4917
iyiyken çok iyi, kötüyken de dibi gören, her anlamda çöken bir yapısı olan, şu hayattaki kopamadığımız sevdamız. ne kadar kızsak sövsek, bize de boş yere dert tasa getirse de, kurtuluşu yok, peşinden gidiyoruz. diğer camialara göre çok farklı özelliklerimiz var, ayrıcalıklarımız da var, genetiğimiz de farklı ve bunlarla gurur da duyuyoruz. lakin hakikaten şu standart olmaması beni derinden yaralıyor. büyüksen, ülkenin en büyüklerinden biriysen düşüşün bile o çapta olmalı. biz dibi boyluyoruz sürekli, başımızı kaldırıp tekrar çöküyoruz 2-3 sene içinde. nasıl başarı anlamında ilerdeysek, malesef rakiplerimizden gerideyiz bu anlamda da. yani fenerin çöküş hallerine bakıyorum mesela, adamlar bu sene dahi derbileri almayı başardı, komple teslim olmuyorlar. biz şu olayı aşamıyoruz, her branşta komple rezalet içindeyiz yönetim, teknik ekipler ve oyuncuların el birliğiyle. buna ek olarak da yakında da bekliyorum maaşlar ödenmedi tarzı haberleri. bunlar hakikaten yakışmıyor büyüklüğe.
lakin gönül koyacak küsecek de değiliz. ağlama sızlanmaya da gerek yok, kimseden medet ummaya da. rakiplere laf yetiştirmeye de gerek yok, kendimizden olanlarla saçma kavga gürültü çıkarmaya da. camia olarak gösteremediğimiz kötü günde bile dik durma olayını en azından biz taraftarlar, galatasaray'ın gerçek sahipleri olarak göstermeliyiz. gün toparlanma yolları arama günüdür. genetiğimizde olmayan bazı işler içine giriyoruz, bunları üzüntüyle izliyorum. kibir ve şımarıklık bize hiç bir zaman yakışmayan şeyler, bunları yapanlar genelde rakiplerimiz ve ceremesini çekerler bolca. biz de girdik bu işlere biraz, sınanıyoruz o yüzden aynı belalarla. örneğin derbi öncesi resmi hesaptan retro geyiği başlatmak gibi hatalar, hele hele kötü dönemimizdeyken uzak durmamız gereken şeyler. umarım bu hatalardan döneceğiz. genetik demişken, unutanlara da hatırlatalım, koreografimiz bile vardı bunla ilgili, cimbom başı dik yürür. biz her zaman umutsuzluk anında çözümü bulan, yerde kalmayıp bir şekilde ayağa kalkan ve içerde dışarda herkesi yanıltıp, yapılamaz deneni yapan bir camiayız. yine yaparız, ama bunu içimizde kavga kıyametler çıkararak değil, dik durarak yapmalıyız.
lakin gönül koyacak küsecek de değiliz. ağlama sızlanmaya da gerek yok, kimseden medet ummaya da. rakiplere laf yetiştirmeye de gerek yok, kendimizden olanlarla saçma kavga gürültü çıkarmaya da. camia olarak gösteremediğimiz kötü günde bile dik durma olayını en azından biz taraftarlar, galatasaray'ın gerçek sahipleri olarak göstermeliyiz. gün toparlanma yolları arama günüdür. genetiğimizde olmayan bazı işler içine giriyoruz, bunları üzüntüyle izliyorum. kibir ve şımarıklık bize hiç bir zaman yakışmayan şeyler, bunları yapanlar genelde rakiplerimiz ve ceremesini çekerler bolca. biz de girdik bu işlere biraz, sınanıyoruz o yüzden aynı belalarla. örneğin derbi öncesi resmi hesaptan retro geyiği başlatmak gibi hatalar, hele hele kötü dönemimizdeyken uzak durmamız gereken şeyler. umarım bu hatalardan döneceğiz. genetik demişken, unutanlara da hatırlatalım, koreografimiz bile vardı bunla ilgili, cimbom başı dik yürür. biz her zaman umutsuzluk anında çözümü bulan, yerde kalmayıp bir şekilde ayağa kalkan ve içerde dışarda herkesi yanıltıp, yapılamaz deneni yapan bir camiayız. yine yaparız, ama bunu içimizde kavga kıyametler çıkararak değil, dik durarak yapmalıyız.
