• 29
    camia bileşenlerinin ayrışmasını 1984 yılında derwall güzelce ortaya koymuştu. öncelikle dönemin galatasaray futbol takımını tasviri, içinde bulunduğumuz döneme ne de uygun...

    "...bizim istediğimiz tür antrenmanlar için kesinlikle uygun olmayan futbolcular vardı ortada. kaybetmeye mahkum tipler, bedavacılar, aylaklar ve gerçek anlamda 'emekliler'."

    özellikle kulübü yönetenlerin (sadece yönetimden bahsetmiyor, derin galatasaray'dan söz ediyor) taraftara olan uzaklığını çok güzel fark etmiş sayın derwall. türkiye anıları kitabında "sürekli bu camiada bir gariplik var diyordum, kulübü, takımı ve sokaktaki taraftarı birbirinden tümüyle ayıran bir şeyler yaşanmış olmalıydı. yıllar boyunca oluşan mesafe giderek büyümüş; tartışmadan, konuşmadan, yan yana ama birlikte paylaşılmadan yaşanmış olmalıydı. ne olduğunu o gün anladım." diyor.

    "...uzun bir çalışma gününün ardından hak edilmiş içkimizi yudumlamak üzere hoş ve tanınmış bir barın restoranında oturuyorduk... mustafa* ve ben barın tezgahına yaslanmış sohbet ediyorduk ki, hepimizin çok iyi tanıdığı bir galatasaray hayranı ve iş adamı olan çok sempatik bir bey yanımıza geldi... bir süre şundan bundan konuştuktan sonra bu bey bana, hoşuma gidecek, beni rahatlatıp destekleyecek, ama aynı zamanda da yardımcı olacak bir şeyler söylemek istedi. şöyle konuştu:
    - bay derwall, çalışmalardan, sonuçlardan ve gazetelerin günlük eleştirilerinden hoşnut olmadığınızı biiliyorum. cesaretinizi kaybetmeyin. kitle ve bizimle aynı fikirde olmayan bir yığın insan bizi ne ilgilendirir ki? galatasaray biziz bay derwall ve çizgiyi biz belirleriz. biz 'high society'iz, bunu bilmelisiniz."

    tabii sonrasında derwall yıldırım çarpmışa dönüyor ve bir bahaneyle "o bey"in yanından ayrılıyor. derwall'in tespiti günümüzün ibretlik sayfalarında yerini alıyor. bu "high society" olur olmaz, lise olur olmaz, iktidar olur olmaz. önemli değil. adına ne derseniz deyin, o yıllardaki derin uçurumun günümüzde de yaşandığını görmek mümkün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın