8820
https://www.cnnturk.com/...etrolde-dev-ortaklik
ünal aysal ülkenin aydın ve zengin insanlarından biri. ama zenginlerin sahip olduğu refahın halka bir faydası yok.
türkiye'nin, en büyük sorunu eğitim ve cari açık. cari açık, dış alım - dışa satım yani ithalat ve ihracat arasındaki farktır. türkiye dışa bağımlı, üretmeyen, tüketen, içe kapalı, muhafazakar, tutucu, geri kalmış ve an itibarıyla daha da geriye giden bir ülke. sürekli dışarıdan teknoloji getiriyoruz. araba, telefon, bilgisayar, makina, motor, internet... bunların hiçbirini üretmiyoruz ve büyük paralar ödeyerek bunları ithalat yapıyoruz. eskiden tarım ülkesiydik. sebze ve meyvelerimizi kendimiz üretirdik. artık onları da ithal ediyoruz. yani cari açık durmadan büyüyor. ve bugünkü duruma bakınca daha da kötüye gidecek. çünkü eğitim bitmiş. insanlar adaletin varlığına inanmıyor. ekonomi kötü. bugün 1 dolar satın almak için 3.5 tl, 1 euro satın almak için 4 tl ödemek zorundayız. aslında bu rakamlar daha da ürkütücü. zira zamanında liradan altı sıfır silindi. ama bu sadece kağıt üstündeydi.
cari açık diyorduk. çok fazla diyorduk. daha da kötüye gidiyor diyorduk. yani durmadan satın alıyoruz. ama karşılığında dışarıya satmıyoruz. çünkü üretmiyoruz. cari açığımızın bu kadar çok olmasını, sağlayan teknolojideki dışa bağımlılığımız kadar, enerjide de dışa bağımlılığımız. türkiye doğalgaza ve petrole sahip değil. yani tüm kış kullandığımız doğlagaz rusya ve iran'ın. petrol de arapların. 1000 seneyi aşkın tarihsel süreçte bu ülkelerle de sürekli rekabet içindeyiz. doğalgaza ve petrole çok büyük paralar ödeyerek, ithalatla sahip olabiliyoruz. ve bu ülke ekonomisi için büyük bir gider. bu madenleri çıkartamıyorsak yada üretemiyorsak, bu madenlere bağımlılığımızı azaltmalıyız. bunun içinde elektrik üretmek çok önemli. rüzgar ve güneşten olabildiğince enerji üretmek çok önemli. suyumuza, fıratımıza, diclemize sahip çıkmak çok önemli. bunları yapacak bireyler için eğitim seferberliği başlatmamız, ilkokullar, liseler, üniversiteler açmamız gerekiyor. ama öyle imam hatip değil. siyasi çıkarlar ve kaygılarla değil. bunlar tamamen bilimsel olmalı. zira bugün türkiye'de, neredeyse her caddede bir cami var. cami sayısı 80.000 ilk okul sayısı 25.000. gelişmiş ülkelerde ise bu üç katı olma durumu tam tersi.
galaksimizde, dünya dışında yaşayabileceğimiz bir gezegen şu an için yok. ülkesini, toplumunu, insanları, dünyasını seven, sorumluluk hisseden biri olarak ülkemde ve dünyada olanları kaygı ve üzüntüyle takip ediyorum. bu konularda çok doluyum. yukarıdaki ünal aysal'lı linki bir de bu açılardan bakarak tıklayın istedim.
ünal aysal ülkenin aydın ve zengin insanlarından biri. ama zenginlerin sahip olduğu refahın halka bir faydası yok.
türkiye'nin, en büyük sorunu eğitim ve cari açık. cari açık, dış alım - dışa satım yani ithalat ve ihracat arasındaki farktır. türkiye dışa bağımlı, üretmeyen, tüketen, içe kapalı, muhafazakar, tutucu, geri kalmış ve an itibarıyla daha da geriye giden bir ülke. sürekli dışarıdan teknoloji getiriyoruz. araba, telefon, bilgisayar, makina, motor, internet... bunların hiçbirini üretmiyoruz ve büyük paralar ödeyerek bunları ithalat yapıyoruz. eskiden tarım ülkesiydik. sebze ve meyvelerimizi kendimiz üretirdik. artık onları da ithal ediyoruz. yani cari açık durmadan büyüyor. ve bugünkü duruma bakınca daha da kötüye gidecek. çünkü eğitim bitmiş. insanlar adaletin varlığına inanmıyor. ekonomi kötü. bugün 1 dolar satın almak için 3.5 tl, 1 euro satın almak için 4 tl ödemek zorundayız. aslında bu rakamlar daha da ürkütücü. zira zamanında liradan altı sıfır silindi. ama bu sadece kağıt üstündeydi.
cari açık diyorduk. çok fazla diyorduk. daha da kötüye gidiyor diyorduk. yani durmadan satın alıyoruz. ama karşılığında dışarıya satmıyoruz. çünkü üretmiyoruz. cari açığımızın bu kadar çok olmasını, sağlayan teknolojideki dışa bağımlılığımız kadar, enerjide de dışa bağımlılığımız. türkiye doğalgaza ve petrole sahip değil. yani tüm kış kullandığımız doğlagaz rusya ve iran'ın. petrol de arapların. 1000 seneyi aşkın tarihsel süreçte bu ülkelerle de sürekli rekabet içindeyiz. doğalgaza ve petrole çok büyük paralar ödeyerek, ithalatla sahip olabiliyoruz. ve bu ülke ekonomisi için büyük bir gider. bu madenleri çıkartamıyorsak yada üretemiyorsak, bu madenlere bağımlılığımızı azaltmalıyız. bunun içinde elektrik üretmek çok önemli. rüzgar ve güneşten olabildiğince enerji üretmek çok önemli. suyumuza, fıratımıza, diclemize sahip çıkmak çok önemli. bunları yapacak bireyler için eğitim seferberliği başlatmamız, ilkokullar, liseler, üniversiteler açmamız gerekiyor. ama öyle imam hatip değil. siyasi çıkarlar ve kaygılarla değil. bunlar tamamen bilimsel olmalı. zira bugün türkiye'de, neredeyse her caddede bir cami var. cami sayısı 80.000 ilk okul sayısı 25.000. gelişmiş ülkelerde ise bu üç katı olma durumu tam tersi.
galaksimizde, dünya dışında yaşayabileceğimiz bir gezegen şu an için yok. ülkesini, toplumunu, insanları, dünyasını seven, sorumluluk hisseden biri olarak ülkemde ve dünyada olanları kaygı ve üzüntüyle takip ediyorum. bu konularda çok doluyum. yukarıdaki ünal aysal'lı linki bir de bu açılardan bakarak tıklayın istedim.