• 162
    bu maçın oynanacağı hafta içime aşırı bir şekilde fenerbahçe'nin trabzon'da takılacağı, bizim de aynı saatlerde beşiktaş maçını kazanıp şampiyon olacağımız doğuyordu. aslında o ara maddi olarak çok iyi durumda olmadığım için de bu maça gitmek gibi bir niyetim yoktu ama biletlerin satışa çıktığını görünce dayanamayıp bilet almıştım. telefonun kulaklığını alıp gittim stada. fener seri bir şekilde 2-0 yaptı diye hatırlıyorum, sinirlenip radyoyu kapattım. daha sonra bizim maçın ilk yarısı bitti, koridora çıktığımız sırada koridorlardaki tvlerden burak'ın golünü izledik, 2-1 oldu, yok yere ümitlendik, sonrası malum, trabzonspor maça değil emre belözoğlu'nun üzerine asılmaya karar verdi ve gene bodoslama kaybetti maçı.

    bu maçtan aklımda kalan tek şey attığımız ilk gol, pegasusta yanan meşaleler ve maçın 2-2 bittiği. bizim maçı izlerken nasıl bir stresle izlediysem aklımda hiçbir şey kalmamış. stadyumdan çıkarken herkesin birbirine ne oluyor şimdi, haftaya beraberlik yetiyor mu diye sorduğunu, hesaplar yapıldığını hatırlıyorum bir de. açık konuşayım, çok büyük ümitsizliğe düştüm bu maçtan sonra, büyük çoğunluk da öyleydi, herkes daha farklı bir sonuç bekliyordu sanki o günden. stadyumdan çıkarken büyük çoğunluğun yüzü asıktı. herkes benim gibi hesap kitap yapa yapa eve gidiyordu.

    aslında galatasaray tarihinde bu maçın büyük bir anlamı olmasa da benim için anlamı büyük. hala o gün stadyum çıkışı yaşadığım o stresi özlüyorum. şimdi düşündükçe o stresin sonunun efsane bir şekilde bittiğini bilmek durduk yere huzur pompalıyor bünyeme. ben o gün şampiyonluktan çok emin gitmiştim stadyuma, o gün şampiyon olsak elbette çok mutlu olurdum ama bu maçtan 6 gün sonra yaşadığım kadar güzel hisler yaratmazdı kesin. iyinin de iyisi varmış, onu yaşamak da bize nasipmiş. şükürler olsun. en kısa zamanda tekrar yaşarız bu hisleri umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın