10
basketbolda kesinlikle geçilmesi gereken düzen olduğuna inandığım organizasyon. malum euroleague'in 16 takımlı olması ve kapalı bir lig olması sebebiyle kendisine yer bulamayacak olan erkek basketbol takımımızın önümüzdeki sezon bu organizasyonda yer alacağını düşünüyorum. o açıdan şu an sözlükte pek gündem olmasa da seneye bu organizasyonu çok konuşacağız.
buradaki fikir nedir? fiba aslında futboldaki şampiyonlar ligi modelini örnek alıyor. liglerindeki sıralamalara göre takımları bünyesine katıyor ve o şekilde bir turnuva düzenliyor. kapalı euroleague sistemine göre çok daha adil bir düzen vaad ediyor aslında. henüz çok yeni ve oturmuş bir organizasyon değil ve belli başlı sıkıntılar ile boğuşuyorlar, boğuşacaklar.
şimdi efendim, bu organizasyondaki an itibariyle gerçekleşen sorun ne? avrupa'nın elit diyebileceğimiz cska, maccabi, barcelona, real madrid, olympiakos, panathinaikos, efes, fenerbahçe gibi takımlarını bünyesinde barındırmaya ikna edememiş olması. bunun sebebi nedir? çok basit. birincisi euroleague bu takımlara her sene organizasyonda garanti bulunmaları için wild card veriyor. böylece takımlar avrupa'nın en büyük kupasında yer almak için liglerinde şampiyon yahut başarılı olmak gibi bir zorunluluk içerisinde hissetmiyorlar kendilerini, baskıyı azaltan bir faktör. ikincisi, an itibariyle fiba şampiyonlar ligi'nin dağıttığı gelirler euroleague'e kıyasla çok düşük oranda, ama adil bir dağıtım söz konusu. bu gelir azlığı tabi ki elit takımların fiba şampiyonlar ligi'ne katılımı gerçekleşirse artacaktır, buna şüphe yok. ama an itibariyle bu takımlar euroleague'den zaten güzel ekmek yedikleri için böyle bir organizasyona yanaşmıyorlar.
peki ya bu organizasyonu ne değerli kılabilir? euroleague'in kapalı bir lig olması, yani 11 takımın wild card sahibi olması ve geriye kalan 5 takıma girmenin oldukça zor olması. bu da banvit, beşiktaş, galatasaray, karşıyaka gibi ülkemizden örnek verebileceğimiz ve basketbola yatırım yapan takımların avrupa kupası ihtiyacını karşılıyor olması. euroleague kadar tatmin etmese de bu takımlar da kendilerini bir organizasyon içerisinde buluyorlar. yani eurocup'ın yerini alacağı en azından kesin gibi.
lakin ben fiba'nın eurocup'ın yerini almak gibi bir amaçla yola çıkacağına inanmıyorum. gözlerine kestirdikleri organizasyon kesinlikle euroleague. daha önce de belirttiğim gibi en büyük handikapları elit takımların şu an daha güçlü organizasyon olan euroleague tarafında olmaları. ama fiba'nın da elinde önemli bir koz var, adil olmaları. değişik liglerde başarılı olup da euroleague'de yer alamayan takımların isyanı bu organizasyonu bir yere taşıyabilir, ya da euroleague'in 32 takımlı bir formata dönüş yapmasına yol açabilir.
bekleyip göreceğiz. bu entry'de yer alan çoğu şey zaten gerçekleşmesi çok zor olan şeyler. ama yine de bir ihtimal var ve bir kaç sene içerisinde sonuçlarını göreceğiz diye düşünüyorum.
buradaki fikir nedir? fiba aslında futboldaki şampiyonlar ligi modelini örnek alıyor. liglerindeki sıralamalara göre takımları bünyesine katıyor ve o şekilde bir turnuva düzenliyor. kapalı euroleague sistemine göre çok daha adil bir düzen vaad ediyor aslında. henüz çok yeni ve oturmuş bir organizasyon değil ve belli başlı sıkıntılar ile boğuşuyorlar, boğuşacaklar.
şimdi efendim, bu organizasyondaki an itibariyle gerçekleşen sorun ne? avrupa'nın elit diyebileceğimiz cska, maccabi, barcelona, real madrid, olympiakos, panathinaikos, efes, fenerbahçe gibi takımlarını bünyesinde barındırmaya ikna edememiş olması. bunun sebebi nedir? çok basit. birincisi euroleague bu takımlara her sene organizasyonda garanti bulunmaları için wild card veriyor. böylece takımlar avrupa'nın en büyük kupasında yer almak için liglerinde şampiyon yahut başarılı olmak gibi bir zorunluluk içerisinde hissetmiyorlar kendilerini, baskıyı azaltan bir faktör. ikincisi, an itibariyle fiba şampiyonlar ligi'nin dağıttığı gelirler euroleague'e kıyasla çok düşük oranda, ama adil bir dağıtım söz konusu. bu gelir azlığı tabi ki elit takımların fiba şampiyonlar ligi'ne katılımı gerçekleşirse artacaktır, buna şüphe yok. ama an itibariyle bu takımlar euroleague'den zaten güzel ekmek yedikleri için böyle bir organizasyona yanaşmıyorlar.
peki ya bu organizasyonu ne değerli kılabilir? euroleague'in kapalı bir lig olması, yani 11 takımın wild card sahibi olması ve geriye kalan 5 takıma girmenin oldukça zor olması. bu da banvit, beşiktaş, galatasaray, karşıyaka gibi ülkemizden örnek verebileceğimiz ve basketbola yatırım yapan takımların avrupa kupası ihtiyacını karşılıyor olması. euroleague kadar tatmin etmese de bu takımlar da kendilerini bir organizasyon içerisinde buluyorlar. yani eurocup'ın yerini alacağı en azından kesin gibi.
lakin ben fiba'nın eurocup'ın yerini almak gibi bir amaçla yola çıkacağına inanmıyorum. gözlerine kestirdikleri organizasyon kesinlikle euroleague. daha önce de belirttiğim gibi en büyük handikapları elit takımların şu an daha güçlü organizasyon olan euroleague tarafında olmaları. ama fiba'nın da elinde önemli bir koz var, adil olmaları. değişik liglerde başarılı olup da euroleague'de yer alamayan takımların isyanı bu organizasyonu bir yere taşıyabilir, ya da euroleague'in 32 takımlı bir formata dönüş yapmasına yol açabilir.
bekleyip göreceğiz. bu entry'de yer alan çoğu şey zaten gerçekleşmesi çok zor olan şeyler. ama yine de bir ihtimal var ve bir kaç sene içerisinde sonuçlarını göreceğiz diye düşünüyorum.