• 759
    yine yabancı sınırlaması konuşmaları ile kurtarılmaya çalışılan sözde spor olgusu.
    sonunun kökenine inelim o zaman. hazır mısınız.

    bu bir özeleştiri yazısı özelinde genel durum özeti olacaktır.

    türk insanı çalışkan değildir! burası net.
    neden? çalışkan insan sadece mesai saatleri içerisinde kendisine verilen görevi yapıp, geri kalanında bırakıp gitmez. kendisini geliştirmek için sürekli çalışır, sürekli öğrenir, sürekli çabalar. bizim insanımızda (ben de dahilim buna) bu özellik yok.
    araştırma yapmayı sevmez. kendisinin araştırılmasını da sevmez. o bekler ki "sorgulamasın abi kimse, x ofiste - y bankada - z müessesede çalışıyorum değil mi? ben saatinde geliyim, saatinde gidiyim ama o arada ne yaptığımı kimse araştırmasın - sormasın".
    bu yüzdendir ki "devlet dairelerinde 5 kişi fotokopi çektiriyormuş" söylentileri çıkmıştır. bu sebeple tüm dünyanın çatır çatır geliştiği "alanda profesyonelleşme" bizim ülkemizde yoktur. en ufak düzeylerde vardır varsa da.
    kabul edelim abi. hepimiz böyleyiz. yapımız bu yani. şahan gökbakar recep ivedik tiplemesinde filmlerden birisinde "benim dna'mda çalışmak yok. kodum bozuk" dediğinde ağzını ayıra ayıra gülen bu milletin yapısı bu. şimdi düşün evden çıkmayacaksın, çıktığında boş - aylak gezeceksin, boş boş muhabbet edeceksin ve senin asgari ihtiyaçların kadar para sana verilecek. diğer yanda da full verimle sabah 8 akşam 5 çalışacaksın ve atıyorum 20 sene çalıştığında ciddi paralar kazanıp çocuklarına iyi bir gelecek bırakacak, saygın bir yere geleceksin. kaç tane çıkar ki türk insanından ikinci şıkkı tercih edecek? bir çoğumuz (ben de dahilim buna tekrardan belirtiyorum) ilk şıkkı tercih edeceğiz. açık.
    bilim - teknoloji - inovasyon - gelişim vs. bizim için zaten uzak kavramlar. biz bunlara yaklaşmadık ki hiç.

    ve gelelim, türk futbolu.

    hadi türkiye tarihinde avrupa'ya gitmiş ve başarılı olmuş türk futbolculardan (almanya'da yetişme de olur) bir karma takım oluşturalım. bakın tüm tarihte. ben size söyleyelim, bırakın 18 kişi bulup sahaya çıkacak bir kadro oluşturmayı, 11'i ucu ucuna kurarız. öyle abi kabul edelim.
    bizim çalışkanlık eşiğimiz düşük. düşük yani yapacak bir şey yok bu konuda, ne yapalım. biz "armut piş, ağzıma düş" ekibindeniz bu dünyanın. biz çalışmayalım, biz gelişmeyelim, biz çabalamayalım ama birileri yapsın, biz faydalanalım.
    futbolda da aynı şekilde. ya şöyle düşünün, bugün hollanda'nın nüfusu ne kadar? bak vikipedi'de 2015 tahmini 17.000.059 olarak görünüyor. bizim nüfusumuz ne kadar? 2016 sayımı 79.814.871. hollanda son dünya kupasında üçüncü oldu. biz gidemedik. bak almanya vs. demiyorum. hollanda ya. el kadar ülke hepi topu değil mi? oradan bu kadar futbolcu çıkmış, bizden çıkmıyor. neden abi? bunu sorguluyor muyuz biz?
    ben söyleyeyim. bu adamlar çalışıyor. en azından bir süre ciddi çalışıyor ve kendini bir alanda en iyilerin arasına sokacak kadar çalışıyor. yeteneği olmasa bile yada düşük seviyede olsa bile çalışkanlığı ile bunu tolare ediyor. biz? ne yeteneklerimiz heba oldu gitti. sergen yalçın diye birisi var ya. belki de dünyanın en düzgün sol ayak yeteneğine sahip futbolcularından birisiydi bu adam. kendisinden daha kötü serbest vuruş atan david beckham bugün dünya futbol ikonu, adını söylediğinde tanımayan yok. gidelim buradan atıyorum uganda'ya "beckham" diyelim oradaki adamlar beckham hakkında konuşmaya başlar. futbolun beşiği ingiltere'ye gidip "sergen" desek, adamlar en fazla chelsea taraftarıysa zamanında onlara attığı golden bilirler. ötesi yok.

    işte temel sorun bu. çalışmak. biz çalışmıyoruz ve sergen olmayı tercih ediyoruz hep. neden, çünkü büyük sahne büyük yorgunluk getirir. ne gerek var abi? biz kendi küçük sahnemizin zaten kralıyız değil mi? galatasaray'da fenerbahçe'de beşiktaş'ta ilk 11 oyuncusu olduğun zaman hele bir de milli takıma girmişsen tamam, oldun. böyle bakıyoruz. türk futbolculardan kurulu son iyi çalışan takım 2 avrupa kupası getirdi + 2002 dünya kupası üçüncülüğü geldi.

    çalışınca oluyor. biz tembeliz, kabul edelim...

    ha futbol yöneticileri de bu sorunların temeline inip inceleme yapmak yerine cumhurbaşkanının fotoğraf karesinde yer alıp sonrasında önemli konular konuşulurken kendilerinin organize ettiği futbol zirvesinden ayrılırlar. biz de burada daha çok sorun ararız, çok çözüm buluruz hep birlikte...
App Store'dan indirin Google Play'den alın