15684
öncelikle sözlüğümüzün pek değerli yazar arkadaşlarından özür dileyerek başlamak istiyorum, biraz ağır şeyler yazacağım çünkü.
milyonlarca taraftarı olan bir camiayı temsil ediyorsunuz. lokomotif spor olan futbol takımının profesyonel sporcularısınız. biliyoruz işiniz tamamen duygusala bakar. galatasaray falan hak getire sizin için. o konular cepte zaten. gelelim asıl problemimize. siz o kazandığınız paranızın hakkını vermekle yükümlüsünüz, siz mücadele etmekle yükümlüsünüz. o ciğerleriniz patlayana kadar koşacaksınız o sahada, gerekirse kusacaksınız geçen sene lasme'nin yaptığı gibi. o maçın ikinci yarısı sizin ruhsuzluğunuz yüzünden ben demet akbağ ile çok aramızda programını açmamalıyım arkadaşım.
mesele kadıköy'de maç kazanmak falan değil, umurumda değil o köpek kulübesinde maç kaybediyor olmak. ben kazanılan kupaya bakarım, kazanacağımız şampiyonluklara. o ışığı göremiyorum, kapkaranlık berbat bir yola sürüklediniz lan asırlık camiayı. siz asılmadan mücadele etmeden 4 maçın ikisi içeride olmasına rağmen 3 tanesini kaybederek nereye varacaksınız bu sezon? ne yapmayı planlıyorsunuz anlamıyorum ki. sistem desen yok. riekerink iyice uyuz etmeye başladı, en ufak bir olumlu hamlesi yok. nazifoğlu desen ortadan kayboldu. ulan millet terim mi gelse acaba diye onu bile tartışmaya başladı, ne hale getirdiniz lan.
bakın ben antalyaspor maçı 3.gol geldikten sonra hüngür hüngür ağladım, stadda 40 bin tane insan. şampiyon gibi bir hava. bu havayı nasıl bozdunuz, haftaya 15 bin kişiye oynarsınız bursa önünde, batalla da iki tane tıklar oturur ağlarsınız diyeceğim, onu da diyemiyorum. yine ben ağlarım lan, umrunuz olmaz sizin. keyfiniz keka tabi, arabanın en güzeline bin, evin en güzelinde otur, mankenin en güzeliyle gez toz, her gittiğin yerde şan olsun şöhret olsun. nusretten başka restorana da gitmiyorsunuz ki ağız tadıyla bir sitem dökülelim size. ulan maaşı bile euro ile alıyorsunuz döviz hayvan gibi yükseldi hepiniz seviniyorsunuz.
ama bitti artık, deniz bitti kumsala geldik. ne bok yerseniz yiyin umrum bile değilsiniz artık. 10 yiyin kardeşim haftaya bursa'dan. öteki hafta kasımpaşa mı alanya mı bilmiyorum kimle oynuyorsanız iki tane de ondan yiyin. hanginiz üzüleceksiniz? hiçbiriniz. ben niye kendimi üzeyim ulan artık sizin için. yetiştireceğim onca proje var, hayat pahalılaştı geçim herkes için zorlaşıyor. benzini bile damla damla alıyoruz anasını satıyım. siz, her gün evinizdeki ocağı benzinle yaksanız yine batmazsınız. sizin için bir daha asla üzülmeyeceğim, paranız da şampiyonluğunuz da sizin olsun. artık tükettiniz.
milyonlarca taraftarı olan bir camiayı temsil ediyorsunuz. lokomotif spor olan futbol takımının profesyonel sporcularısınız. biliyoruz işiniz tamamen duygusala bakar. galatasaray falan hak getire sizin için. o konular cepte zaten. gelelim asıl problemimize. siz o kazandığınız paranızın hakkını vermekle yükümlüsünüz, siz mücadele etmekle yükümlüsünüz. o ciğerleriniz patlayana kadar koşacaksınız o sahada, gerekirse kusacaksınız geçen sene lasme'nin yaptığı gibi. o maçın ikinci yarısı sizin ruhsuzluğunuz yüzünden ben demet akbağ ile çok aramızda programını açmamalıyım arkadaşım.
mesele kadıköy'de maç kazanmak falan değil, umurumda değil o köpek kulübesinde maç kaybediyor olmak. ben kazanılan kupaya bakarım, kazanacağımız şampiyonluklara. o ışığı göremiyorum, kapkaranlık berbat bir yola sürüklediniz lan asırlık camiayı. siz asılmadan mücadele etmeden 4 maçın ikisi içeride olmasına rağmen 3 tanesini kaybederek nereye varacaksınız bu sezon? ne yapmayı planlıyorsunuz anlamıyorum ki. sistem desen yok. riekerink iyice uyuz etmeye başladı, en ufak bir olumlu hamlesi yok. nazifoğlu desen ortadan kayboldu. ulan millet terim mi gelse acaba diye onu bile tartışmaya başladı, ne hale getirdiniz lan.
bakın ben antalyaspor maçı 3.gol geldikten sonra hüngür hüngür ağladım, stadda 40 bin tane insan. şampiyon gibi bir hava. bu havayı nasıl bozdunuz, haftaya 15 bin kişiye oynarsınız bursa önünde, batalla da iki tane tıklar oturur ağlarsınız diyeceğim, onu da diyemiyorum. yine ben ağlarım lan, umrunuz olmaz sizin. keyfiniz keka tabi, arabanın en güzeline bin, evin en güzelinde otur, mankenin en güzeliyle gez toz, her gittiğin yerde şan olsun şöhret olsun. nusretten başka restorana da gitmiyorsunuz ki ağız tadıyla bir sitem dökülelim size. ulan maaşı bile euro ile alıyorsunuz döviz hayvan gibi yükseldi hepiniz seviniyorsunuz.
ama bitti artık, deniz bitti kumsala geldik. ne bok yerseniz yiyin umrum bile değilsiniz artık. 10 yiyin kardeşim haftaya bursa'dan. öteki hafta kasımpaşa mı alanya mı bilmiyorum kimle oynuyorsanız iki tane de ondan yiyin. hanginiz üzüleceksiniz? hiçbiriniz. ben niye kendimi üzeyim ulan artık sizin için. yetiştireceğim onca proje var, hayat pahalılaştı geçim herkes için zorlaşıyor. benzini bile damla damla alıyoruz anasını satıyım. siz, her gün evinizdeki ocağı benzinle yaksanız yine batmazsınız. sizin için bir daha asla üzülmeyeceğim, paranız da şampiyonluğunuz da sizin olsun. artık tükettiniz.