928
kendisine türk sporcu seviciliği yaptığı için önyargıyla yaklaşan arkadaşlar, kendisini daö'nün türevi olarak nitelendiren yazarlar görüyorum. açıkçası yazılanlara hem şaşırdım hem de üzüldüm.
adnan öztürk dediğimiz adam esteve calzada gibi, peter kenyon gibi, thomas kurth gibi dünyaca ünlü profesyonel yöneticilerle iletişim kurmayı başarabilmiş biri. hatta kendisi vaktiyle bu yöneticileri galatasaray spor kulübü bünyesinde yöneticilik yapmaya ikna etmiş* bir adam. güçlü profesyonellerle çalışmayı ilke edinen bir iş adamını vizyonsuzlukla bağdaştırmak, hele hele kendisini daö gibi bir profil ile yakın görmek büyük yanılgı olur. gerektiği zaman gerektiği şekilde sorumluluk almaması eleştirilebilir. geri vitesleri sebebiyle eleştirilebilir. ancak adnan öztürk'ü amiyane ifadeyle 'şark kafalı' olarak tanımlamak doğru olmaz.
"benim gönlüm türk kaptandan yana, türk takımının kaptanı türk olur" ifadesi çok eleştirildi. görünen o ki hala da eleştiriliyor. 'yerli sevici' damgasını vurmuşuz bile adama. avrupa futbolunun* en tepesindeki futbol takımlarının kaptanları... örnek olsun diye belirtmek istedim:
atletico madrid - gabriel fernandez arenas
bayern münih - philipp lahm
fc barcelona - andres iniesta
juventus fc - gianluigi buffon
real madrid - sergio ramos
enrique cerezo, uli hoeness, josep maria bartomeu, andrea agnelli ve florentino perez yerli sevici başkanlar? bir adam 'türk takımıyız, kaptanımız türk olsun' dedi diye vizyonsuzlukla, yerli sevicilikle yaftalanmamalı.
son olarak da şu milli değer muhabbeti...
adnan öztürk'ün başkan olduğunu ve kurduğu organizasyonla, var ettiği hiyerarşiyle galatasaray'ın futbol altyapısına çağ atlattığını düşünün. hatta bu çağ atlama durumu o kadar büyük bir sıçrama olsun ki, futbol takımımızın ilk 11'inde altyapıdan gelmiş olan en az 5 sporcumuzu oynatıyor olabilelim. bu durum hangimizi zevkten dört köşe havasına sokmaz ki. ha bu arada, bahsettiğim altyapı mevzusu 33'ündeki sabri sarıoğlu'nu 'evlat' kategorisi kapsamında sahaya sürmekle alakalı bir konu değil. ya da patates olmuş semih kaya'yı yerlerde süründüğü bir maçtan sonra bile sırf altyapı ürünü diye kadroya hatta ilk 11'e dahil etmekle ilgili bir ikilem değil.
aslına bakarsanız, galatasaray taraftarındaki yerli futbolcu önyargısı noktasında en haklı ve en suçsuz kitle galatasaray taraftarının ta kendisi. ayarlarımızla o kadar çok oynadılar ki yıllardır, artık yerli futbolcuları öcü gibi görüyoruz.
uzun lafın kısası sözlük... adnan öztürk'e daha şimdiden önyargıyla yaklaşmayalım. önümüzdeki ay ya da önümüzdeki yıl başkan olarak seçildiği takdirde eminim ki #galatasaraydiriliyor mottosuna yakışır* şekilde hareket eden bir başkan profili çizecek ve daö sonrası biz galatasaray taraftarlarına derin bir oh çektirecektir. temennim bu yönde.
adnan öztürk dediğimiz adam esteve calzada gibi, peter kenyon gibi, thomas kurth gibi dünyaca ünlü profesyonel yöneticilerle iletişim kurmayı başarabilmiş biri. hatta kendisi vaktiyle bu yöneticileri galatasaray spor kulübü bünyesinde yöneticilik yapmaya ikna etmiş* bir adam. güçlü profesyonellerle çalışmayı ilke edinen bir iş adamını vizyonsuzlukla bağdaştırmak, hele hele kendisini daö gibi bir profil ile yakın görmek büyük yanılgı olur. gerektiği zaman gerektiği şekilde sorumluluk almaması eleştirilebilir. geri vitesleri sebebiyle eleştirilebilir. ancak adnan öztürk'ü amiyane ifadeyle 'şark kafalı' olarak tanımlamak doğru olmaz.
"benim gönlüm türk kaptandan yana, türk takımının kaptanı türk olur" ifadesi çok eleştirildi. görünen o ki hala da eleştiriliyor. 'yerli sevici' damgasını vurmuşuz bile adama. avrupa futbolunun* en tepesindeki futbol takımlarının kaptanları... örnek olsun diye belirtmek istedim:
atletico madrid - gabriel fernandez arenas
bayern münih - philipp lahm
fc barcelona - andres iniesta
juventus fc - gianluigi buffon
real madrid - sergio ramos
enrique cerezo, uli hoeness, josep maria bartomeu, andrea agnelli ve florentino perez yerli sevici başkanlar? bir adam 'türk takımıyız, kaptanımız türk olsun' dedi diye vizyonsuzlukla, yerli sevicilikle yaftalanmamalı.
son olarak da şu milli değer muhabbeti...
adnan öztürk'ün başkan olduğunu ve kurduğu organizasyonla, var ettiği hiyerarşiyle galatasaray'ın futbol altyapısına çağ atlattığını düşünün. hatta bu çağ atlama durumu o kadar büyük bir sıçrama olsun ki, futbol takımımızın ilk 11'inde altyapıdan gelmiş olan en az 5 sporcumuzu oynatıyor olabilelim. bu durum hangimizi zevkten dört köşe havasına sokmaz ki. ha bu arada, bahsettiğim altyapı mevzusu 33'ündeki sabri sarıoğlu'nu 'evlat' kategorisi kapsamında sahaya sürmekle alakalı bir konu değil. ya da patates olmuş semih kaya'yı yerlerde süründüğü bir maçtan sonra bile sırf altyapı ürünü diye kadroya hatta ilk 11'e dahil etmekle ilgili bir ikilem değil.
aslına bakarsanız, galatasaray taraftarındaki yerli futbolcu önyargısı noktasında en haklı ve en suçsuz kitle galatasaray taraftarının ta kendisi. ayarlarımızla o kadar çok oynadılar ki yıllardır, artık yerli futbolcuları öcü gibi görüyoruz.
uzun lafın kısası sözlük... adnan öztürk'e daha şimdiden önyargıyla yaklaşmayalım. önümüzdeki ay ya da önümüzdeki yıl başkan olarak seçildiği takdirde eminim ki #galatasaraydiriliyor mottosuna yakışır* şekilde hareket eden bir başkan profili çizecek ve daö sonrası biz galatasaray taraftarlarına derin bir oh çektirecektir. temennim bu yönde.
