zamanında kendi adına üretilen serinin kırmızısından bir adet aldığım, basketbolu sevmeme sebep olan yaşayan efsane. bi de bu ayakkabının arkasında mandal vardı çenince büyür küçülürdü değişik bişeydi. aldıktan sonra annemden yediğim azarı da sözlük ağlama duvarında anlatabilirim.
79
ilkokul döneminde basketbol oynarken idolümdü bu adam. daha sonra eski popülerliği kalmadı. kobe'ye döndük biz de ama senelerce nba oyunlarında houston alma sebebimdi.
80
ilkokulda yazdığım rap şarkısına konu olmuştur.
büyüktür istanbul büyükşehir belediyesi, ipnelerin yüzüne smaç bassın mcgrady tracy.
lakers ile anlaşmasını bekleyen benim için spurs'e gitmesi sürpriz oldu. çin liginden sonra nba hemde play off temposunu kaldırabilecek mi bilinmez.
84
şaka maka ilk defa bu kadar yüzüğe yakın.
ancak bu şekilde gelecek yüzüğün amına koyum be mcgrady. yedeksin, aldığın süre 10 dakikayı geçmiyor. eskiden nba'in kobe ile beraber en iyi 2 skorerinden biri olarak gösterilen adamdın sen. yao biraz daha dominant bir pivot olabilse ve carlos boozer'a ezilmese 2007 playofflarında batıdan senin önderliğinde rockets çıkabilirdi.
şampiyonluk yaşayamayan basketbol efsanelerinden biridir. yine olmadi t-mac. spurs'ün 2013 nba şampiyonluğunu kaçirmasina, en çok duncan için, sonra da kendisi için üzüldüm.
basketbol tarihine inanılmaz bir güzellik katan bir zamanların süperstarı, bana basketbolu sevdiren adam. tam 11 sene geçmiş üzerinden. vay anasını be.
''brown lost it. here comes mcgrady, no timeouts remaining mcgrady for the win.... yes!''
91
popülaritesi bir zamanlar inanılmaz artmıştı, oynadığı basketbolu izlemek apayrı bir keyifti.
adidas'tan zamanında anneme yalvar yakar aldırttığım 't-mac' model basketbol ayakkabılarım hala durur, bilen bilir yanlarında mavi çizgileri olan. biz de bu şekil bir liseliydik.
edit: bana da basketbolu sevdiren adam kendisidir, demeden edemeyeceğim.
92
an itibari ile 2016 celebrity maçında olan eski yıldız. kilo almış, yine gülüyor. zaten kazansa da kaybetse de hep gülerdi tmac, değişmemiş reis. keşke olmasaydı sonumuz böyle ama olsun. son periyot kendisini izlemek için.
93
bugün 37 yaşına girmiş ergenlik dönemi kahramanım. çok erken gittin be.
94
bana nba'in ne kadar güzel birşey olduğunu gösteren, tattıran adam gibi adam. 1 numaradır gözümde kendi forması gibi. iyi ki doğmuş.
95
hüzünlü bir kariyer...
adeta scorpions'tan still loving you kadar hüzünlü, adeta damien rice'tan cheers darlin' kadar derin.
96
ortaokulda sırf onunla özdeşleşti diye siyah lacivert t-mac 3 aldıracağım diye götümü yırttığım basketbolcu. *
ayrıca kendisinden sonra bir kere bile nba maçı izlemediğim sihirbaz.
97
kendimi bildim bileli lakers taraftarıyımdır ancak bu adamın yeri gözümde ayrıdır. yao ming ile beraber oynadıkları dönem ciddi bir şekilde rockets'ı desteklemiştim. ancak ikisi de şanssızdı, sakatlıklar peşlerini bırakmadı.
bir de lakers dışında aldığım tek forma kendisinin bir numaralı rockets formasıdır. halen durur dolabımda.
özel adamdı tmac, hall of fame olmasına çok sevindim.
lise yıllarımın efsane oyuncusudur. keşke hiç sakatlık yaşamasaydı da ko e ile rekabetini daha uzun süre izleyebilseydik.
99
sahip olduğum ilk nba forması kendisinin 1 numaralı orlando magic forması olduğundan, yeri benden ayrı olan oyuncu.
oldukça yetenekli olmasına rağmen çok da başarılı bir kariyeri yoktur. tüm kariyeri boyunca playofflarda hiçbir zaman konferans ikinci turunu göremedi. buna rağmen prime-time döneminin tamamını rockets'ta geçirdi. günümüzün çakma yıldızları gibi başarı için don değiştirir gibi takım değiştirmedi. değiştirse, örneğin; nowitzkili mavericks'e ya da popovich'in spurs'üne gitseydi şimdi t-mac de çocuğuna sayı saymayı öğretirken abaküs değil şampiyonluk yüzüklerini kullanıyor olabilirdi.
aslında t-mac'in takım değiştirmeyişi, nba'in o yıllarda neden seyir zevki daha yüksek bir lig olduğunun da en önemli göstergesi bana sorarsanız. her takımın -başarılı/başarısız farketmeksizin- kendine ait bir süperstarı vardı. ne zaman ki 2009'da celtics'in big three'si haydi gençler bir takımda toplanıp şampiyonluklar kazanalım, dedi o zaman nbain tadı kaçmaya başladı. ardından lebron cleveland'ı, bosh toronto'yu, howard magic'i, durant thunder'ı ve hatta nash bile suns'ı bırakıp birilerinin etekleri altına saklandı, sadece şampiyonluk için. oysa biz kariyerinin son sezonunda yüzük alabilmiş kidd'i, nbain gangsta-player tayfasını hiphop kültürüyle yaşatan hiç yüzük kazanmamış iverson'ı ve konferans ikinci turu göremese de inatla, kendini sakatlayana kadar mücadele eden t-mac'i sevmiştik.