8468
insanların kendine kızmasının, ardından kötü konuşmasının nedeni bence yanlış düşünülüyor.
yazmaya başlamadan şunu belirteyim; ben şahsen ardından küfredip durmadım, öyle sadece küfreden, ağzından nefret saçan falan da görmedim, sinirle, belki üzüntüyle edilen kötü kelimeler olarak düşünüyorum.
o yüzden "topluca herkes adamın anasına sövüyor" gibi bir algı oluşturulmasını doğru bulmuyorum. insanlar kızıyor, sevmiyor şeklinde düşünüyorum ben. yoksa şu anda prandelli'ye de terim'e de mancini'ye de ve riekerink'e de aynı şekilde ağır laflar ediliyor.
ama mesela riekerink'i ben kimsenin "mağduriyet" kasarak savunduğunu görmedim. madem hamza hamzaoğlu üzerinden "bu adam size ne etti, başarısızdı tamam ama kupası var oyunu güzel" deniliyorsa ben aynı yazarların riekerink'i de "bu adam size ne etti, başarısız ama güzel anlar yaşattı bize, oyunu zevk vermiyor gönderilsin bitsin" diye savunmasını görmek istiyorum. ama bakıyorum bu yazarlar hamza'ya edilmesini istemedikleri lafların, kelimelerin aynısını şu anki teknik direktöre de diyor. kesinlikle yine yanlış anlaşılmayayım, benim amacım riekerink'in savunulmasını istemem değil, riekerink yerine başkasını koyun isterseniz. bana göre burda biraz iki yüzlülük, daha hafifiyle taraflılık var. bu durumun tam tersi de geçerli, riekerink ve hamza isimlerini yer değiştirin yine durum böyle. bu yüzden, bir kasti taraflılık gördükleri için insanlar birbirlerine yerli sevici, yabancı hayranı falan etiketi takıyor. bence her iki tarafta haksız değil, çünkü ortada hafif tabirle bir tutarsızlık, taraflılık var.
gelelim hamza hocaya. şimdi ben herhangi bir kişinin çıkıpda mustafa denizli'nin hamzadan daha iyi olduğunu söyleyeceğini düşünmüyorum. fersah fersah daha kötüydü denizli. en koyu riekerink düşmanının bile denizli jor'dan iyiydi diyeceğini de sanmıyorum.
örneğin denizli hamza hoca kadar hakkında olumsuz yazıya mağruz kalmamıştır. millet unuttu gitti bile. kimsenin iplediği yok adamı. her gün başlığını yazılmıyor, akıllara gelmiyor yada ortada bi yerli sevici denizli'ci tayfa yok. peki neden aynı şeyler denizli'ye denilmiyor? bunun cevabı aslında diğer sorulara da cevap veriyor.
hamza hamzaoğluna'na neden yapılıyor? koskoca galatasaray teknik direktörü, çıkıpta ama burak üzülür, ama umut takım içi dengeler falan derse kusura bakmayın da gayet de bunlar meme olur, geyiği geçilir. açık açık ben adam seçiyorum demektir bu, bu yüzden hakkında kötü de düşünülür. çoğu kişi sneijder'in regista olabileceğini düşündü, prandelli 1-2 maç denedi ama çıkıpta melo gitsin yerine hakan'ı oynatıcağım bütün sezon demedi çünkü hakan'ın o bölgede donk'tan farkı olmadığını herkes görebiliyordu. hepsinden daha önemlisi, en büyük sebebi, denizli bıraktıktan sonra çıkıpta "bazı takımlar ffp'den ceza alabilir, avrupaya gidebiliriz :))))" falan gibi bir kuyruk acısından sözler söylemedi. söyleseydi bile iplenmezdi bence çok çünkü sevilmiyordu. ancak bugün hamza hocaya kızanların çoğu zamanında onu sevmiş ve desteklemişti. yani ben şöyle galatasaraylıyım, bu camianın evladıyım falan dedikten 3-5 ay sonra, hatta bunları demesen bile galatasaraydan ayrıldıkdan sonra bu üslupla galatasaray'a sallarsan insanlar seni nefret unsuruna çevirebilir. ben hamza hocayı severdim. geldiğinde çok umuyluydum, başarılı olduğunda çok mutluydum, transfer döneminde yaptıklarına güldük geçtik hatta, gönderildiğinde hatalı zamanlama da dedim. rastgele bir insan sizin hakkınızda kötü söylerse pek iplemezsiniz, ama sevdiğiniz bir insan aynı şekilde davranırsa buna daha çok reaksiyon verirsiniz. medyada o kadar galatasaray'a sallayan var ama bizim umrumuzda bile olmuyor bu tipler, tabi çıkıp bir galatasaraylı bunları diyince tepki çekiyor. tıpkı fatih terim gibi hamza hamzaoğluna edilen tepkiler bana göre normaldir. etki, tepki meselesi.
-yazım düzeltmesi
yazmaya başlamadan şunu belirteyim; ben şahsen ardından küfredip durmadım, öyle sadece küfreden, ağzından nefret saçan falan da görmedim, sinirle, belki üzüntüyle edilen kötü kelimeler olarak düşünüyorum.
o yüzden "topluca herkes adamın anasına sövüyor" gibi bir algı oluşturulmasını doğru bulmuyorum. insanlar kızıyor, sevmiyor şeklinde düşünüyorum ben. yoksa şu anda prandelli'ye de terim'e de mancini'ye de ve riekerink'e de aynı şekilde ağır laflar ediliyor.
ama mesela riekerink'i ben kimsenin "mağduriyet" kasarak savunduğunu görmedim. madem hamza hamzaoğlu üzerinden "bu adam size ne etti, başarısızdı tamam ama kupası var oyunu güzel" deniliyorsa ben aynı yazarların riekerink'i de "bu adam size ne etti, başarısız ama güzel anlar yaşattı bize, oyunu zevk vermiyor gönderilsin bitsin" diye savunmasını görmek istiyorum. ama bakıyorum bu yazarlar hamza'ya edilmesini istemedikleri lafların, kelimelerin aynısını şu anki teknik direktöre de diyor. kesinlikle yine yanlış anlaşılmayayım, benim amacım riekerink'in savunulmasını istemem değil, riekerink yerine başkasını koyun isterseniz. bana göre burda biraz iki yüzlülük, daha hafifiyle taraflılık var. bu durumun tam tersi de geçerli, riekerink ve hamza isimlerini yer değiştirin yine durum böyle. bu yüzden, bir kasti taraflılık gördükleri için insanlar birbirlerine yerli sevici, yabancı hayranı falan etiketi takıyor. bence her iki tarafta haksız değil, çünkü ortada hafif tabirle bir tutarsızlık, taraflılık var.
gelelim hamza hocaya. şimdi ben herhangi bir kişinin çıkıpda mustafa denizli'nin hamzadan daha iyi olduğunu söyleyeceğini düşünmüyorum. fersah fersah daha kötüydü denizli. en koyu riekerink düşmanının bile denizli jor'dan iyiydi diyeceğini de sanmıyorum.
örneğin denizli hamza hoca kadar hakkında olumsuz yazıya mağruz kalmamıştır. millet unuttu gitti bile. kimsenin iplediği yok adamı. her gün başlığını yazılmıyor, akıllara gelmiyor yada ortada bi yerli sevici denizli'ci tayfa yok. peki neden aynı şeyler denizli'ye denilmiyor? bunun cevabı aslında diğer sorulara da cevap veriyor.
hamza hamzaoğluna'na neden yapılıyor? koskoca galatasaray teknik direktörü, çıkıpta ama burak üzülür, ama umut takım içi dengeler falan derse kusura bakmayın da gayet de bunlar meme olur, geyiği geçilir. açık açık ben adam seçiyorum demektir bu, bu yüzden hakkında kötü de düşünülür. çoğu kişi sneijder'in regista olabileceğini düşündü, prandelli 1-2 maç denedi ama çıkıpta melo gitsin yerine hakan'ı oynatıcağım bütün sezon demedi çünkü hakan'ın o bölgede donk'tan farkı olmadığını herkes görebiliyordu. hepsinden daha önemlisi, en büyük sebebi, denizli bıraktıktan sonra çıkıpta "bazı takımlar ffp'den ceza alabilir, avrupaya gidebiliriz :))))" falan gibi bir kuyruk acısından sözler söylemedi. söyleseydi bile iplenmezdi bence çok çünkü sevilmiyordu. ancak bugün hamza hocaya kızanların çoğu zamanında onu sevmiş ve desteklemişti. yani ben şöyle galatasaraylıyım, bu camianın evladıyım falan dedikten 3-5 ay sonra, hatta bunları demesen bile galatasaraydan ayrıldıkdan sonra bu üslupla galatasaray'a sallarsan insanlar seni nefret unsuruna çevirebilir. ben hamza hocayı severdim. geldiğinde çok umuyluydum, başarılı olduğunda çok mutluydum, transfer döneminde yaptıklarına güldük geçtik hatta, gönderildiğinde hatalı zamanlama da dedim. rastgele bir insan sizin hakkınızda kötü söylerse pek iplemezsiniz, ama sevdiğiniz bir insan aynı şekilde davranırsa buna daha çok reaksiyon verirsiniz. medyada o kadar galatasaray'a sallayan var ama bizim umrumuzda bile olmuyor bu tipler, tabi çıkıp bir galatasaraylı bunları diyince tepki çekiyor. tıpkı fatih terim gibi hamza hamzaoğluna edilen tepkiler bana göre normaldir. etki, tepki meselesi.
-yazım düzeltmesi