resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 653
    negatif bakış açısına sahibim tudor hakkında. bunun aslında pek hocayla alakası yok. tıpkı ondan önceki mancini, prandelli, riekerink örneklerinde olduğu gibi.

    yaptırdığı idmanlar, kullandığı teknikler falan hepsi zaten üst düzeydir, bundan şüphem yok. conte'nin yanına bir şeyler kapmaya gitmiş, juventus'ta senelerce top koşturmuş adamın boş birisi olması beklenemez zaten. fakat istediği kadar koşu, kondisyon, stamina falan depolatsın, sahaya çıktığında kıçını kaldırmaya tenezzül etmeyen at arabaları olduğu sürece bunlar pek bir işe yaramaz. bunun nedeni oyuncuların kapasitelerinin düşük olması değil. yani yalnızca bu değil, bunun dışında da sebepler var. elbette fizik olarak çok diri bir takım değiliz, ama bunun antrenman bazlı değil, galatasaray futbolcularının anatomik yapısı sebebiyle olduğuna inanıyorum. selçuk, sabri, semih, sneijder, de jong, josue, tolga, yasin, garry bilmem ne hiçbiri öyle 11-12 km'yi "düzenli" olarak kaldıracak kapasitede değil. sezonda 6-7 maçta bunu geçtiklerini görebiliriz, ama demin de söylediğim üzere, bunu düzenli olarak yapamazlar. yani sezon ortalamaları bu rakamları bulmaz. de jong yaşı, tolga da sakatlığa müsait olmasından dolayı, diğer oyuncuların da fiziken daha çıtkırıldım olmalarından dolayı bu böyle. takıma bakıldığında omzu koydu mu rakibi sarsacak, 90 dakika boyunca -hadi 90 olmasın, 75 dakika- boyunca diri kalabilen 3-5 tane oyuncu anca var. kim onlar; podolski, carole, bruma, linnes, eren gibi oyuncular. şu an sakat olsa da, aslında serdar'ı da dahil edebiliriz bu gruba. tabi diğer kalanların şu andaki fizik kapasitesi ne durumda meçhul.

    bu yüzden özellikle ve özellikle bek ve orta saha oyuncularının güçlü ve kondisyon kapasitesi yüksek oyunculardan oluşması gerekiyor. bunu daha detaylı açmaya gerek yok; yüzyıllardır söylenen, bundan önceki milyar tane entrye bakıldığı zaman ne olduğu besbelli zaten. hiç sevmediğim bir tabir olan adam yiyen orta saha, omzu koydu mu rakibi sümük gibi yere yapıştıran defans, at gibi koşturan bek oyuncuları olmadığı sürece zannediyorum asla hayallerdeki galatasaray'ı göremeyeceğiz. fatih terim'in başarılı olduğu sezonlara bakın, hep orta saha ve bekler deli dana gibi koşturan, fiziği ve kondisyonu rakibine göre en az bir tık bile olsa üstün adamlardı. elmander, felipe melo, engin'inden tut hakan, okan, suat, tugay'ına; eboue, riera'sından tut fatih, küçük hakan, ergün, ümit'ine kadar. tabi yalnızca fizik değil, teknik kapasiteleri ve pozisyon bilgisi de oldukça yüksekti bu adamların. forvet dışındaki oyuncuların çoğu da gol ve asist sayısı olarak çift haneli sayılara ulaşmıştı. 2011-2012 sezonuna bakın mesela, takımın en skoreri ve gole katkı yapanı selçuktu, ondan sonra felipe melo ve elmander geliyordu. kaldı ki o sezon o kadar dengeli bir skor dağılımı olmuştu ki, bütün yabancılar, hatta neredeyse tüm takım bütün sezon skora en az birer ikişer gol katkı sağlamıştı, fernando muslera da dahil.*

    yani interval koşularmış, gegenpressing'miş, bunlar bizim kağnılara pek sökmez. sene sonuna önce bu çaptan düşenleri sepetleyip, orta sahaya en az iki, defansa da sağlam dönecek bir serdar aziz'in yanına güçlü bir stoper dikmediği sürece değişen pek bir şey olmayacaktır. tabi hal böyle olursa tudor'un da kıçına tenekeyi bağlarız.

    tabi bütün bunların dışında bir sol bek semih fantezisi yaptı ki, inanın onun sebebini çok merak ediyorum. mancini'nin yaptığı drogba dışarı ceyhun içeri olayıyla da kapışır bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın