389
kendisini ne kadar sevdiğimi ve başarılı olmasını ne kadar istediğimi daha önce yazdığım entrylerden açıkça görebilirsiniz. o yüzden bu entryde kendisinin eksiklerini yazacağım ve bunu yine kendisini sevdiğimden yapacağım. kusursuz olsun istiyorum çünkü;
golcülüğü tartışılmaz. tıpkı jardel gibi, nistelrooy gibi, suarez gibi saf bir golcülüğü var. yani topu gol bölgesinde aldığında kaleyi ezbere biliyor kafasında. attıkları bir yana, kaçırdıklarında bile gol olacak yere vuruyor topu, asla karambole vurmuyor. bu özellikle ceza sahasında topu aldığında çok fazla gol atabilir enes ama ağır kalıyor. dönüşlerini ağır buluyorum. sırtı dönük topu aldığında çok göstere göstere dönüyor. nistelrooy' un nasıl döndüğünü anlamazdın mesela. buna çalışması, kesinlikle çabuklaşması lazım.
süreklilik sorunu yaşıyor. tamam bu süreklilik olayının fetişistlerine bazen gülüyorum. futbol denen oyunda bir oyuncu en fazla 3 4 dakika kadar topla oynayabilir zaten bir maç boyunca. yani sürekli topla buluşsun demiyorum ama bazen çok etkisiz görünebiliyor, gol dışında sahada olmayabiliyor. oysaki oyuna katılabilecek yetenekler var bu çocukta. saha görüşü kesinlikle var ve tekniği kötü değil. hakan şükür olmasını, drogba olmasını beklemiyorum ama jardel de olmasın. bir de şu enfes sözü yazmadan geçemeyeceğim ki enes çok okuyan biridir, belki burayı okur ve bu harika sözü de görür. cruyff' un diye biliyorum; ''bir futbolcunun sahada topla oynadığı süre 2 dakikadır. seni iyi futbolcu yapan şeyse geriye kalan 88 dakikada ne yaptığındır''
kesinlikle güçlenmesi lazım. bunu hem fiziki anlamda hem de dayanıklılık anlamında söylüyorum. kendisi de bir röportajında diyordu, artık rakipleri ona önlem almaya başladı. daha fazla fiziksel temasa maruz kalacak. dolayısıyla hem ayakta kalabilmeli hem de daha az yıpranarak diri kalabilmeli sahada.
hava toplarında kötü diyemem ama hava toplarıyla öne çıkan bir adam da değil. oysaki o boyla hava topalrında öne çıkan bir adam olabilir. daha net sıçramalı ve daha net vurabilmeli.
şansı, bahtı açık olsun. bol gollü, bol kitaplı bir ömrü olur umarım. okumaya da çalışmaya da devam enes, lütfen devam.
golcülüğü tartışılmaz. tıpkı jardel gibi, nistelrooy gibi, suarez gibi saf bir golcülüğü var. yani topu gol bölgesinde aldığında kaleyi ezbere biliyor kafasında. attıkları bir yana, kaçırdıklarında bile gol olacak yere vuruyor topu, asla karambole vurmuyor. bu özellikle ceza sahasında topu aldığında çok fazla gol atabilir enes ama ağır kalıyor. dönüşlerini ağır buluyorum. sırtı dönük topu aldığında çok göstere göstere dönüyor. nistelrooy' un nasıl döndüğünü anlamazdın mesela. buna çalışması, kesinlikle çabuklaşması lazım.
süreklilik sorunu yaşıyor. tamam bu süreklilik olayının fetişistlerine bazen gülüyorum. futbol denen oyunda bir oyuncu en fazla 3 4 dakika kadar topla oynayabilir zaten bir maç boyunca. yani sürekli topla buluşsun demiyorum ama bazen çok etkisiz görünebiliyor, gol dışında sahada olmayabiliyor. oysaki oyuna katılabilecek yetenekler var bu çocukta. saha görüşü kesinlikle var ve tekniği kötü değil. hakan şükür olmasını, drogba olmasını beklemiyorum ama jardel de olmasın. bir de şu enfes sözü yazmadan geçemeyeceğim ki enes çok okuyan biridir, belki burayı okur ve bu harika sözü de görür. cruyff' un diye biliyorum; ''bir futbolcunun sahada topla oynadığı süre 2 dakikadır. seni iyi futbolcu yapan şeyse geriye kalan 88 dakikada ne yaptığındır''
kesinlikle güçlenmesi lazım. bunu hem fiziki anlamda hem de dayanıklılık anlamında söylüyorum. kendisi de bir röportajında diyordu, artık rakipleri ona önlem almaya başladı. daha fazla fiziksel temasa maruz kalacak. dolayısıyla hem ayakta kalabilmeli hem de daha az yıpranarak diri kalabilmeli sahada.
hava toplarında kötü diyemem ama hava toplarıyla öne çıkan bir adam da değil. oysaki o boyla hava topalrında öne çıkan bir adam olabilir. daha net sıçramalı ve daha net vurabilmeli.
şansı, bahtı açık olsun. bol gollü, bol kitaplı bir ömrü olur umarım. okumaya da çalışmaya da devam enes, lütfen devam.
