24
türkiye'de faaliyet gösteren bir spor kulübü olduğumuzdan, altyapımızdan yerli oyuncular çıkıyor. henüz altyapısına dahi dünyanın farklı yerlerinden transfer yapan bir kulüp değiliz. bu aslında yapılabilir ancak bunu yapabilmemiz için öncelikle alt yaş takımların oynatabileceği yabancı sayısıyla ilgili kuralların düzenlenmesi gerek. aslında yabancı sınırı olmaması gerek ama, neyse. futbolcu, futbolcudur. yabancısı, yerlisi olmaz. şimdi, yerli futbolcu niye önemli? yurt dışından transfer yapsak dahi altyapımızdaki 10 oyuncudan 8'i yerli olacak. önemli olan bu çocuklar. yani yerli futbolcunun önemli olanı, bu çocuklar bana göre. bu çocukları belirli seviyeye getirmeliyiz ki en azından rotasyon futbolcularımıza, yedek futbolcularımıza transfer parası vermeyelim. altyapıdan çıkan futbolcular kadroda bulunsun, a takımı zorlasın veya görev adamları olsun. olmayan, bizim için yetersiz olan ancak futbolun temelini bilen çocukları da ederine göndererek en azından alt yapının maliyetini alt yapının ürünlerinden çıkartalım.
yerli futbolcular, altyapımızdan yerli futbolcular çıktığı için mühim. ama sadece bu yüzden. yoksa x takımındaki yerli futbolcu beni ilgilendirmiyor. ben ona x takımındaki futbolcu olarak bakıyorum. nereli olduğuyla ilgilenmiyorum. ama kendi altyapımdan çıkan yerli futbolcu önemli işte. bana para kazandırabilir, bu sayede altyapımın meyveleriyle altyapının kendisini finanse ederim. veya bu oğlanlardan bazıları sayesinde yedek oyuncuya, rotasyon oyuncularına, görev adamlarına para vermem. bu harikulade bir olay.
yerli sevicilik ise, çok tehlikeli bir şey. transfer yaparken hmm, "bizim türklerden kim var" sorusunu soran teknik direktör, bana kalırsa çok yanlış iş yapar. seni ilgilendiren o adamın memleketi mi, takıma katacakları mı? bunun bir nedeni de yabancı dil bilmemek olabilir. bana kalırsa bir teknik adam, ingilizce bilmek zorunda. iyi seviyede hem de. eğer kendi ülkesinde çalışmıyorsa, gittiği ülkenin dilini de kurslar sayesinde öğrenebilir. tabii bunu yapmayan adam, yabancı oyuncuyla ne kadar anlaşabilir? ya da kendi ülkesinde çalışan ve ingilizce bilmeyen teknik direktör, ne kadar çalışabilir yabancı futbolcuyla?
yerli seviciliğin bir de komisyon, sakal kısımları var ki, bunlar çoğu taraftarın şüphelendiği ama yönetim içinden biri adım atmadıkça kanıtlanamayacak şeyler. sadece fatih işbecer'in "galatasaray fakirleşirken birileri zenginleşmiş" sözünü hatırlıyorum. bu birileri kimdi, bu birileri transferler sayesinde aldığı komisyonla mı yolunu buldu... cevapsız sorular.
tehlikeli bir şey özetle yerli sevicilik. futbolcu, futbolcudur. yerli futbolcunun önemi ise, altyapından çıkıyor olmasıdır. sana para kazandırabilir veya takımında oynayabilir. onun dışında, benim takımımın menfaatini düşünmekten ziyade tanıdığı yerli oyuncunun cüzdanını düşünen hocayı ne yapayım ben? ya da yabancı dil bilmediği için sürekli yerli futbolcularla veya uzun süredir ülkede kaldığından artık dili çat pat bilen yabancı futbolcularla çalışmak dışında iş yapmayan hocayı ne yapayım?
yerli futbolcular, altyapımızdan yerli futbolcular çıktığı için mühim. ama sadece bu yüzden. yoksa x takımındaki yerli futbolcu beni ilgilendirmiyor. ben ona x takımındaki futbolcu olarak bakıyorum. nereli olduğuyla ilgilenmiyorum. ama kendi altyapımdan çıkan yerli futbolcu önemli işte. bana para kazandırabilir, bu sayede altyapımın meyveleriyle altyapının kendisini finanse ederim. veya bu oğlanlardan bazıları sayesinde yedek oyuncuya, rotasyon oyuncularına, görev adamlarına para vermem. bu harikulade bir olay.
yerli sevicilik ise, çok tehlikeli bir şey. transfer yaparken hmm, "bizim türklerden kim var" sorusunu soran teknik direktör, bana kalırsa çok yanlış iş yapar. seni ilgilendiren o adamın memleketi mi, takıma katacakları mı? bunun bir nedeni de yabancı dil bilmemek olabilir. bana kalırsa bir teknik adam, ingilizce bilmek zorunda. iyi seviyede hem de. eğer kendi ülkesinde çalışmıyorsa, gittiği ülkenin dilini de kurslar sayesinde öğrenebilir. tabii bunu yapmayan adam, yabancı oyuncuyla ne kadar anlaşabilir? ya da kendi ülkesinde çalışan ve ingilizce bilmeyen teknik direktör, ne kadar çalışabilir yabancı futbolcuyla?
yerli seviciliğin bir de komisyon, sakal kısımları var ki, bunlar çoğu taraftarın şüphelendiği ama yönetim içinden biri adım atmadıkça kanıtlanamayacak şeyler. sadece fatih işbecer'in "galatasaray fakirleşirken birileri zenginleşmiş" sözünü hatırlıyorum. bu birileri kimdi, bu birileri transferler sayesinde aldığı komisyonla mı yolunu buldu... cevapsız sorular.
tehlikeli bir şey özetle yerli sevicilik. futbolcu, futbolcudur. yerli futbolcunun önemi ise, altyapından çıkıyor olmasıdır. sana para kazandırabilir veya takımında oynayabilir. onun dışında, benim takımımın menfaatini düşünmekten ziyade tanıdığı yerli oyuncunun cüzdanını düşünen hocayı ne yapayım ben? ya da yabancı dil bilmediği için sürekli yerli futbolcularla veya uzun süredir ülkede kaldığından artık dili çat pat bilen yabancı futbolcularla çalışmak dışında iş yapmayan hocayı ne yapayım?