5449
sözlükteki yazarlar ile şu para konusunda bir türlü anlaşamoyorum. bruma'ya 2,5 milyon euro versek kalır mıydı? kalırdı muhtamelen. böyle bir artışı da istemesi çok doğal. takımın en değerli asetlerinden biri olarak görüyor kendisini ve takımın diğer asetlerine verilen maddi değeri görünce sıralamada kendinisinin daha üst bir noktada olması gerektiğine inanıyor. mantığı bence yanlış değil. zaten bu yüzden ben bir anda bazı oyuncularda maaş artışlarına karşıyım. hatta yine aynı sebepten beşiktaş'ın şımardığından dolayı düzelmezler ise bizim şuan yaşadıklarımızın benzerlerini yaşacaklarını düşünüyorum. ama beşiktaş bu yazının konusu değil. onu başka bir zaman konuşuruz.
bruma her ne kadar talebinde haklı olsa da galatasaray'ın böyle davranmaya hakkı yok artık. bu sebeple galatasaray'ın sezon bittiğinde kurtulması gereken bir sürü kontratı vardı. bruma takımda ki yüksek asetlerden biri olduğunu düşünürken ceju, sneijder, selçuk, tolga, podolski, de jong, (kiraya gitmenden evvel) umut gibi isimlerden daha az maaş alınca oyun değerinin konumlandığı yer ile maaşının konumlandığı yer arasında uçurum fark oluyordu. bu saydığım ve sayılabilecek oyuncuların bir kısmı oyun değeri olarak brumanın civarında (önünde veya arkasında) iken bir kısmı oyun değeri olarak brumadan uzak, hatta bazıları ya maç yapmayan ya da dişe dokunur sayıda maçı (bruma'ya nisbeten) olmayan oyuncular. yani burada harika bir kötü maaş politikası örneği görüyoruz. hadi bir iki oyuncuyu "özel" sıfatıyla nitelendirip bu işi yapabilirsiniz ancak bir takımda bu kadar özel olamaz. en azından bizim yapımızda ki bir takımda. bir de bu oyuncuların hiç biri alt yapı oyuncumuz değil. kulüpler alt yapılarından çıkardıkları oyunculara olduklarından yarım tık veya 1 tık daha fazla değer verirler. çünkü asıl kaynakları alt yapılarıdır ve her kurum kendi üretimini en iyi şekilde göstermeye çalışır. dediğim gibi bu oyuncuların hiç biri alt yapı ürünü değilken buruma da alt yapı ürünü olmasa da geldiği yaş sebebiyle alt yapıdan çıkmış bir oyuncu gibi muamele görebilir. (o kadar az ki alt yapı üst yapı sürkülasyonu, bu boşluğu bruma doldurabilir.) ama elinizde kötü bir iş varsa onu daha kötü hale getirmeye çalışmazsınız, düzelmeye çalışırsınız. bruma'yı göndermek burada bahsettiğim problemi çözmez. burada yüksek kontratlardan kurtulmak gerekir ancak bruma'ya 2,5 miyon euro maaş vermekte bu problemi besler, çünkü bu kültürü besler. hele heleikinci satışını beklediğiniz, planlarınızdan biri eninde sonunda oyuncuyu satmakken bu kültürü besleyen bir hareket olur bruma'ya 2,5 milyon euro vermek.
brumayı öyle veya böyle satmayı planlıyorsunuz. diyelim ki bruma'ya 2,5 milyon euro verdiniz. "bruma'yı alabilecek avrupa takımları" listesi bir anda daralıyor zaten. belçika'yı falan atıyoruz listeden ki zaten biz bruma'yı büyük liglere satmak istiyorduk. işin bu tarafında bir sıkıntı yok. ama bir valencia, bir schalke vs brumayı almak isterse ilk başta cebinden çıkarmayı göze alacağı para 6,250,000 euro. sadece bruma'nın net kazanacaklarından bahsediyorum. bunun menajeri var, primi var, evi var, bonservisi var. bu kulüplerin cebinden çıkacak parayı bir hayal edin.galatasaray en az 12 milyon euro bonservis isteyecek. bir alt alta toplayın nasıl büyük bir sayı çıkıyor. bir de her transfer öyle veya böyle bir risktir. siz bu avrupa kulüpleri olsanız böyle bir meblaya bu riskin altına girer misiniz. kolay kolay girmezsiniz diye tahmin ediyorum. günün sonunda bruma'yı satamaz planlarınızı uygulayamazsınız. yeni sözleşme günü bruma hala 26, 27 yaşında olacağı için bir de daha fazla ücret isterse, hiç kimse de şaşırmaz.
şimdi insanları duyar gibiyim. kimlere o paralar verilmedi ve hala veriliyor? dediğim gibi yanlış başka bir yanlışın doğmasını sağlamamalı. taraftar olarak bizim yanlış ile yanlışı talep etmektense tam tersini talep etmemiz gerekiyor. ancak yinede bir iki şeye bakalım. yine 28, 29, 30 yaşlarındaki oyunculara 2 küsür 3 milyon eurolar vereceğimiz konuşuluyor. daha önce yazdığım eleştrilerin bir kısmını buraya aynen yapıştırabilirim. 2. satışı olmayan oyuncular ile takımı doldurup yüksek maaşlar vereceğiz. ha şöyle bir görüş varsa, "biz kısa vadede başarı getireceke kaliteli oyuncuları getirelim, ölü yatırım gibi bakalım bu oyuncuları satmasak da olur. ne de olsa sneijder, selçuk ve yeni getirdiğimiz oyuncuların yaşları belli bir noktaya geldiğinde, kontrat yapmaz alttan gelen güvendiğimiz oyuncuları yerlerine yerleştiririz, güvendiğimiz belli bir miktarda oyuncular var, bunların 3'ünü 4'ünü ilk 11 veya yedekte kullanabilirsek sorun kalmaz." diye düşünüyorsak yine bir nebze kabul edebilirim ama yinede bana doğru gelen bir plan değil. kalifiye kulüpler bu işi böyle yapmıyor. parça parça oyuncuları değiştiriyorlar. ancak kaybedilmiş bir kültür var ve geri kazanmak için böyle bir şey yapılacaksa tamam diyebilirim. her ne kadar bu tarz samimi bir plan olduğuna inanmasam da... bir de tolga gibi oyuncular var. 1 milyon euro'dan aza avrupada oynayan normal bir oyuncuya nasıl 2 milyon euro verebiliyoruz anlamıyorum. demin dediğim gibi kısa vadede başarı getiren 2. satış imkanı neredeyse çok az olan oyunculardan da değil. yukarıda bahsettiğim oyuncuların 2. satışı hem yaşlarından dolayı hem de maaşlarından dolayı bitmişken tolga gibi bir oyuncunun 2. satış durumu direkt verdiğimiz maaş yüzünden bitti. yani kendi ayağımıza sıktık. tabi bu ortamda bruma daha farklı taleplerde bulunur.
daha yazılacak çok husus var ama sonunda aynı cümleler etrafında dönmeye başlayacağım. konunun özü galatasaray'ın acilen kontratları düzeltmesi lazım. şuan hiç bir hamle yapmasak 3 seneye falan anca maaş planlamamızdaki berbatlık sıfıra yaklaşıyor. ama biz bu uygunsuzluğu büyütmeye devam ediyoruz. galatasaray'ın acilen verdiği maaşları ve bunların takıom içindeki büyükten küçüğe sıralanışlarını düzeltmesi gerekiyor.
bruma her ne kadar talebinde haklı olsa da galatasaray'ın böyle davranmaya hakkı yok artık. bu sebeple galatasaray'ın sezon bittiğinde kurtulması gereken bir sürü kontratı vardı. bruma takımda ki yüksek asetlerden biri olduğunu düşünürken ceju, sneijder, selçuk, tolga, podolski, de jong, (kiraya gitmenden evvel) umut gibi isimlerden daha az maaş alınca oyun değerinin konumlandığı yer ile maaşının konumlandığı yer arasında uçurum fark oluyordu. bu saydığım ve sayılabilecek oyuncuların bir kısmı oyun değeri olarak brumanın civarında (önünde veya arkasında) iken bir kısmı oyun değeri olarak brumadan uzak, hatta bazıları ya maç yapmayan ya da dişe dokunur sayıda maçı (bruma'ya nisbeten) olmayan oyuncular. yani burada harika bir kötü maaş politikası örneği görüyoruz. hadi bir iki oyuncuyu "özel" sıfatıyla nitelendirip bu işi yapabilirsiniz ancak bir takımda bu kadar özel olamaz. en azından bizim yapımızda ki bir takımda. bir de bu oyuncuların hiç biri alt yapı oyuncumuz değil. kulüpler alt yapılarından çıkardıkları oyunculara olduklarından yarım tık veya 1 tık daha fazla değer verirler. çünkü asıl kaynakları alt yapılarıdır ve her kurum kendi üretimini en iyi şekilde göstermeye çalışır. dediğim gibi bu oyuncuların hiç biri alt yapı ürünü değilken buruma da alt yapı ürünü olmasa da geldiği yaş sebebiyle alt yapıdan çıkmış bir oyuncu gibi muamele görebilir. (o kadar az ki alt yapı üst yapı sürkülasyonu, bu boşluğu bruma doldurabilir.) ama elinizde kötü bir iş varsa onu daha kötü hale getirmeye çalışmazsınız, düzelmeye çalışırsınız. bruma'yı göndermek burada bahsettiğim problemi çözmez. burada yüksek kontratlardan kurtulmak gerekir ancak bruma'ya 2,5 miyon euro maaş vermekte bu problemi besler, çünkü bu kültürü besler. hele heleikinci satışını beklediğiniz, planlarınızdan biri eninde sonunda oyuncuyu satmakken bu kültürü besleyen bir hareket olur bruma'ya 2,5 milyon euro vermek.
brumayı öyle veya böyle satmayı planlıyorsunuz. diyelim ki bruma'ya 2,5 milyon euro verdiniz. "bruma'yı alabilecek avrupa takımları" listesi bir anda daralıyor zaten. belçika'yı falan atıyoruz listeden ki zaten biz bruma'yı büyük liglere satmak istiyorduk. işin bu tarafında bir sıkıntı yok. ama bir valencia, bir schalke vs brumayı almak isterse ilk başta cebinden çıkarmayı göze alacağı para 6,250,000 euro. sadece bruma'nın net kazanacaklarından bahsediyorum. bunun menajeri var, primi var, evi var, bonservisi var. bu kulüplerin cebinden çıkacak parayı bir hayal edin.galatasaray en az 12 milyon euro bonservis isteyecek. bir alt alta toplayın nasıl büyük bir sayı çıkıyor. bir de her transfer öyle veya böyle bir risktir. siz bu avrupa kulüpleri olsanız böyle bir meblaya bu riskin altına girer misiniz. kolay kolay girmezsiniz diye tahmin ediyorum. günün sonunda bruma'yı satamaz planlarınızı uygulayamazsınız. yeni sözleşme günü bruma hala 26, 27 yaşında olacağı için bir de daha fazla ücret isterse, hiç kimse de şaşırmaz.
şimdi insanları duyar gibiyim. kimlere o paralar verilmedi ve hala veriliyor? dediğim gibi yanlış başka bir yanlışın doğmasını sağlamamalı. taraftar olarak bizim yanlış ile yanlışı talep etmektense tam tersini talep etmemiz gerekiyor. ancak yinede bir iki şeye bakalım. yine 28, 29, 30 yaşlarındaki oyunculara 2 küsür 3 milyon eurolar vereceğimiz konuşuluyor. daha önce yazdığım eleştrilerin bir kısmını buraya aynen yapıştırabilirim. 2. satışı olmayan oyuncular ile takımı doldurup yüksek maaşlar vereceğiz. ha şöyle bir görüş varsa, "biz kısa vadede başarı getireceke kaliteli oyuncuları getirelim, ölü yatırım gibi bakalım bu oyuncuları satmasak da olur. ne de olsa sneijder, selçuk ve yeni getirdiğimiz oyuncuların yaşları belli bir noktaya geldiğinde, kontrat yapmaz alttan gelen güvendiğimiz oyuncuları yerlerine yerleştiririz, güvendiğimiz belli bir miktarda oyuncular var, bunların 3'ünü 4'ünü ilk 11 veya yedekte kullanabilirsek sorun kalmaz." diye düşünüyorsak yine bir nebze kabul edebilirim ama yinede bana doğru gelen bir plan değil. kalifiye kulüpler bu işi böyle yapmıyor. parça parça oyuncuları değiştiriyorlar. ancak kaybedilmiş bir kültür var ve geri kazanmak için böyle bir şey yapılacaksa tamam diyebilirim. her ne kadar bu tarz samimi bir plan olduğuna inanmasam da... bir de tolga gibi oyuncular var. 1 milyon euro'dan aza avrupada oynayan normal bir oyuncuya nasıl 2 milyon euro verebiliyoruz anlamıyorum. demin dediğim gibi kısa vadede başarı getiren 2. satış imkanı neredeyse çok az olan oyunculardan da değil. yukarıda bahsettiğim oyuncuların 2. satışı hem yaşlarından dolayı hem de maaşlarından dolayı bitmişken tolga gibi bir oyuncunun 2. satış durumu direkt verdiğimiz maaş yüzünden bitti. yani kendi ayağımıza sıktık. tabi bu ortamda bruma daha farklı taleplerde bulunur.
daha yazılacak çok husus var ama sonunda aynı cümleler etrafında dönmeye başlayacağım. konunun özü galatasaray'ın acilen kontratları düzeltmesi lazım. şuan hiç bir hamle yapmasak 3 seneye falan anca maaş planlamamızdaki berbatlık sıfıra yaklaşıyor. ama biz bu uygunsuzluğu büyütmeye devam ediyoruz. galatasaray'ın acilen verdiği maaşları ve bunların takıom içindeki büyükten küçüğe sıralanışlarını düzeltmesi gerekiyor.