430
çirkeflik diyelim, hakem diyelim, şans diyelim, ama sonra durup bir de kendi takımımıza bakalım, dedirten maç olmuştur.
tüm herşeyi bir kenara bırakıp oynadığımız futbolu konuşmadan sağa sola saldırırsak bu gidişi durduramayız herkes bunu bilsin öncelikle...
leo franco, topu uzaklaştırırken iki kritik hata yaptı, birisini son anda çıkardı, diğerinde penaltıya sebep oldu golü yedik..
servetin yanında olması gereken son kişi gökhan zan..bu çok açık bir şekilde ortada..bu adam yerini terkediyor, yavaş kalıyor, hantal kalıyor, kolay çalım yiyor..bu özelliklerin hepsi beşiktaşta oynarken biliniyordu, neden alındı anlamak mümkün değil...servetin yanına koşan, (tabiri caizse) ısıran, yeri geldi mi rakibe yapışan ve bırakmayan birisi lazım (mesela bilica ve lugano gibi)...
orta alan bu seneki en büyük fiyasko belki de..çünkü defanstaki sıkıntılardan bahis açılıyordu ancak ben dahil olmak üzere herkes ayhan, barış özbek, mehmet topal ve mustafa sarplı defansif orta sahamıza herkes güveniyordu..heyhat, bugün ayhan son yılların en kötü futbolunu oynadı, mustafa sarp ise hırsı, mücadelesi va kapasitesini sahaya yansıtsa da maalesef istediğimiz ön libero gibi değildi...linderoth bu bölgenin ilacı ancak kendisini gören duyan varsa beri gelsin..
işin en ilginç tarafı en çok güvendiğimiz hücum hattında...öncelikle ardanın son haftalardaki inanılmaz isteksizliği göze çarpıyor..eskisi gibi koşmuyor, yeteneklerinin sınırını zorlamıyor sahada..sorunu nedir bilmiyorum ancak çözülmesi gerekiyor ne kısa zamanda...elano zaten geldiğinden beri kapalı kutu, henüz bir numarasını göremedik, bu maçta da oldukça etkisizdi diyebiliriz..keita çok hırslı mücadeleci ve gerçekten takıma en çok katkı sağlayan isim..ancak keita da kendisini kontrol edemiyor...atılan şişe, alışıldık bir görüntü, buna kendisini hazırlaması gerekiyordu ve uzatmaması gerekiyordu, uzattı ve sarı kart gördü...r. carlosun yaptığı hareket çok sinir bozucuydu kabul, ancak bu tepkiyi vermemesi gerekiyor artık profesyonel bir futbolcunun..adamların amacı zaten çirkeflik yapmak, ortamı gerginleştirmek, sahayı futboldan soğutmak..biz de maşşallah tüm maç boyunca ekmeklerine yağ sürdük...kewell günün en iyisiydi bana göre..girdikten sonra gerçekten farkını gösterdi ve soğukkanlılığıyla oyuna hareket kazandırdı, ancak o da etki edemedi..son söz aydına; canım kardeşim o topa da öyle vuracaksan, daha ne diyeyim ben sana, hayatının 10 senesi o sahalarda geçti, ömrün topu o direkler arasında göndermeye çalışmakla geçti, bari kaleyi tutsun vurduğun top..neyse.
buraya kadar okuyan herkes, fenerbahçenin yaptığı çirkefliğe sinirli bir şekilde oynadığımız oyunu meşru kılmaya çalışacaktır..zaten adamların daha maçın başından itibaren yaptığı da buydu...biraz gerginleşsin, biraz ortam soğusun, iyice girsin futbolcular birbirine, futbol oynanmasın da ne olursa olsun...biz ne yaptık, eywallah dedik, başladık didişmeye...sonuç yine aynı, kadıköyden elimiz boş dönüyoruz...
rijkaardın yapması gereken tek şey, futbolcuların sahadaki disiplinini sağlamak, gerisi hikaye.
tüm herşeyi bir kenara bırakıp oynadığımız futbolu konuşmadan sağa sola saldırırsak bu gidişi durduramayız herkes bunu bilsin öncelikle...
leo franco, topu uzaklaştırırken iki kritik hata yaptı, birisini son anda çıkardı, diğerinde penaltıya sebep oldu golü yedik..
servetin yanında olması gereken son kişi gökhan zan..bu çok açık bir şekilde ortada..bu adam yerini terkediyor, yavaş kalıyor, hantal kalıyor, kolay çalım yiyor..bu özelliklerin hepsi beşiktaşta oynarken biliniyordu, neden alındı anlamak mümkün değil...servetin yanına koşan, (tabiri caizse) ısıran, yeri geldi mi rakibe yapışan ve bırakmayan birisi lazım (mesela bilica ve lugano gibi)...
orta alan bu seneki en büyük fiyasko belki de..çünkü defanstaki sıkıntılardan bahis açılıyordu ancak ben dahil olmak üzere herkes ayhan, barış özbek, mehmet topal ve mustafa sarplı defansif orta sahamıza herkes güveniyordu..heyhat, bugün ayhan son yılların en kötü futbolunu oynadı, mustafa sarp ise hırsı, mücadelesi va kapasitesini sahaya yansıtsa da maalesef istediğimiz ön libero gibi değildi...linderoth bu bölgenin ilacı ancak kendisini gören duyan varsa beri gelsin..
işin en ilginç tarafı en çok güvendiğimiz hücum hattında...öncelikle ardanın son haftalardaki inanılmaz isteksizliği göze çarpıyor..eskisi gibi koşmuyor, yeteneklerinin sınırını zorlamıyor sahada..sorunu nedir bilmiyorum ancak çözülmesi gerekiyor ne kısa zamanda...elano zaten geldiğinden beri kapalı kutu, henüz bir numarasını göremedik, bu maçta da oldukça etkisizdi diyebiliriz..keita çok hırslı mücadeleci ve gerçekten takıma en çok katkı sağlayan isim..ancak keita da kendisini kontrol edemiyor...atılan şişe, alışıldık bir görüntü, buna kendisini hazırlaması gerekiyordu ve uzatmaması gerekiyordu, uzattı ve sarı kart gördü...r. carlosun yaptığı hareket çok sinir bozucuydu kabul, ancak bu tepkiyi vermemesi gerekiyor artık profesyonel bir futbolcunun..adamların amacı zaten çirkeflik yapmak, ortamı gerginleştirmek, sahayı futboldan soğutmak..biz de maşşallah tüm maç boyunca ekmeklerine yağ sürdük...kewell günün en iyisiydi bana göre..girdikten sonra gerçekten farkını gösterdi ve soğukkanlılığıyla oyuna hareket kazandırdı, ancak o da etki edemedi..son söz aydına; canım kardeşim o topa da öyle vuracaksan, daha ne diyeyim ben sana, hayatının 10 senesi o sahalarda geçti, ömrün topu o direkler arasında göndermeye çalışmakla geçti, bari kaleyi tutsun vurduğun top..neyse.
buraya kadar okuyan herkes, fenerbahçenin yaptığı çirkefliğe sinirli bir şekilde oynadığımız oyunu meşru kılmaya çalışacaktır..zaten adamların daha maçın başından itibaren yaptığı da buydu...biraz gerginleşsin, biraz ortam soğusun, iyice girsin futbolcular birbirine, futbol oynanmasın da ne olursa olsun...biz ne yaptık, eywallah dedik, başladık didişmeye...sonuç yine aynı, kadıköyden elimiz boş dönüyoruz...
rijkaardın yapması gereken tek şey, futbolcuların sahadaki disiplinini sağlamak, gerisi hikaye.