• 870
    pegasus üst tribünden izlediğim hafta içi maçı.
    bu maçla ilgili olarak ilk aklıma gelen o gün sabahtan başlayan ve maçtan sonra da devam eden yağmurdur. ama nasıl bir yağmur? meğerse o yağmur o günkü maçın galatasaray açısından da özetiymiş. biz o gün maçı değil 3-1 6-1 hatta 7-1 bile çok rahat kazanabilirdik. galatasaray öyle pozisyonlara girip atamamıştı ki, tarihi farkı çok ucuz bir şekilde kaçırmıştık.
    hatırlarım, galatasaray maç başladıktan ilk yirni dakika içerisinde fenerbahçe'ye kabus olmuştu. fener bırak yarı sahasını, neredeyse ceza alanından bile çıkamıyordu. bizler tribünde bu güzel futbola sevinirken artık gol olmasını bekliyorduk. derken sahneye son gerçek sağ bekimiz eboue çıktı ve şimdi adını hatırlamadığım fb oyuncusunu pazara göndererek volkan'ın bacaklarının arasından ilk golü attı.
    golden sonra da baskı ilk yarı sonuna kadar devam etmişti. ikinci gol de tam bu baskıyı özetler nitelikte elmander'in bilica'dan topu çalıp volkan'ın bu sefer koltuk altından göndermesiyle geldi ve durumu 2-0 a getirdi. ilk yarının bitmesiyle beraber sağımda solumda herkes zaten fark hesapları yapıyordu. galatasaray o kadar iyi, fenerbahçe o kadar kötüydü.
    ikinci yarı başladıktan bir beş on dakika kadar yalandan fener baskısı yesek de oyun tekrar dengelenip galatasaray hakimiyetine geçti ve sonra melo' nun o efsane golü geldi. tribünden o golü neresiyle attığını çok anlamamıştık. ben hiç tanımadığım bir adamla (erkek halimle) sarmaş dolaş olduğumu hatırlıyorum! sonrasında da zaten yağmur gibi pozisyonlar devam etmişti ama üçte kaldı gol sayısı.
    maç aslında 3-0 bitecekti ama son dakikadaki o saçma gol geldi. gerçi o golden sonra da bizler tribünde fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor diye dalgamızı geçmiştik.
    maçtan önce ve sonra yediğim yağmurun haddi hesabı yok ama buna fazlasıyla değmişti.

    edit: düzenleme.
App Store'dan indirin Google Play'den alın