2425
dünkü basın toplantısı dahil, defalarca kez kendisine sneijder soruldu. "istemiyorum" demedi belki ama bir kez olsun iyi bir şey de söylemedi hakkında. hadi bir şey dememesi yönetimle futbolcu arasındaki görüşmelere dahil olmamak için diyelim de, belhanda için övgü dolu sözler kullanan, arda turan için "rüya gibi olur" diyen adam en azından sözleşmeli futbolcusu olan bir dünya yıldızı hakkında "kaliteli ve iyi bir oyuncu ama kararı yönetim ve kendisi verecek" deyip kenara çıkabilirdi. çok bir değildi kendisinden beklediğim.
yani "tudor sneijder'ı istemiyor değil" muhabbetini bırakın lütfen. net istemiyor. ben bir teknik adamın bir futbolcuyu bu derece istemediğini görmedim daha önce. aykut bile alex sorulduğunda bir iki olumlu cümle kurmuştur, hakkını vermiştir ama "alex'siz oynamayı öğrenmeliyiz" diyecek kadar da net olarak fikrini söylemiştir. bunun sonucunda da işinden olmuştur. burada ağır gömdüğüm hamzaoğlu, en azından çıkıp "umut'un sözleşme otomatik uzamasaydı da ben uzatacaktım" diyecek kadar içi dışı birdi. hoca ve başkan dediğin net olmalı bu tip taraftarı ikiye bölen konularda, sonra biri ona sallıyor, o diğerine sallıyor derken taraftar arasında da birlik kalmıyor. bak fenerbahçe, kaptanını, ülkenin en iyi sağ bekini, hem de rakibine gönderdi. ama aziz yıldırım resmi o kadar net koydu ki, fenerliler üzülse de, hiç tartışmadı gidişini.
isteyen fikirlerimden dolayı hain, sneijdersporlu falan ilan edebilir beni ama bu adam bende kötü bir teknik direktör olmasının yanı sıra kötü bir insan olduğu izlenimi de bıraktı. bu, karabük'den kaçtığı gün "karabük'ün hedefi küme düşmemekti. benim onları bıraktığım yerden düşerlerse de artık kendilerinin suçu, tsı tsı" diye açıklama yaptığında da belliydi aslında.
her şeye rağmen umarım yanılıyorumdur, hem sportif hem de karakter olarak kulübün efsaneleri arasına girer de ben de bu entry'i ibret olsun diye sabitleyip afiyetle yerim.
yani "tudor sneijder'ı istemiyor değil" muhabbetini bırakın lütfen. net istemiyor. ben bir teknik adamın bir futbolcuyu bu derece istemediğini görmedim daha önce. aykut bile alex sorulduğunda bir iki olumlu cümle kurmuştur, hakkını vermiştir ama "alex'siz oynamayı öğrenmeliyiz" diyecek kadar da net olarak fikrini söylemiştir. bunun sonucunda da işinden olmuştur. burada ağır gömdüğüm hamzaoğlu, en azından çıkıp "umut'un sözleşme otomatik uzamasaydı da ben uzatacaktım" diyecek kadar içi dışı birdi. hoca ve başkan dediğin net olmalı bu tip taraftarı ikiye bölen konularda, sonra biri ona sallıyor, o diğerine sallıyor derken taraftar arasında da birlik kalmıyor. bak fenerbahçe, kaptanını, ülkenin en iyi sağ bekini, hem de rakibine gönderdi. ama aziz yıldırım resmi o kadar net koydu ki, fenerliler üzülse de, hiç tartışmadı gidişini.
isteyen fikirlerimden dolayı hain, sneijdersporlu falan ilan edebilir beni ama bu adam bende kötü bir teknik direktör olmasının yanı sıra kötü bir insan olduğu izlenimi de bıraktı. bu, karabük'den kaçtığı gün "karabük'ün hedefi küme düşmemekti. benim onları bıraktığım yerden düşerlerse de artık kendilerinin suçu, tsı tsı" diye açıklama yaptığında da belliydi aslında.
her şeye rağmen umarım yanılıyorumdur, hem sportif hem de karakter olarak kulübün efsaneleri arasına girer de ben de bu entry'i ibret olsun diye sabitleyip afiyetle yerim.