17745
hep güçlü yönlerinden bahsettik bahsediyoruz. 2017/18 sezonu için zayıf yönlerinden de bahsedelim.
galatasaray'ın bana göre yaratıcı oyuncu sayısı oldukça az. evet hepimizin kafasındaki belhanda, feghouli, ndiaye'li 11 lig standartlarının üzerinde. ancak sıkıştığımız maçlar olacaktır. sıkıştığımızda organizasyon yeteneğini aradığımız oyuncular olacaktır. işte bunun eksikliğini bu kadro yaşayacak. çünklü organzasyon konusunda zayıfız. iyi kapanıp doğru adamlara baskı uygulayan takımları çözmekte zorlanabiliriz. belhanda'ya yardımcı olacak oyuncumuz yok. zaten belhanda da bu açıdan özellikleri kuvvetli bir futbolcu değil.
mesela bu konuda, yani eldeki oyuncu grubuna bakınca arda doğru futbolcu ve fakat yanlış karakterdi. zaten hemen hepimzin arzu ettiği üzere transferi de gerçekleşmedi. ancak arda gibi bir futbolcunun eksikliği var takımda. sıkıştığınızda göbeğe alacağınız, sıkıştığınızda topu atıp oyunu gerek kanattan gerekse göbekten kurmasını bekleyeceğiniz. işte böyle bir futbolcu belhanda'nın üzerindeki yükü de azaltırdı. yaratıcı pas, verkaç istasyonu olurdu.
bu transfer döneminde adı geçen konoplianka'da saydığım özellikler kısmen vardı. lucas moura zaten ayrı bir adam... şimdi elimizdeki opsiyonlar kısıtlı.
ne yapabiliriz? belhanda'yı sola çekip ndiaye'yi öne çıkarabiliriz. bu durumda tolga ve fernando ortada oynarlar. sanırım pas istasyonlarını arttırmak için tek çaremiz bu. ancak bu çare de yetersiz. çünkü ne belhanda ne de ndiaye bu konuda başarılı hücumcular değil. ikisi de topla rakip defansı delip gitme üzerinde gelişmiş isimler. 2'ye 1'lerle bu işi gerçekten güzel yaparlar.
ne yalan söyliyim belhanda'yı çok tanımıyorum. ama hiç izlemedim dersem adamı yalan söylemiş olurum. bana hep mevkisini dolduramaya oyuncu gibi göründü. ama mesela galatasaray'da oynamaya başladıktan sonra adamı niçin istediğimizi daha iyi anlıyorum. çünkü oynamak istediğimiz futbolun temposunu biliyorum. oyunu kesinlikle bu tempoya katkı sağlıyor. fakat henüz oyun organizasyonumuza sağladığı katkıyı göremedim. mesela 2018 dünya kupası grup elemelerinde 7. maçımızda ukrayna'ya ve 8. maçımızda hırvatistan'a karşı oğuzhan'ın 3 tane muhteşem ara pası oldu. onun dışında da süre aldığı dakikalarda oyun organizasyonunda sık sık parladı. işte biz böyle bir oyuncunun eksikliğini çekiyoruz.
imbula gerçekten bu manada çok önemli kayıp. yerine transfer edilen ndiaye'de maliyetiyle oranlamazsak iyi futbolcu. alındığında da söylemiştim zaten (bkz: #2219398) ama istediğimiz şekilde oyun organizasyonumuza katkı sağlayamaz. ha henüz bizde sergilemediği yetenekleri var. mesela rakip presi kırmak mı istiyorsun? işte bu adam tam bir pres kırıcı. alıp seri çalımlarla kendi ceza sahamız önünden rakip ceza sahasına kadar topu taşıyabilir. dengesi bozulmuş rakibe karşı forvet hattımızı ince bir pasla pozisyona sokabilir veya bir verkaçla, uzaktan şutla kendisi pozisyonu golle sonlandırabilir. ama mesela kapanmış kontra kovalayan bi başakşehir'e karşı belhanda gününde değilse, feghouli istediği çalımı bir türlü atamıyorsa kilidi açacak yaratıcılıkta oyuncumuz yok.
kimi istiyon ulan it diyebilirsin? haklısın da. neticede biz zengin avrupa kulübü değiliz. ndiaye'nin yanında bir de imbula'mız olsun. zaten 40 takla atmamıza rağmen imbula'yı alamadık. arda, nasri gibi bu işi kanattan yürütebilecek oyuncuları ise taraftar profili olarak sorunlu yapıları nedeniyle istemedik.
sanıyorum bu oyuncuyu bulmak da önümüzdeki senenin transfer hedefi olacak. tabi uefa ceza kesmez, devlet galatasaray'a el koymazsa... zira oynanan iyi futbol, taraftarı heyecanlandıracak transferler... esas büyük sorunlarımızı unutturuyor. bunlar netice verdiğinde yüzleşicez acı gerçekle.
bu sene de zarar gösterirse mesela kulüp üst üste 5. sene yatırımcısına kaybettirmiş olacak. bu durumda biz de imtiyazlı hisselerimizi kaybediyoruz. önüne geçebilecek tek şeyse sermaye piyasası kurulunun bu imtiyaz kaybını engelleyici bir karar alması. yani burası önemli zaten imtiyazımızı kaybediyoruz da eğer devlet bir şey yaparsa bir sene daha kar açıklamak için süre kazanıyoruz. imtiyazlı hisselerin kaybının sonuçları ise malesef korkunç olur. neyse şimdi oralara girmeyelim.
uefa ilk 3 senelik dönemimizde yaptıklarımızı görüp bize 1+1 yıllık men cezası verdi. bu sezon 2. 3 senelik dönemimiz kapanıyor. en son zarar 100 milyon eu'ydu. bu defa ne yapacaklar hepbirlikte görücez.
ve tabi yok pahasına elden çıkan riva ve florya...
sonuç; başarılı olması muhtemel bir kadromuz var. pozitif yönlerimiz negatif yönlerimizin çok üzerinde. ancak gelecek ve genel tablo gerçekten kötü. bu saatten sonra bir şeyleri düzeltir mi bilmiyorum, çünkü galatasaray bu karanlık tünelden çıkma yolu olarak kendine dinamiklerine ve öz kaynaklarına güvenmek yerine hükümete domalmayı seçti. yani arzu ettiğimiz başkan profili var ya... o da bu günkü şartlarda çalışamayabilir. sonuç ben biraz kötümser bakıyorum geleceğe.
galatasaray'ın bana göre yaratıcı oyuncu sayısı oldukça az. evet hepimizin kafasındaki belhanda, feghouli, ndiaye'li 11 lig standartlarının üzerinde. ancak sıkıştığımız maçlar olacaktır. sıkıştığımızda organizasyon yeteneğini aradığımız oyuncular olacaktır. işte bunun eksikliğini bu kadro yaşayacak. çünklü organzasyon konusunda zayıfız. iyi kapanıp doğru adamlara baskı uygulayan takımları çözmekte zorlanabiliriz. belhanda'ya yardımcı olacak oyuncumuz yok. zaten belhanda da bu açıdan özellikleri kuvvetli bir futbolcu değil.
mesela bu konuda, yani eldeki oyuncu grubuna bakınca arda doğru futbolcu ve fakat yanlış karakterdi. zaten hemen hepimzin arzu ettiği üzere transferi de gerçekleşmedi. ancak arda gibi bir futbolcunun eksikliği var takımda. sıkıştığınızda göbeğe alacağınız, sıkıştığınızda topu atıp oyunu gerek kanattan gerekse göbekten kurmasını bekleyeceğiniz. işte böyle bir futbolcu belhanda'nın üzerindeki yükü de azaltırdı. yaratıcı pas, verkaç istasyonu olurdu.
bu transfer döneminde adı geçen konoplianka'da saydığım özellikler kısmen vardı. lucas moura zaten ayrı bir adam... şimdi elimizdeki opsiyonlar kısıtlı.
ne yapabiliriz? belhanda'yı sola çekip ndiaye'yi öne çıkarabiliriz. bu durumda tolga ve fernando ortada oynarlar. sanırım pas istasyonlarını arttırmak için tek çaremiz bu. ancak bu çare de yetersiz. çünkü ne belhanda ne de ndiaye bu konuda başarılı hücumcular değil. ikisi de topla rakip defansı delip gitme üzerinde gelişmiş isimler. 2'ye 1'lerle bu işi gerçekten güzel yaparlar.
ne yalan söyliyim belhanda'yı çok tanımıyorum. ama hiç izlemedim dersem adamı yalan söylemiş olurum. bana hep mevkisini dolduramaya oyuncu gibi göründü. ama mesela galatasaray'da oynamaya başladıktan sonra adamı niçin istediğimizi daha iyi anlıyorum. çünkü oynamak istediğimiz futbolun temposunu biliyorum. oyunu kesinlikle bu tempoya katkı sağlıyor. fakat henüz oyun organizasyonumuza sağladığı katkıyı göremedim. mesela 2018 dünya kupası grup elemelerinde 7. maçımızda ukrayna'ya ve 8. maçımızda hırvatistan'a karşı oğuzhan'ın 3 tane muhteşem ara pası oldu. onun dışında da süre aldığı dakikalarda oyun organizasyonunda sık sık parladı. işte biz böyle bir oyuncunun eksikliğini çekiyoruz.
imbula gerçekten bu manada çok önemli kayıp. yerine transfer edilen ndiaye'de maliyetiyle oranlamazsak iyi futbolcu. alındığında da söylemiştim zaten (bkz: #2219398) ama istediğimiz şekilde oyun organizasyonumuza katkı sağlayamaz. ha henüz bizde sergilemediği yetenekleri var. mesela rakip presi kırmak mı istiyorsun? işte bu adam tam bir pres kırıcı. alıp seri çalımlarla kendi ceza sahamız önünden rakip ceza sahasına kadar topu taşıyabilir. dengesi bozulmuş rakibe karşı forvet hattımızı ince bir pasla pozisyona sokabilir veya bir verkaçla, uzaktan şutla kendisi pozisyonu golle sonlandırabilir. ama mesela kapanmış kontra kovalayan bi başakşehir'e karşı belhanda gününde değilse, feghouli istediği çalımı bir türlü atamıyorsa kilidi açacak yaratıcılıkta oyuncumuz yok.
kimi istiyon ulan it diyebilirsin? haklısın da. neticede biz zengin avrupa kulübü değiliz. ndiaye'nin yanında bir de imbula'mız olsun. zaten 40 takla atmamıza rağmen imbula'yı alamadık. arda, nasri gibi bu işi kanattan yürütebilecek oyuncuları ise taraftar profili olarak sorunlu yapıları nedeniyle istemedik.
sanıyorum bu oyuncuyu bulmak da önümüzdeki senenin transfer hedefi olacak. tabi uefa ceza kesmez, devlet galatasaray'a el koymazsa... zira oynanan iyi futbol, taraftarı heyecanlandıracak transferler... esas büyük sorunlarımızı unutturuyor. bunlar netice verdiğinde yüzleşicez acı gerçekle.
bu sene de zarar gösterirse mesela kulüp üst üste 5. sene yatırımcısına kaybettirmiş olacak. bu durumda biz de imtiyazlı hisselerimizi kaybediyoruz. önüne geçebilecek tek şeyse sermaye piyasası kurulunun bu imtiyaz kaybını engelleyici bir karar alması. yani burası önemli zaten imtiyazımızı kaybediyoruz da eğer devlet bir şey yaparsa bir sene daha kar açıklamak için süre kazanıyoruz. imtiyazlı hisselerin kaybının sonuçları ise malesef korkunç olur. neyse şimdi oralara girmeyelim.
uefa ilk 3 senelik dönemimizde yaptıklarımızı görüp bize 1+1 yıllık men cezası verdi. bu sezon 2. 3 senelik dönemimiz kapanıyor. en son zarar 100 milyon eu'ydu. bu defa ne yapacaklar hepbirlikte görücez.
ve tabi yok pahasına elden çıkan riva ve florya...
sonuç; başarılı olması muhtemel bir kadromuz var. pozitif yönlerimiz negatif yönlerimizin çok üzerinde. ancak gelecek ve genel tablo gerçekten kötü. bu saatten sonra bir şeyleri düzeltir mi bilmiyorum, çünkü galatasaray bu karanlık tünelden çıkma yolu olarak kendine dinamiklerine ve öz kaynaklarına güvenmek yerine hükümete domalmayı seçti. yani arzu ettiğimiz başkan profili var ya... o da bu günkü şartlarda çalışamayabilir. sonuç ben biraz kötümser bakıyorum geleceğe.