62
benim için hayati öneme sahip toplantı. dursun özbek'in sadece ibra edilmemesini değil, zamanında adnan polat'a yapıldığı gibi ezip geçilmesini istiyorum. son bir kaç yıldır her şey kötü gidiyor malum. ama son 1 ayda filan inanılmaz şeyler oldu. örneğin levent nazifoğlu denen şahsın beyaz tv.ye istifa sonrası bağlanışında artık bana bir şeyler oldu. evde karım ve çocukla izliyorduk. ikisi de fenerli. artık onların benim yerime utanmaya başladığını, benim için üzüldüğünü gördüm. levent denen gevşeğin (tam tabiri budur bu adamın hakaret yok, o da bayılıyor kendisiyle böyle senli benli ileri geri konuşulmasına) her sözünde ben koltuğumda bir cm daha küçüldüm.
bugün yasin öztekin'le sözleşme yenilendiğini duyuyorum. hani şu oyundan alındıkça küfür edip kulübe tekmeleyip 1 hafta kadro dışı kalıp sonra affedilen yasin ile. ayda bir menajerinin maaşı için ağladığı yasinle. saymakla bitmez, benim galatasaray adına sevdiğim ve benimsediğim ne varsa hepsini birer birer yıkıyor, derdest edip satıyorlar.
pek çokları sevmez ama ben galatasaray lisesini de liselileri de severim. küçük olsun bizim olsun derler ama seviyesiz olsun bizim olsun demezler. halkı, taraftarı pek karıştırmayalım kulüp işlerine derler ama, ne kadar budala, ahmak, vasıfsız, şekilsiz tip varsa vitrine koyalım demezler. iktidarla ters düşmeyelim derler ama, iktidara tabii olalım, hatta ona benzemeye çalışalım demezler. iktidarlar galatasarayla anlaşmaya çalışır çünkü bu ülkenin, bu cumhuriyetin dahi galatasaray lisesi kadar tevellütü (belki de ömrü, kim bilir?) yoktur.
ben güvenirim liselilere yani. galatasaray'ı diğer iki büyükten, hatta avrupanın en büyük takımlarından asıl ayıran şeyin bu lise olduğunu bilirim. benim için barcelona gibidir galatasaray çünkü futbol takımı dışında bir markadır. bir zihniyeti; aydınlanma devrimini temsil eder.
işte tüm bu inancıma rağmen, bizim monşerler eğer utanmadan bu budala, yalancı, vasıfsız, şekilsiz (hala hakaret yok, hepsini kanıtlarım) insanların galatasaray adına konuşmasına, karar almasına hele öz varlıklarını saçıp savurmasına izin verirse, ben yokum. yokum arkadaş. galatasaray lisesine gidemedik ama sahip olduğu değerleri içselleştirdik. ben mevcut galatasaray formatına katlanamam. dayanamam yani. bu kadar.
öyle galatasaraylılığı askıya almak filan değil bu. daha güçlü bir şey. galatasaraylılığını bunların elinden kurtarmak diyebiliriz. hatta kulübün adını da değiştirsinler, yeni galatasaray yapsınlar. yiğit bulut'un bile yamanmayı başardığı saraya, her istediklerini yaptıkları halde kendilerini yamamayı bile başaramadılar ya, buyursunlar bunu da yapsınlar. biz kaldırımda da oynarız. açar youtube'dan eski maç özetlerini izleriz. takımımızı soranlara "eski galatasaraylıyım" deriz. bu hiç bir şey eskiltmez bizden. artırır bilakis. koca camia yalaka ve yavşak değil ya, elbet bizim gibi düşünenler, hissedenler vardır. eski galatasaraylıyım demek safımızı belli eder.
velhasıl böyle. ben dursun özbek ve yönetimi devam ederse eski galatasaraylı olacağım artık. sözlükte de buna uygun bir format oluşursa, bana yer olur. yoksa zaten memleketin her yanını uzun adamın enfeksiyonu sarmışken bir de gözbebeğimin perişan olmasına tanık olamayacağım. dursun özbek yönetimi ihtilalle indirilmezse ben yaz aylarında hiç bir şey olmamış gibi burdan transfer filan takip edemem. kusuruma bakmasınlar. kusuruma bakmayın.
genel kurul günü editleyeceğim bu yazıyı. sonrasında da hesabı dondurur tatile mi çıkarım, kapatıp uçuşa mı geçerim yoksa bayram olur hepten sevinçten uçar mıyım, bakarız.
edit: hesabı dondurup 3 ay tatile çıktım. bu süre içerisinde gs yönetimi nazifoğlunun yerine cenk ergün gibi düzgün bir profilli adamı görevlendirdi, ömrümde gördüğüm en başarılı transfer dönemini geçirerek takımı başaltı ancak yetenekli, olgun ama istekli, taraftara saygısı, iyi oyun izletme derdi olan mikemmel adamlarla doldurdu. oynanan oyundan ziyade o çocuksu sevinçlerini ve iyi niyetlerini gördüğüm takımıma destek için yine buradayım.
ve her zaman için #dursunozbekistifa
bugün yasin öztekin'le sözleşme yenilendiğini duyuyorum. hani şu oyundan alındıkça küfür edip kulübe tekmeleyip 1 hafta kadro dışı kalıp sonra affedilen yasin ile. ayda bir menajerinin maaşı için ağladığı yasinle. saymakla bitmez, benim galatasaray adına sevdiğim ve benimsediğim ne varsa hepsini birer birer yıkıyor, derdest edip satıyorlar.
pek çokları sevmez ama ben galatasaray lisesini de liselileri de severim. küçük olsun bizim olsun derler ama seviyesiz olsun bizim olsun demezler. halkı, taraftarı pek karıştırmayalım kulüp işlerine derler ama, ne kadar budala, ahmak, vasıfsız, şekilsiz tip varsa vitrine koyalım demezler. iktidarla ters düşmeyelim derler ama, iktidara tabii olalım, hatta ona benzemeye çalışalım demezler. iktidarlar galatasarayla anlaşmaya çalışır çünkü bu ülkenin, bu cumhuriyetin dahi galatasaray lisesi kadar tevellütü (belki de ömrü, kim bilir?) yoktur.
ben güvenirim liselilere yani. galatasaray'ı diğer iki büyükten, hatta avrupanın en büyük takımlarından asıl ayıran şeyin bu lise olduğunu bilirim. benim için barcelona gibidir galatasaray çünkü futbol takımı dışında bir markadır. bir zihniyeti; aydınlanma devrimini temsil eder.
işte tüm bu inancıma rağmen, bizim monşerler eğer utanmadan bu budala, yalancı, vasıfsız, şekilsiz (hala hakaret yok, hepsini kanıtlarım) insanların galatasaray adına konuşmasına, karar almasına hele öz varlıklarını saçıp savurmasına izin verirse, ben yokum. yokum arkadaş. galatasaray lisesine gidemedik ama sahip olduğu değerleri içselleştirdik. ben mevcut galatasaray formatına katlanamam. dayanamam yani. bu kadar.
öyle galatasaraylılığı askıya almak filan değil bu. daha güçlü bir şey. galatasaraylılığını bunların elinden kurtarmak diyebiliriz. hatta kulübün adını da değiştirsinler, yeni galatasaray yapsınlar. yiğit bulut'un bile yamanmayı başardığı saraya, her istediklerini yaptıkları halde kendilerini yamamayı bile başaramadılar ya, buyursunlar bunu da yapsınlar. biz kaldırımda da oynarız. açar youtube'dan eski maç özetlerini izleriz. takımımızı soranlara "eski galatasaraylıyım" deriz. bu hiç bir şey eskiltmez bizden. artırır bilakis. koca camia yalaka ve yavşak değil ya, elbet bizim gibi düşünenler, hissedenler vardır. eski galatasaraylıyım demek safımızı belli eder.
velhasıl böyle. ben dursun özbek ve yönetimi devam ederse eski galatasaraylı olacağım artık. sözlükte de buna uygun bir format oluşursa, bana yer olur. yoksa zaten memleketin her yanını uzun adamın enfeksiyonu sarmışken bir de gözbebeğimin perişan olmasına tanık olamayacağım. dursun özbek yönetimi ihtilalle indirilmezse ben yaz aylarında hiç bir şey olmamış gibi burdan transfer filan takip edemem. kusuruma bakmasınlar. kusuruma bakmayın.
genel kurul günü editleyeceğim bu yazıyı. sonrasında da hesabı dondurur tatile mi çıkarım, kapatıp uçuşa mı geçerim yoksa bayram olur hepten sevinçten uçar mıyım, bakarız.
edit: hesabı dondurup 3 ay tatile çıktım. bu süre içerisinde gs yönetimi nazifoğlunun yerine cenk ergün gibi düzgün bir profilli adamı görevlendirdi, ömrümde gördüğüm en başarılı transfer dönemini geçirerek takımı başaltı ancak yetenekli, olgun ama istekli, taraftara saygısı, iyi oyun izletme derdi olan mikemmel adamlarla doldurdu. oynanan oyundan ziyade o çocuksu sevinçlerini ve iyi niyetlerini gördüğüm takımıma destek için yine buradayım.
ve her zaman için #dursunozbekistifa