeki bomboş alanı bile değerlendiremedi.
    feghouli: çok kısa süre aldı ama topa inanılmaz hakim bir tarzı olduğunu 2-3 topla buluşmasında bile gösterdi. al gülüm ver gülüm yapmadı. bu nokta çok önemli.
    gomis: uzun uzun yazmaya gerek yok, her açıdan süper bir maç çıkardı. hem savunmada, hem de hücumda çok iyiydi.

    bu açıdan hem milli takıma giden hem de burnunu kıran serdar'ın nispeten etkisizliği, erken çıkan badou, koşacak mecali kalmamış rodrigues ve yol yorgunu olduğunu umduğumuz durgun belhanda ile takımda kalan gomis, fernando, maicon, mariano ve hatta denayer'in diri halleri sanki milli takım dönüşü sorun yaşadığımızın sahada göstergesi gibiydi. milli takıma gitmesine rağmen çok az süre alan linnes'in hayvan gibi mücadelesi de bunu destekler nitelikte diye düşünüyorum. umarım bir an önce eti budu belli tolga yerine de feghouli'yi koyup garry rodrigues'i daha etkili olduğu sola çekeriz.

    not: milli takımına giden son oyuncumuz eren idi ve bu maçta görev yapmadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın