1022
aramızda bazı olaylar nedeniyle kendisini sevmeyen olsa da eski sözlük yazarı sinan yılmaz'ın kendisi hakkında bir yazısını paylaşma ihtiyacı hissettim çünkü yazının tudor ile alakalı olan kısmı yorumdan ziyade örneklerden oluşuyor. ki eklemeden geçemeyeceğim kendisi bence de conte'den ziyade klopp'a daha çok benziyor taktiksel anlamda ama agresifi, önü çok parlak bir hoca.
http://www.futbolarena.com/...pp-sendromu-311680h/
yazının hocamız ile olan bölümü eğer linke basmak istemeyenler varsa :
--- alıntı ---
2015-2016 sezonu ilk devresinde liverpool, brendan rodgers yerine jürgen klopp'u göreve getirmişti. klopp takımının başında çıktığı ilk maçında liverpool'u sezon ortalamasından 10 km fazla koşturmuştu. o günlerde klopp hayranı olan bir arkadaşımla yaptığımız konuşmayı hatırlıyorum. biz maç öncesinde “sonuçta takımı sezon başında almadı, gelir gelmez dortmund'taki gibi 120 km koşturamaz” diye konuşmuştuk ama koşturdu. maçtan sonra da “demek ki sadece antrenman değil, takımın çok koşmasını sağlayacak bir sistemi var" diye fikir birliğine varmıştık.
aynısı tudor geldiğinde galatasaray için de oldu. senelerdir 110 km'den fazla koşmakta zorlanan, mıymıy top oynayan galatasaray daha ilk maçta rizespor karşısında yaklaşık 119 km koştu. çok iyi mi oynadı? hayır ama mücadele etti. zaten ilk maçtan hem bu kadar çok koşup hem organize olabilmek imkansız. klopp liverpool'u birden 10 km fazla koşturunca ve bildiği antrenmanları yaptırınca liverpool da çok sayıda sakat vermişti ama kimse klopp'a “ya sen şimdi sezon başı gelmedin, takımı sezon başı rodgers çalıştırdı. sen de şimdi sezon sonuna kadar rodgers'in sisteminde idare et” demedi. çünkü öyle dersen adama sorarlar, "madem rodgers'in sisteminde devam edeceksin rodgers'i neden kovdun? madem çok koşturmamı istemiyorsunuz, beni hangi akla hizmet getirdiniz?"
nihayetinde şimdi galatasaray da çok sakat veriyor ama kimsenin tudor'a ilkelerinden vazgeç deme hakkı yok.
--- alıntı ---
http://www.futbolarena.com/...pp-sendromu-311680h/
yazının hocamız ile olan bölümü eğer linke basmak istemeyenler varsa :
--- alıntı ---
2015-2016 sezonu ilk devresinde liverpool, brendan rodgers yerine jürgen klopp'u göreve getirmişti. klopp takımının başında çıktığı ilk maçında liverpool'u sezon ortalamasından 10 km fazla koşturmuştu. o günlerde klopp hayranı olan bir arkadaşımla yaptığımız konuşmayı hatırlıyorum. biz maç öncesinde “sonuçta takımı sezon başında almadı, gelir gelmez dortmund'taki gibi 120 km koşturamaz” diye konuşmuştuk ama koşturdu. maçtan sonra da “demek ki sadece antrenman değil, takımın çok koşmasını sağlayacak bir sistemi var" diye fikir birliğine varmıştık.
aynısı tudor geldiğinde galatasaray için de oldu. senelerdir 110 km'den fazla koşmakta zorlanan, mıymıy top oynayan galatasaray daha ilk maçta rizespor karşısında yaklaşık 119 km koştu. çok iyi mi oynadı? hayır ama mücadele etti. zaten ilk maçtan hem bu kadar çok koşup hem organize olabilmek imkansız. klopp liverpool'u birden 10 km fazla koşturunca ve bildiği antrenmanları yaptırınca liverpool da çok sayıda sakat vermişti ama kimse klopp'a “ya sen şimdi sezon başı gelmedin, takımı sezon başı rodgers çalıştırdı. sen de şimdi sezon sonuna kadar rodgers'in sisteminde idare et” demedi. çünkü öyle dersen adama sorarlar, "madem rodgers'in sisteminde devam edeceksin rodgers'i neden kovdun? madem çok koşturmamı istemiyorsunuz, beni hangi akla hizmet getirdiniz?"
nihayetinde şimdi galatasaray da çok sakat veriyor ama kimsenin tudor'a ilkelerinden vazgeç deme hakkı yok.
--- alıntı ---