2419
"başarılı olursa tebrik edilir, başarılı olmaması için bin dereden su getirilir."
prandelli hariç *ki kendisinin döneminde gerçekten skordan, futboldan ziyade galatasaray markasının itibarını zedeleyen sonuçları sürekli ve istikrarlı bir biçimde alıyor ve bu yönde bir standartlaşmaya doğru gidiyorduk- bütün sezonlarda hangi hocayla başlandıysa onunla yola devam edilmesi taraftarıydım/taraftarıyım.
geçen sezon riekerink gönderildikten sonra elimize ne geçti? kocaman bir hiç. riekerink kalsa bundan daha kötü bir seviyede ligi bitirir miydik? sanmıyorum. riekerink'in oynattığı futbolu ya da uygulamaya çalıştığı sistemi çok başarılı bulduğum için söylemiyorum bunu; aksine hiç de memnun değildim ama o çok eleştirdiğiniz futbolcuya dayalı düzenin vücut bulmaması için ekstrem durumlar hariç, en azından sezon içinde, hoca istikrarı şart. tabi ki çok daha fazla olumsuz sonuçları var bu kadar sık hoca değişikliğinin fakat konumuz şu an bu değil.
genel tavır ve yorumlarından başka hususlar için de aynı yolu benimsemiş olduğunu gördüğümüz bazı yazar arkadaşlarımız maalesef yanılmamış olmayı galatasaray'ın başarısına tercih ediyor. bakın, kamuoyu nezdinde çalışan, milyonlarca insana hitap eden bir insandan soğumanız hatta nefret etmeniz çok kolaydır. bir oyuncu tercihi, bir oyuncu değişikliği, bir basın açıklaması vs. sebep bulmak fazlasıyla kolaydır. bu sebebi bulduktan sonra eleştirebilirsiniz, sıkıntıları dile getirebilirsiniz fakat başarısız olması için aleni bir şekilde çaba gösteriyor yahut başarısız olduğuna insanları ısrarla inandırmaya çalışıyor ve bunun için dayanak bulabilmeyi adeta dört gözle bekliyorsanız kusura bakmayın en basit tabirle art niyetlisiniz. art niyetin varoluş sebebi de söylediklerinizin doğru olmasını/çıkmasını her şeyden önce görmeniz. ondan üstün, bundan üstün dediğiniz galatasaray'ın sizin egonuzdan yüksek olmadığını açık bir şekilde görebiliyoruz.
tudor'a bayılmıyorum, "galatasaray'ın conte'si", "vur sopayı bellerine hocam" gibi söylemlerim de yok fakat daha birinci hazırlık kampı aşamasında hemen her gün bu başlığa gelip hoca aleyhinde kendi çapımda propaganda yapacak durumda da değilim. igor tudor, galatasaray'ın hocasıdır ve önümüzde daha başlamamış bir sezon var, yangın çıkarmaya hiç gerek yok, zaten son bir kaç sezondur alevlerin içinde nefes alamaz olduk. sakin olmakta fayda var.
prandelli hariç *ki kendisinin döneminde gerçekten skordan, futboldan ziyade galatasaray markasının itibarını zedeleyen sonuçları sürekli ve istikrarlı bir biçimde alıyor ve bu yönde bir standartlaşmaya doğru gidiyorduk- bütün sezonlarda hangi hocayla başlandıysa onunla yola devam edilmesi taraftarıydım/taraftarıyım.
geçen sezon riekerink gönderildikten sonra elimize ne geçti? kocaman bir hiç. riekerink kalsa bundan daha kötü bir seviyede ligi bitirir miydik? sanmıyorum. riekerink'in oynattığı futbolu ya da uygulamaya çalıştığı sistemi çok başarılı bulduğum için söylemiyorum bunu; aksine hiç de memnun değildim ama o çok eleştirdiğiniz futbolcuya dayalı düzenin vücut bulmaması için ekstrem durumlar hariç, en azından sezon içinde, hoca istikrarı şart. tabi ki çok daha fazla olumsuz sonuçları var bu kadar sık hoca değişikliğinin fakat konumuz şu an bu değil.
genel tavır ve yorumlarından başka hususlar için de aynı yolu benimsemiş olduğunu gördüğümüz bazı yazar arkadaşlarımız maalesef yanılmamış olmayı galatasaray'ın başarısına tercih ediyor. bakın, kamuoyu nezdinde çalışan, milyonlarca insana hitap eden bir insandan soğumanız hatta nefret etmeniz çok kolaydır. bir oyuncu tercihi, bir oyuncu değişikliği, bir basın açıklaması vs. sebep bulmak fazlasıyla kolaydır. bu sebebi bulduktan sonra eleştirebilirsiniz, sıkıntıları dile getirebilirsiniz fakat başarısız olması için aleni bir şekilde çaba gösteriyor yahut başarısız olduğuna insanları ısrarla inandırmaya çalışıyor ve bunun için dayanak bulabilmeyi adeta dört gözle bekliyorsanız kusura bakmayın en basit tabirle art niyetlisiniz. art niyetin varoluş sebebi de söylediklerinizin doğru olmasını/çıkmasını her şeyden önce görmeniz. ondan üstün, bundan üstün dediğiniz galatasaray'ın sizin egonuzdan yüksek olmadığını açık bir şekilde görebiliyoruz.
tudor'a bayılmıyorum, "galatasaray'ın conte'si", "vur sopayı bellerine hocam" gibi söylemlerim de yok fakat daha birinci hazırlık kampı aşamasında hemen her gün bu başlığa gelip hoca aleyhinde kendi çapımda propaganda yapacak durumda da değilim. igor tudor, galatasaray'ın hocasıdır ve önümüzde daha başlamamış bir sezon var, yangın çıkarmaya hiç gerek yok, zaten son bir kaç sezondur alevlerin içinde nefes alamaz olduk. sakin olmakta fayda var.
