267
herkes riva arazisi'nden gelen paranın transfere akıtılarak bitirildiğini söylemiş. arkadaşlar hemen her fırsatta dursun'a saplama festivali yapılacaksa alkol sponsoru ben olurum ancak doğru gömelim. doğru bilgiler üzerinden algı yaratalım; zaten gömmek için her türlü mazeret ve sebebi dursun kendisi veriyor; biz hataya düşmeyelim.
hepimizin temennisi, sezon başladığında iyi ve şampiyonluğa ulaşan bir takım görmek; eğer şampiyon olamıyorsak da, canınız sağolsun diyebileceğimiz, bizi cl potasına sokacak bir yerde ligi bitirmek. önümüzdeki 3 sezon bu durumun devam etmesi faraziyesinde konuşuyorum:
ortalama bir kombine (localar hariç) 2.000 tl. 5000 var, 450 var ama biz bunu 2.000 olarak alalım. 25.000 x 2.000 = 50.000.000 tl eder.
loca güncel fiyatlarını aradım bulamadım; ancak 200 loca içinde 1 m dolar üstü locamız da olduğunu düşünürsek aşağıdaki habere konu rakam doğru diyebiliriz. biz yine de 200 değil 150 diyelim.
http://www.aksam.com.tr/...ekliyor/haber-620621
özetle; 25.000 kombine ve 200 loca satışı ile senelik 200 milyon tl kazanıyoruz. dönelim başta değindiğimiz sportif başarıya.
galatasaray başarılı ise stadı dolar. ortalama bilet fiyatına 50 tl diyelim; stadın doluluk payını da düşürüp 45.000 ortalama ile oynadığımızı farz edelim. bu maç başı ortalama 1 milyon tl bilet geliri demek. yine kırpalım ve 15 milyon diyelim.
türkiye liginin enteresan yapısı nedeniyle galibiyet primi yaklaşık 1.3 m tl. 80 puan güzel bir puan 24 galibiyet 6 beraberlik 4 mağlubiyet ile sezonu kaparsak 31 milyon tl gibi bir parayı sadece galibiyet priminden elde etmek mümkün.
sırf bu gelirleri alt alta toplarsak senelik 250 milyon tl gibi bir geliri cebe koymak işten değil. bunun dışında yayın hakkından aldığımız gelirleri var, iddia gelirleri var, şampiyon olamasak dahi puana göre aldığımız sezon sonu ilave prim, artı yine şampiyon olamasak da 3 büyükler primi gibi var oğlu var bir gelir var ki bunlar çok çok ciddi rakamlar. forma gelirleri, sponsorluklar, saha içi - dışı reklamlar vb saymadım.
riva konusunda daha önce de söylediğim iki bilgiyi bir kere daha paylaşmak istiyorum:
1) mevcut türkiye düzeninde başkan kim olursa olsun riva, florya gibi "göz konulan" yerler gidecekti. bunu kabul etmek lazım. yoksa size çivi çaktırmazlar oraya mesire yeri olur.
2) daha önce de söyledim; (bkz: riva arazisi/#2042316) galatasaray'ın döner sermayesinde hiçbir sıkıntı yok. kredi borçları ve faizler olmadığı sürece, doğru bir politika ile yukarıdaki gelirler ve avrupa gelirleri (inşallah) ile kar da edersiniz, büyürsünüz de.
galatasaray'ın sıkıntısı, 2000'li yılların başında sportif başarı ile finansal başarıszlık makasının yabancı kur üzerinden açılması ile başlamış, kurun tl karşısında amansız şekilde değer kazanması, türkiye'de spor finansmanı sistemi olmaması nedeniyle kredilerin 48 aydan uzun vadeli yapılandırılamaması ve bu noktada verilen anormal temliklerden doğan zararlar derken kredi üzerine kredi alarak, yıllık 40 m dolara yakın bir faiz ödemesi yapmak zorunda olmasından ileri geliyordu. döner sermayesinde bir sıkıntı olmaması yıllık 40 m dolar kar etmesi anlamına gelmediğinden, faizler nedeniyle makas açıldı da açıldı. 30 m dolar bir kar (100 mtl) etseniz dahi 35 m tl zarar açıkladığınız bok gibi bir sistemden bahsediyoruz yani. riva'dan gelen paralar bu oyunculara harcanmadı. riva'dan gelen paralar ile krediler kapatıldı. bir başka ifade ile, riva'dan gelen paralar ile yıllık 130 milyon tl gibi yola sokağa attığımız bir parayı artık atmayacağımız bir düzen oluştu. en azından bizlere söylenen bu idi.
iyi bir galatasaray'ın 3 senede elde ettiği para 1 milyar türk lirasının üzerindedir. ünal aysal zamanında elde edilen gelir bu idi. zaten, genel kurul nezdinde yaşanan temel sorun, 1 milyar tl gibi çok ciddi bir gelir elde edilmesine rağmen, sadece kur farkı ile açıklanamayacak bir şekilde borçların kapatılamaması, zararın artması idi. özetle; galatasaray, doğru yönetilirse ve sportif başarı elde ederse, tüm şubeler nezdinde konuşuyorum senelik 100 m euro harcamasına rağmen kar açıklayabilecek bir yapıya sahip olabilecek kadar büyük bir camiadır; finansal tablolar bu dediğimin mümkün olduğunu ortaya koymaktadırlar.
yine riva konusunda şunu da söyleyeyim; riva alındığı zaman da selahattin bayazıt hakkında bunak, kulübün parasını çarçur ediyor gibi ifadeler kullanılmış; o dönemi hatırlamıyorum elbette 85 doğumluyum; ancak babam hatırlıyor. bugün o "bunak" denen adamın vizyonu sayesinde götümüzü toparlama imkanımız doğdu. ha dursun bunu ne kadar yapabilir? gelir - gider dengesi içerisinde yapılan transferlerin mali külfetlerinin yangın edebiyatı yapılmasını gerektirecek seviyede olmadıkları rakamlar ile ortaya konmuş. elbette belhanda, ndiaye, tolga, eren gibi adamlara verilen paralarn fazla olduğunu ben de düşünüyorum ama ikisi farklı şeyler.
dursun'u gömelim ancak riva galatasaray'ın tek geliri idi, gitti ve öldük demeyelim. şunu da söylemek istiyorum; açılan faiz makası nedeniyle "velev ki karşı duracak bir başkan olsa idi" dahi, yıllık binen faiz borcu > riva'nın olası yıllık değer kazancı. olacaktı. bana kalsa 10 sene önce satıp (ki o zaman borcumuzu tamamen kapıyor ve üstüne para kalıyordu) bu işlemi 10 sene önce yapmalıydık.
edit: ilk gelirler yıllık rakamlar olacak; koymayı unutmuşum; düzeltildi.
hepimizin temennisi, sezon başladığında iyi ve şampiyonluğa ulaşan bir takım görmek; eğer şampiyon olamıyorsak da, canınız sağolsun diyebileceğimiz, bizi cl potasına sokacak bir yerde ligi bitirmek. önümüzdeki 3 sezon bu durumun devam etmesi faraziyesinde konuşuyorum:
ortalama bir kombine (localar hariç) 2.000 tl. 5000 var, 450 var ama biz bunu 2.000 olarak alalım. 25.000 x 2.000 = 50.000.000 tl eder.
loca güncel fiyatlarını aradım bulamadım; ancak 200 loca içinde 1 m dolar üstü locamız da olduğunu düşünürsek aşağıdaki habere konu rakam doğru diyebiliriz. biz yine de 200 değil 150 diyelim.
http://www.aksam.com.tr/...ekliyor/haber-620621
özetle; 25.000 kombine ve 200 loca satışı ile senelik 200 milyon tl kazanıyoruz. dönelim başta değindiğimiz sportif başarıya.
galatasaray başarılı ise stadı dolar. ortalama bilet fiyatına 50 tl diyelim; stadın doluluk payını da düşürüp 45.000 ortalama ile oynadığımızı farz edelim. bu maç başı ortalama 1 milyon tl bilet geliri demek. yine kırpalım ve 15 milyon diyelim.
türkiye liginin enteresan yapısı nedeniyle galibiyet primi yaklaşık 1.3 m tl. 80 puan güzel bir puan 24 galibiyet 6 beraberlik 4 mağlubiyet ile sezonu kaparsak 31 milyon tl gibi bir parayı sadece galibiyet priminden elde etmek mümkün.
sırf bu gelirleri alt alta toplarsak senelik 250 milyon tl gibi bir geliri cebe koymak işten değil. bunun dışında yayın hakkından aldığımız gelirleri var, iddia gelirleri var, şampiyon olamasak dahi puana göre aldığımız sezon sonu ilave prim, artı yine şampiyon olamasak da 3 büyükler primi gibi var oğlu var bir gelir var ki bunlar çok çok ciddi rakamlar. forma gelirleri, sponsorluklar, saha içi - dışı reklamlar vb saymadım.
riva konusunda daha önce de söylediğim iki bilgiyi bir kere daha paylaşmak istiyorum:
1) mevcut türkiye düzeninde başkan kim olursa olsun riva, florya gibi "göz konulan" yerler gidecekti. bunu kabul etmek lazım. yoksa size çivi çaktırmazlar oraya mesire yeri olur.
2) daha önce de söyledim; (bkz: riva arazisi/#2042316) galatasaray'ın döner sermayesinde hiçbir sıkıntı yok. kredi borçları ve faizler olmadığı sürece, doğru bir politika ile yukarıdaki gelirler ve avrupa gelirleri (inşallah) ile kar da edersiniz, büyürsünüz de.
galatasaray'ın sıkıntısı, 2000'li yılların başında sportif başarı ile finansal başarıszlık makasının yabancı kur üzerinden açılması ile başlamış, kurun tl karşısında amansız şekilde değer kazanması, türkiye'de spor finansmanı sistemi olmaması nedeniyle kredilerin 48 aydan uzun vadeli yapılandırılamaması ve bu noktada verilen anormal temliklerden doğan zararlar derken kredi üzerine kredi alarak, yıllık 40 m dolara yakın bir faiz ödemesi yapmak zorunda olmasından ileri geliyordu. döner sermayesinde bir sıkıntı olmaması yıllık 40 m dolar kar etmesi anlamına gelmediğinden, faizler nedeniyle makas açıldı da açıldı. 30 m dolar bir kar (100 mtl) etseniz dahi 35 m tl zarar açıkladığınız bok gibi bir sistemden bahsediyoruz yani. riva'dan gelen paralar bu oyunculara harcanmadı. riva'dan gelen paralar ile krediler kapatıldı. bir başka ifade ile, riva'dan gelen paralar ile yıllık 130 milyon tl gibi yola sokağa attığımız bir parayı artık atmayacağımız bir düzen oluştu. en azından bizlere söylenen bu idi.
iyi bir galatasaray'ın 3 senede elde ettiği para 1 milyar türk lirasının üzerindedir. ünal aysal zamanında elde edilen gelir bu idi. zaten, genel kurul nezdinde yaşanan temel sorun, 1 milyar tl gibi çok ciddi bir gelir elde edilmesine rağmen, sadece kur farkı ile açıklanamayacak bir şekilde borçların kapatılamaması, zararın artması idi. özetle; galatasaray, doğru yönetilirse ve sportif başarı elde ederse, tüm şubeler nezdinde konuşuyorum senelik 100 m euro harcamasına rağmen kar açıklayabilecek bir yapıya sahip olabilecek kadar büyük bir camiadır; finansal tablolar bu dediğimin mümkün olduğunu ortaya koymaktadırlar.
yine riva konusunda şunu da söyleyeyim; riva alındığı zaman da selahattin bayazıt hakkında bunak, kulübün parasını çarçur ediyor gibi ifadeler kullanılmış; o dönemi hatırlamıyorum elbette 85 doğumluyum; ancak babam hatırlıyor. bugün o "bunak" denen adamın vizyonu sayesinde götümüzü toparlama imkanımız doğdu. ha dursun bunu ne kadar yapabilir? gelir - gider dengesi içerisinde yapılan transferlerin mali külfetlerinin yangın edebiyatı yapılmasını gerektirecek seviyede olmadıkları rakamlar ile ortaya konmuş. elbette belhanda, ndiaye, tolga, eren gibi adamlara verilen paralarn fazla olduğunu ben de düşünüyorum ama ikisi farklı şeyler.
dursun'u gömelim ancak riva galatasaray'ın tek geliri idi, gitti ve öldük demeyelim. şunu da söylemek istiyorum; açılan faiz makası nedeniyle "velev ki karşı duracak bir başkan olsa idi" dahi, yıllık binen faiz borcu > riva'nın olası yıllık değer kazancı. olacaktı. bana kalsa 10 sene önce satıp (ki o zaman borcumuzu tamamen kapıyor ve üstüne para kalıyordu) bu işlemi 10 sene önce yapmalıydık.
edit: ilk gelirler yıllık rakamlar olacak; koymayı unutmuşum; düzeltildi.