4926
stadda fotoğrafı çekilmiş, küçük ama içeriği de bir o kadar güzel pankart vardı. o pankartta şöyle yazıyordu; "yaşasın galatasarayı menfaatsiz sevenler". kulüpte belli bir planlama doğrultusunda toparlanma sürecini görmek istiyorsak ve bu doğrultuda görevine layık olmayanlara karşı gerekli baskıyı yapabilmemiz gerekiyorsa malum ziyan sürüsünün yerini işte o menfaatsiz sevenlerin alacağı günleri görmemiz gerekiyor.
camia içerisinde üç bileşen var; lisenin keyfiyetine dayanan ve bu kulübe gönül vermiş çoğunluğun göz ardı edildiği idari yapı; o idari yapıyla belli menfaatler karşılığında iş yürüten sözde bir taraftar grubu; tüm bu karmaşanın içerisinde gerek kombine bilet alarak, gerek gs store ürünleri alarak kulübe destek olması beklenen ancak gidişata dair tepkisini, beklentisini, görüşünü de ortaya koymasına izin verilmeyen taraftarlar.
bu üçlü içerisinde kulübü gönülden seven, onun geleceğini düşünen yalnızca sonuncu bileşen. ancak o sonuncu bileşen, ne bir söz sahibi olabildi bugüne kadar ne de tepkisini medeni bir şekilde dile getirmesine izin verildi. tepkisini dile getirmek istediğinde üzerine itler salındı.
stadda, salonda veya her nerde olursa olsun binlerce insanı tek birleştirici unsur galatasaraydır; ua değildir. destek için gelen taraftarın aidiyet duygusunu köreltmemek için bedava bilet, karaborsa vs. ne varsa önü kesilmeli. galatasaray taraftarı, bi güruhun etkisi altında bırakılmamalı.
sosyal medyanın etkisiyle bazı şeylerin üstü eskisi kadar kolaylıkla örtülemiyor. yok eğer komisyoncular kulüpte cirit armaya devam ederse, belirli menajerlerle anlaşmalı transferler yapılmaya devam ederse, malum topluluğa destek kesilmezse bu gidişatın sonunda gerçek taraftarın küskünlüğü çok daha sert şekilde büyüyecektir.
bu kulübü ayakta tutan, sacın tek ayağı kırılmaz umarım.
camia içerisinde üç bileşen var; lisenin keyfiyetine dayanan ve bu kulübe gönül vermiş çoğunluğun göz ardı edildiği idari yapı; o idari yapıyla belli menfaatler karşılığında iş yürüten sözde bir taraftar grubu; tüm bu karmaşanın içerisinde gerek kombine bilet alarak, gerek gs store ürünleri alarak kulübe destek olması beklenen ancak gidişata dair tepkisini, beklentisini, görüşünü de ortaya koymasına izin verilmeyen taraftarlar.
bu üçlü içerisinde kulübü gönülden seven, onun geleceğini düşünen yalnızca sonuncu bileşen. ancak o sonuncu bileşen, ne bir söz sahibi olabildi bugüne kadar ne de tepkisini medeni bir şekilde dile getirmesine izin verildi. tepkisini dile getirmek istediğinde üzerine itler salındı.
stadda, salonda veya her nerde olursa olsun binlerce insanı tek birleştirici unsur galatasaraydır; ua değildir. destek için gelen taraftarın aidiyet duygusunu köreltmemek için bedava bilet, karaborsa vs. ne varsa önü kesilmeli. galatasaray taraftarı, bi güruhun etkisi altında bırakılmamalı.
sosyal medyanın etkisiyle bazı şeylerin üstü eskisi kadar kolaylıkla örtülemiyor. yok eğer komisyoncular kulüpte cirit armaya devam ederse, belirli menajerlerle anlaşmalı transferler yapılmaya devam ederse, malum topluluğa destek kesilmezse bu gidişatın sonunda gerçek taraftarın küskünlüğü çok daha sert şekilde büyüyecektir.
bu kulübü ayakta tutan, sacın tek ayağı kırılmaz umarım.
