1096
galatasaray'ın yumuşak karnının sabri ve semih olduğunu tespit etmek zor değil, özellikle abdullah avcı ve kendisinin tarif ettiği analiz ekibi ile bunu tespit etmesi çok normal. işin vahim olan tarafı ne yazık ki rakipler bunu görürken, bizler bunu görürken, sorunları tespit edip, en doğru çözümü üretmesini en önemli artısı olarak düşündüğüm riekerink hocamızın ne yazık ki bunu görememesi.
bu durum da bana geçen sezon hamza hamzaoğlu ve cüneyt tanman ortaklığı ile yaşananları hatırlatıyor. şampiyon olduktan sonra katkısından dolayı sabri'nin alternatif olarak kalmasından fazla şikayetçi değildi taraftar ancak kesinlikle sabri'den daha iyisinin gelmesi gerekiyordu ve geçen isimlerde daniel alves ve maxi pereira'ydı, ama o zamanki futbol aklı(akılsızlığı)mız aynı yukarıdaki durumda olduğu gibi taraftarın gördüğünü görmeyip, sabri'ye sözde denge uğruna dünyanın parasını verip bir de football manager deyimiyle kilit oyuncu statüsüne yükseltti. peki bununla kaldılar mı? tabii ki de hayır, bir de taraftarın gazını almak için sabri'ye maxi pereira'dan daha iyi dediler, rafael'i ise boyundan dolayı veto ettiler. sonuç ne oldu? taraftar haklı çıktı, önce cüneyt tanman gitti, son dakikada kevin grosskreutz krizi yaşandı (maddi olarak sıkıntı olmadı ama prestij olarak oldu.) sonra hamza hamzaoğlu gitti, linnes geldi (tutmadı), sabri yine kaldı, son olarak cavanda geldi. 3 oyuncuya verilen para ile maxi pereira bonservissiz gelse sağ bek sorunu kökten çözülmüş olacaktı.
sonuç olarak riekerink'te sabri'yi ilk geldiğinden beri yeterli bulmuyordu, bu sebeple hatırlarsanız semih'i oynatıyordu ki bence semih'in sağ bek performansı stoper performansından daha zararsızdı. bu sezon başı da linnes'e güvendi, yine olmadı zaten olması içinde pek sabretmedi. cavanda'dan da pek memnun değil gibi (hangimiz memnunuz ki şuan?) bu sebeple sabri'yi oynatıyor olsa bile galatasaray'ın yumuşak karnı sabri ise, semih ise, selçuk ise, bir çözüm üretmesi gereken ve bunu şimdiye kadar henüz başaramayan hatta sıkıntıyı büyüten riekerink'tir.
bu durum da bana geçen sezon hamza hamzaoğlu ve cüneyt tanman ortaklığı ile yaşananları hatırlatıyor. şampiyon olduktan sonra katkısından dolayı sabri'nin alternatif olarak kalmasından fazla şikayetçi değildi taraftar ancak kesinlikle sabri'den daha iyisinin gelmesi gerekiyordu ve geçen isimlerde daniel alves ve maxi pereira'ydı, ama o zamanki futbol aklı(akılsızlığı)mız aynı yukarıdaki durumda olduğu gibi taraftarın gördüğünü görmeyip, sabri'ye sözde denge uğruna dünyanın parasını verip bir de football manager deyimiyle kilit oyuncu statüsüne yükseltti. peki bununla kaldılar mı? tabii ki de hayır, bir de taraftarın gazını almak için sabri'ye maxi pereira'dan daha iyi dediler, rafael'i ise boyundan dolayı veto ettiler. sonuç ne oldu? taraftar haklı çıktı, önce cüneyt tanman gitti, son dakikada kevin grosskreutz krizi yaşandı (maddi olarak sıkıntı olmadı ama prestij olarak oldu.) sonra hamza hamzaoğlu gitti, linnes geldi (tutmadı), sabri yine kaldı, son olarak cavanda geldi. 3 oyuncuya verilen para ile maxi pereira bonservissiz gelse sağ bek sorunu kökten çözülmüş olacaktı.
sonuç olarak riekerink'te sabri'yi ilk geldiğinden beri yeterli bulmuyordu, bu sebeple hatırlarsanız semih'i oynatıyordu ki bence semih'in sağ bek performansı stoper performansından daha zararsızdı. bu sezon başı da linnes'e güvendi, yine olmadı zaten olması içinde pek sabretmedi. cavanda'dan da pek memnun değil gibi (hangimiz memnunuz ki şuan?) bu sebeple sabri'yi oynatıyor olsa bile galatasaray'ın yumuşak karnı sabri ise, semih ise, selçuk ise, bir çözüm üretmesi gereken ve bunu şimdiye kadar henüz başaramayan hatta sıkıntıyı büyüten riekerink'tir.