2865
kendisini sezon başında övüp, son dönem oynanan futbol ile eleştirmiş olmama rağmen, şampiyon olamayacağını bile bile takımın başında kalması gerektiğini savunduğum insan.
bunun temel sebebi ffp baltasının halen başımızın üstünde sallanıyor olması. o kadar kritik bir konumdayız ki, riekerink yerine gelecek herhangi bir teknik direktörün isteyeceği maaş dahi ffp sınırını aşmamızı ve olası cezaları gündeme getirebilecektir. ülkenin içerisinde bulunduğu beşeri koşullar dahilinde 500bin euroya kaliteli bir hocanın bu ülkeye gelmesi için herhangi bir sebep var mıdır? yoktur.
kadromuz halen yetersiz. özellikle savunma hattımız o kadar zayıf ki riekerink değil conte dahi gelse semih'e sabri'ye savunma yapmayı öğretemez. geçen sene rezil olarak geçirdiğimiz sezona ilaveten kadromuza bir forvet (eren) bir açık (bruma) ve bir defansif orta saha (de jong) kattık. tolga'nın sakatlığı olmasa tolga orta sahadaki amelasyonu yapabilmesi nedeniyle benim gözümde doğru bir transferdi ancak sanırım bacağı koptu ondan faydalanamıyoruz. keza serdar, beklediğimiz üzere sakatlanarak sezonu kapattı. sigthorsson'u 1 dakika bile oynatamadık, yağlı kazık cavanda'yı oynatmamıza rağmen 1 dakika bile faydalanamadık.
bununla birlikte, sene başında ideal kadrolarımızı yazarken bruma ile ilk 11'e yazdığımız diğer bir kanat oyuncusu sinan gümüş'ün, tamamen kendinden kaynaklanan sebeplerle "olduğuna" kanaat getirmesi neticesinde bir serdar özkan'a dönüşmesi, son senesi olduğundan mı, yaşlandığından mı bilinmez savruk maç ve dakika sayısını %100 oranında arttıran bir chedjou'muz var. geçen seneki sinan katkısını alabilsek dahi farklı bir yerde olabilirdik.
bu şartlar altında gelecek hiçbir hoca sihirli değnek ile işleri düzeltmeyecek, yine ve yeniden saçma bir yapılanma olacak; sonuç yine hayal kırıklığı ve yine hüsran olacaktır.
türkiye ligi maçların taktik ile kazanıldığı bir lig değil. eğer öyle olsa idi şu an halen roberto mancini takımı çalıştırıyor ve biz 23. şampiyonluğu kovalıyorduk. bu ligde oyuncu kaliten ne kadar iyi ise o kadar fazla puan alıyorsun. nasıl ki lens, topal ve kjaer'in olmadığı maçlarda fenerbahçe puan kaybediyorsa, nasıl ki gomez, sosa ikilisi gittikten sonraki beşiktaş geçen seneki topunu oynayamıyorsa, bizim de sorunumuz kadro kalitemizin yetersiz olması.
tek kanattan atak yapıyoruz. bunu sağır sultan bile biliyor zira sağ bekimiz, aldığı topları ya karşı kanattan taca, ya da muslera'ya oynuyor. taçları inatla ve ısrarla rakibe atıyor. orta sahamız temposuz, iyi kötü bir pivot forvetimiz olmasına rağmen sneijder dışında bu adama orta açmaya çalışan bir allahın kulu yok.
bu şartlar altında gelip "hoca yetersiz" demek doğru değil. evet, riekerink galatasaray kalibresinde bir hoca değil belki ama mevcut galatasaray kadrosu da galatasaray kalibresinde bir kadro değil.
devre arasında bir dominant, uzun boylu stoper, bir kanat alınabilir ve 3-5 maç sabredilse olacak linnes'e forma şansı verilebilirse, fikstür avantajından dolayı şampiyon olmamız ihtimal dahilinde. muhtemel mi ona cevap veremem ancak ihtimal dahilinde.
özetle; evet, riekerink kötü ancak daha iyisini de alamıyoruz, devre arasında alamayacağız gibi duruyor.
bunun temel sebebi ffp baltasının halen başımızın üstünde sallanıyor olması. o kadar kritik bir konumdayız ki, riekerink yerine gelecek herhangi bir teknik direktörün isteyeceği maaş dahi ffp sınırını aşmamızı ve olası cezaları gündeme getirebilecektir. ülkenin içerisinde bulunduğu beşeri koşullar dahilinde 500bin euroya kaliteli bir hocanın bu ülkeye gelmesi için herhangi bir sebep var mıdır? yoktur.
kadromuz halen yetersiz. özellikle savunma hattımız o kadar zayıf ki riekerink değil conte dahi gelse semih'e sabri'ye savunma yapmayı öğretemez. geçen sene rezil olarak geçirdiğimiz sezona ilaveten kadromuza bir forvet (eren) bir açık (bruma) ve bir defansif orta saha (de jong) kattık. tolga'nın sakatlığı olmasa tolga orta sahadaki amelasyonu yapabilmesi nedeniyle benim gözümde doğru bir transferdi ancak sanırım bacağı koptu ondan faydalanamıyoruz. keza serdar, beklediğimiz üzere sakatlanarak sezonu kapattı. sigthorsson'u 1 dakika bile oynatamadık, yağlı kazık cavanda'yı oynatmamıza rağmen 1 dakika bile faydalanamadık.
bununla birlikte, sene başında ideal kadrolarımızı yazarken bruma ile ilk 11'e yazdığımız diğer bir kanat oyuncusu sinan gümüş'ün, tamamen kendinden kaynaklanan sebeplerle "olduğuna" kanaat getirmesi neticesinde bir serdar özkan'a dönüşmesi, son senesi olduğundan mı, yaşlandığından mı bilinmez savruk maç ve dakika sayısını %100 oranında arttıran bir chedjou'muz var. geçen seneki sinan katkısını alabilsek dahi farklı bir yerde olabilirdik.
bu şartlar altında gelecek hiçbir hoca sihirli değnek ile işleri düzeltmeyecek, yine ve yeniden saçma bir yapılanma olacak; sonuç yine hayal kırıklığı ve yine hüsran olacaktır.
türkiye ligi maçların taktik ile kazanıldığı bir lig değil. eğer öyle olsa idi şu an halen roberto mancini takımı çalıştırıyor ve biz 23. şampiyonluğu kovalıyorduk. bu ligde oyuncu kaliten ne kadar iyi ise o kadar fazla puan alıyorsun. nasıl ki lens, topal ve kjaer'in olmadığı maçlarda fenerbahçe puan kaybediyorsa, nasıl ki gomez, sosa ikilisi gittikten sonraki beşiktaş geçen seneki topunu oynayamıyorsa, bizim de sorunumuz kadro kalitemizin yetersiz olması.
tek kanattan atak yapıyoruz. bunu sağır sultan bile biliyor zira sağ bekimiz, aldığı topları ya karşı kanattan taca, ya da muslera'ya oynuyor. taçları inatla ve ısrarla rakibe atıyor. orta sahamız temposuz, iyi kötü bir pivot forvetimiz olmasına rağmen sneijder dışında bu adama orta açmaya çalışan bir allahın kulu yok.
bu şartlar altında gelip "hoca yetersiz" demek doğru değil. evet, riekerink galatasaray kalibresinde bir hoca değil belki ama mevcut galatasaray kadrosu da galatasaray kalibresinde bir kadro değil.
devre arasında bir dominant, uzun boylu stoper, bir kanat alınabilir ve 3-5 maç sabredilse olacak linnes'e forma şansı verilebilirse, fikstür avantajından dolayı şampiyon olmamız ihtimal dahilinde. muhtemel mi ona cevap veremem ancak ihtimal dahilinde.
özetle; evet, riekerink kötü ancak daha iyisini de alamıyoruz, devre arasında alamayacağız gibi duruyor.
