1362
tez vakit gönderilmesini istediğim teknik direktör.
geçmiş dönemde çalıştırdığı takımlardaki durumu, oynatmaya çalıştığı futbol, krizi yönetimini hiç becerememesi gibi çeşitli etkenler böyle bir istek doğuruyor. açıkçası "kalsın" diyenlerin de ellerinde her hangi bir mantıklı sebep olduğunu düşünmüyorum.
hoca istikrarından yanayım bunu belirteyim. ancak şunu da belirtmekte fayda var;
son dönemde çalıştığımız hocalara bir bakalım; hamza hamzaoğlu, mustafa denizli, jan olde riekerink.
son zamanlarda sorunun hocalarda olmadığı, futbolcularda olduğu üzerine bir düşünce hakim. şimdi soruyorum, yukarıda ki 3 isimden hangisine güvenilip istikrar için çabalanır? sadece hollanda'lı olan derdim ben. onunda baskın bir karakter olmaması her şeyi bitirdi.
burada son derece komik bir yönetimsel zafiyet var. yaptıkları tüm tercihler hatalı olmuş, akabinde hocaları göndererek sorunu hocalarda göstermişler. yine hatalı bir tercih olarak tudor gelmiş, geçmiş dönemlere nazaran alınan sonuçlar daha da kötüye gidince bu kez faturayı futbolculara kesmişler.
futbolcularda da hata var fakat yönetim, teknik direktör, futbolcular üçleminde en az hatalı olan futbolculardır. sıranın başında yönetim, ardında da seçilen hocalar gelir. göz göre göre takıma faydası olmayan yasin öztekin'i, selçuk inan'ı takımdan kesmiyorsa hatayı hocada da arayacaksın, semih kaya gibi bir isimle ısrarla üçlü savunma oynatmaya çalışıyorsa hatayı hocada arayacaksın. hatta ilk önce hocada arayacaksın.
tudor geldiğinde lider ile 5, ikinci sırada olan takım ile 3 puan fark varken, tudor ile devam edilen 5-6 haftada o puan farkı lider ile 12'ye , ikinci ile 7'ye çıkmışsa hatayı tudor'da arayacaksın.
geçmiş dönemde çalıştırdığı takımlardaki durumu, oynatmaya çalıştığı futbol, krizi yönetimini hiç becerememesi gibi çeşitli etkenler böyle bir istek doğuruyor. açıkçası "kalsın" diyenlerin de ellerinde her hangi bir mantıklı sebep olduğunu düşünmüyorum.
hoca istikrarından yanayım bunu belirteyim. ancak şunu da belirtmekte fayda var;
son dönemde çalıştığımız hocalara bir bakalım; hamza hamzaoğlu, mustafa denizli, jan olde riekerink.
son zamanlarda sorunun hocalarda olmadığı, futbolcularda olduğu üzerine bir düşünce hakim. şimdi soruyorum, yukarıda ki 3 isimden hangisine güvenilip istikrar için çabalanır? sadece hollanda'lı olan derdim ben. onunda baskın bir karakter olmaması her şeyi bitirdi.
burada son derece komik bir yönetimsel zafiyet var. yaptıkları tüm tercihler hatalı olmuş, akabinde hocaları göndererek sorunu hocalarda göstermişler. yine hatalı bir tercih olarak tudor gelmiş, geçmiş dönemlere nazaran alınan sonuçlar daha da kötüye gidince bu kez faturayı futbolculara kesmişler.
futbolcularda da hata var fakat yönetim, teknik direktör, futbolcular üçleminde en az hatalı olan futbolculardır. sıranın başında yönetim, ardında da seçilen hocalar gelir. göz göre göre takıma faydası olmayan yasin öztekin'i, selçuk inan'ı takımdan kesmiyorsa hatayı hocada da arayacaksın, semih kaya gibi bir isimle ısrarla üçlü savunma oynatmaya çalışıyorsa hatayı hocada arayacaksın. hatta ilk önce hocada arayacaksın.
tudor geldiğinde lider ile 5, ikinci sırada olan takım ile 3 puan fark varken, tudor ile devam edilen 5-6 haftada o puan farkı lider ile 12'ye , ikinci ile 7'ye çıkmışsa hatayı tudor'da arayacaksın.
