99
sahip olduğum ilk nba forması kendisinin 1 numaralı orlando magic forması olduğundan, yeri benden ayrı olan oyuncu.
oldukça yetenekli olmasına rağmen çok da başarılı bir kariyeri yoktur. tüm kariyeri boyunca playofflarda hiçbir zaman konferans ikinci turunu göremedi. buna rağmen prime-time döneminin tamamını rockets'ta geçirdi. günümüzün çakma yıldızları gibi başarı için don değiştirir gibi takım değiştirmedi. değiştirse, örneğin; nowitzkili mavericks'e ya da popovich'in spurs'üne gitseydi şimdi t-mac de çocuğuna sayı saymayı öğretirken abaküs değil şampiyonluk yüzüklerini kullanıyor olabilirdi.
aslında t-mac'in takım değiştirmeyişi, nba'in o yıllarda neden seyir zevki daha yüksek bir lig olduğunun da en önemli göstergesi bana sorarsanız. her takımın -başarılı/başarısız farketmeksizin- kendine ait bir süperstarı vardı. ne zaman ki 2009'da celtics'in big three'si haydi gençler bir takımda toplanıp şampiyonluklar kazanalım, dedi o zaman nbain tadı kaçmaya başladı. ardından lebron cleveland'ı, bosh toronto'yu, howard magic'i, durant thunder'ı ve hatta nash bile suns'ı bırakıp birilerinin etekleri altına saklandı, sadece şampiyonluk için. oysa biz kariyerinin son sezonunda yüzük alabilmiş kidd'i, nbain gangsta-player tayfasını hiphop kültürüyle yaşatan hiç yüzük kazanmamış iverson'ı ve konferans ikinci turu göremese de inatla, kendini sakatlayana kadar mücadele eden t-mac'i sevmiştik.
allahsızlar nba'in bile tadını kaçırdınız.
oldukça yetenekli olmasına rağmen çok da başarılı bir kariyeri yoktur. tüm kariyeri boyunca playofflarda hiçbir zaman konferans ikinci turunu göremedi. buna rağmen prime-time döneminin tamamını rockets'ta geçirdi. günümüzün çakma yıldızları gibi başarı için don değiştirir gibi takım değiştirmedi. değiştirse, örneğin; nowitzkili mavericks'e ya da popovich'in spurs'üne gitseydi şimdi t-mac de çocuğuna sayı saymayı öğretirken abaküs değil şampiyonluk yüzüklerini kullanıyor olabilirdi.
aslında t-mac'in takım değiştirmeyişi, nba'in o yıllarda neden seyir zevki daha yüksek bir lig olduğunun da en önemli göstergesi bana sorarsanız. her takımın -başarılı/başarısız farketmeksizin- kendine ait bir süperstarı vardı. ne zaman ki 2009'da celtics'in big three'si haydi gençler bir takımda toplanıp şampiyonluklar kazanalım, dedi o zaman nbain tadı kaçmaya başladı. ardından lebron cleveland'ı, bosh toronto'yu, howard magic'i, durant thunder'ı ve hatta nash bile suns'ı bırakıp birilerinin etekleri altına saklandı, sadece şampiyonluk için. oysa biz kariyerinin son sezonunda yüzük alabilmiş kidd'i, nbain gangsta-player tayfasını hiphop kültürüyle yaşatan hiç yüzük kazanmamış iverson'ı ve konferans ikinci turu göremese de inatla, kendini sakatlayana kadar mücadele eden t-mac'i sevmiştik.
allahsızlar nba'in bile tadını kaçırdınız.